MHP’nin  12’nci OLACAĞAN KONGRESİ YAPILDI

13’üncüsü yapılır mı bilemem… Zira MHP sadece isminin devamını temin için, Ak Parti ile ittifak yaptı deniyor ama ben bu olaya İLTİCA diyorum.

MHP kamuoyu yoklamalarında seçim barajı altında kalacağını anladı. Devlet BAHÇELİ parti içi serzenişlere kulağını tıkadı. Önüne gelen il ve ilçe yönetimlerini görevden aldı. Sonra bir baktı ki ekibiyle beraber yalnız kalmış…

Ak Parti ise baraj altında kalacak MHP’ye sahip çıktı. 2019’ Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP’nin baraj altı oylarından istifade edip, biraz rahatlamak istiyordu…

MHP’nin ne kadar oyu var, kalmış mı bunu zaman gösterecek…

Ak Parti MHP’ye inanılmaz bir güzellik yaptı. Evlere şenlik bir ittifak yasası çıkardı. İttifak yapan partilerden biri seçim barajını geçerse, hepsi ’luk barajı geçmiş sayılıyor. Ne adalet değil mi? MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih YALÇIN kendileri Ak Partiye iltica edince, pardon ittifak yapınca, CHP’ye akıl veriyor, ‘Sende HDP ile ittifak yap’ diyor. Semih bey sizler kendinizi kurtarın, başkaları ne yaparsa yapsın size ne?

Bu arada Ak Parti ittifakla birlikte bir vitrin oluşturmak için, BBP’ni de ittifaka aldı. Böylece BBP tarihinde ilk defa barajı geçecek ve belki de barajı geçmesine rağmen bir milletvekili çıkarabilecek, o da BBP Genel Başkanı Mustafa DESTİCİ olacaktı.

MHP, BBP’nin ittifaka alınmasına karşı çıktı. MHP Konya Milletvekili KALAYCI bunu alenen ifade etti.

Gelelim MHP’nin 12’nci Olağan Kongresine… Bu kongre için Ak Parti çok büyük destek verdi. Valla biraz mizansen yapayım. Ben bu işi fakir kızın, kınasını, nişanını, düğün eşyalarını zenin oğlan evi yapar ya bazen. Ben MHP Kongresini buna benzetiyorum. Göreceksiniz MHP mitingleri acayip kalabalık olacak. Biz de bunların hepsinin MHP’li olacağına inanacağız öyle mi?

Ak Parti ve MHP Genel Başkanlar düzeyinde ittifaktan önce birbirlerine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmuşlardı. Doğal olarak bunlar yeniden gündeme gelince her iki tarafta memnun olmuyor.

Devlet Bahçeli, Kongrede suya sabuna dokunmak istemiyor ama bir söylemi beni güldürüyor. Çözüm sürecinde, teröristlerin il, ilçelere silah yığıp, tahkimat yapmasının sorumluluğunu o ilin mülki amirlerine ve askerlere yüklüyor. Siyasi iktidara bir şey demiyor. İttifak olmasaydı ben Sayın Bahçeli’nin neler diyeceğini bilirdim ama o topu taca attı…

MHP aslında Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine de karşı ama ne diyecek ki? MHP eleştireceği çok şeyi sineye çekecek…

MHP KONGREYE KİMLERİ ÇAĞIRDI!

MHP’den yapılan açıklamada CHP, HDP, İYİ PARTİ çağırılmamıştır denildi.

Burada hemen belirteyim, HDP parti değildir. PKK terör örgütünün siyasi kanadıdır. Sırf Ak Partinin biz parti kapatmayız, parti kapatmaya karşıyız inadı yüzünden yaşamını sürdürmektedir. Adının sonuna PARTİ kelimesi ilave eden terör örgütleri böyle yaşayacak mı?

CHP ve İYİ PARTİ’yi toplumun kucaklaşması bakımından çağırsa iyi olurdu ama çağırtmayan olabilir. Artık MHP’nin yerini İYİ PARTİ’nin aldığını ve hatta diğer partilerden de seçmenlerin desteğini alacağını söyleyebiliriz.

SAADET PARTİSİ KİLİT PARTİ Mİ?

Saadet Partisi dik duruşunu devam ettiriyor. Genel Başkan Temel KARAMOLLAOĞLU AK Parti ile ittifaka yanaşmıyor. Görüşmelerden de olumlu sonuç çıkmadı. Temel Bey, bize 20 değil 250 milletvekili bile önerseler, bu iş olmaz diyor. Ve çok tepki çeken ‘Tayyip Bey’in günahlarına ortak olmam’ diyor. Görünen o ki SAADET PARTİSİ karşı ittifak için yeşil ışık yakıyor.

KARŞI İTTİFAK NASIL OLABİLİR?...

AK Parti, MHP, BBP’den oluşan Cumhur İttifakına karşı CHP, SP, İYİ PARTİ bir ittifak yapabilirler. HDP’yi parti sayıp ittifaka sıcak bakan bütün partiler kendilerine ve ülkelerine ihanet ederler ve erirler. Buna en yakın parti CHP’dir. CHP’de HDP’yle ittfak yaparsa kendi sonunu hazırlar. Belki uçuk bir fikir olarak görebilirsiniz ama Abdullah GÜL’ün ortak aday olarak gösterdiği CHP, SP, İYİ Parti ittifakına ne dersiniz? Aslında Abdullah GÜL Saadet Partisinin adayı olmalı ama ortak aday gösterilebilir.

Merhum ERBAKAN HOCA’nın ve merhum BÜLENT ECEVİT’in CHP-MSP koalisyonunu unutmamak gerekir. Kıbrıs zaferi bu koalisyonun eseridir.

Tuttuğu takımın, pardon partinin zor duruma düşeceğini veya kaybedebileceğini onlayan ittifak ve iktidar yanlılarının tek başvuracağı silah ‘Hakaret ve Küfür’ olmamalıdır. Abdullah GÜL’de köşesine çekilip emekliliğini yaşayamaz. O ve Bayın Recep Tayyip ERDOĞAN millete mal olmuşlardır. İkisinin birden aday olması MİLLETİN kazancıdır. Bana göre sayın Abdullah GÜL ve Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın seçime karşıt adaylar olarak girmesi bir DERBİ maçını andıracaktır. Malum Derbi maçlarının sonucu önceden belli olmaz…

SONUÇ…

Bana göre gereksiz bir ittifak oluşumuyla halkımız gerilmiştir. Bu uygulama ile kutuplaşma daha da artacaktır. Önemi kalmayan bir parlamentonun vekil sayısının artırılması bu ittifaklarla özdeşleştirilebilir.

Şimdiden Parlamenter sistemi ve temsil edildiğimiz Yüce Meclisimiz TBMM’nin kanunlarını ve yasalarını özler olduk… 18 yaşındaki henüz gençlerin bizi idare edeceğini düşünmek istemiyorum. Türkiye Kupası Finalinin Mayıs ayında Diyarbakır’da yapılacağını TFF Başkanı sebepleriyle birlikte, bir basın toplantısıyla Yıldırım DEMİRÖREN’den öğrenmek isterdim.

Madem ittifaklar olacaktı, partiler niye kuruldu? Tek adaylı seçimlerin demokratik olmadığına inananlardanım. Sayın Bahçeli tek aday olarak en rahat kongreye girdi ama seçmenlerinin (varsa) rahat olmadığı kesin…

Bana sorarsanız bir sayıyı sıfırla toplarsanız sonuç değişmez. Kimler sıfır olur onu göreceğiz.

Kalın Sağlıcakla…

NOT: Hasan Celal Güzel hocamın vefatını üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayım. Üzerimde emekleri vardır. Allah rahmet eylesin diyorum.