“MÜCAHİT ERBAKAN”, ERBAKAN MÜZESİ !

Zaman zaman yaşadıklarım ile dahası bana anlatılanları dinledikten sonra, yapılanları şöyle geriye çekilip zamana yayıp seyrettikten sonra bu şehrin kaderinin asla hak ettiği yerde olamayacağına olan inancım her gün daha da büyüyerek artıyor.

Sadece dün ve hafta sonu bana yazılı olarak gelenleri okudum.

Anlatılanları dikkatlice not aldım.

Sonra düşündüm.

BİZ OLUR MUYUZ?

………….

İnşallah yanılırım ama olsak da çok zor oluruz.

Yine alınma gücenme kızma yok.

Halep orada ise arşın burada.

Zaman ve sabır en iyi ilaç.

………………..

Cumartesi günü Hacı Ali Bozdam abimiz yazdığımız yazılardan dolayı watsappdan özgü dolu cümleler yazıyordu.

Bunları burada bilerek paylaşmıyorum kendimi ön plana çıkarıp nefse mağlup olmamak için.

Belki bugün şehri yönetenler yerel siyaset Hacı Ali Bozdam’ı bilmez bile.

Bir cümle ile şöyle ifade edelim; Konya’nın yakın siyasetinde tarihi projelerin alınmasında gövdesini koymuş düzgün duruşu olan yamulmayan bir iş adamı idi. Bugünlerde belki kendisini emekli etmiştir ama evlatları babaları gibi ön plana çıkmasalar da onlarda kendi alanlarında mücadelelerini sürdürüyorlar.

……………

Dün sabah telefonla arayan bir büyüğümüz ise Derviş Çetinkaya idi.

Dünyası SU olan Derviş abimiz hastalık seviyesinde başta KOP olmak üzere bildiğim kadarı ile sadece Konya değil Aksaray gibi bölgenin tüm sulama projelerinde imzası olan Mehmet Keçeciler döneminde üst düzeyde görev yapmış çok zeki düzgün mü düzgün bir bürokrat idi.

Dev projelere imzalar attı kimse tek bir çamur dahi atamadı.

Öylesine duruşlu bir mühendis idi. Bugün emekli oluyor anlatıyor bilgilerini paylaşıyor.

………………..

Bir Üniversite hocamız yine dünkü yazımız ile ilgili olarak insanın gururunu okşayan çok güzel ifadelerde bulunuyor “Köşe yazılarında değindiğin insanlardan gelen konuların proje ve önerilerini çıkartıp derlersen KONYA PROJELERİ ANSİKLOPEDİSİ olur” diyordu.

……………….

Bildiğim kadarı ile iş adamı, bürokratı ve bilim adamı büyüklerimizin kökenleri MTTB.

Belki birinin siyasi görüş kökeninde yanılabilirim.

Ama üçünü de şöyle geriye dönüp en az 30 yıldır tanıyor olsam, milli görüş kökenli idiler. Zaman içerisinde ANAP’da görev almaları oldu. Sonra çok sıkı AK Partili oldular. Hele hele Reisçi oldular. Bugün bu büyüklerimize ne denirse densin. Yapılan yanlışları kabul ederler. Yüreklilikle hataları da ifade ederler ancak konu Sayın Cumhurbaşkanımız olunca akan sular durur ve Cumhurbaşkanımız hatasız kusursuz olur.

Konya’nın bugünkü yönetim nezdinde ise bu büyüklerimiz artık ESKİ TÜRKİYE paralelinde ESKİ KONYA isimleridir. Kendilerinden hiçbir şekilde istifade edilemez. Dediklerinin de geçer akçe durumları yoktur.

………………….

Türkiye’nin gündemi gibi konu 28 Şubat vesilesi ile merhum Erbakan hocanın ölüm yıldönümü olunca biz isimleri yazarak yazıya niye başladık? Ne demek istiyoruz?

Bu üç isimde rahmetliye vakti zamanında hep sahip çıktılar.

Hoca vefat ettikten sonra AK Parti’nin gençlerinin bir kısmı hala hocanın aleyhinde konuşurlarken bu şehrin değerleri hep duacı oldular.

……………

Bakın Konya’yı yönetenler Pazar günü sosyal medyalarından vefatının 11. Sene-i devriyesi nedeni ile merhum hoca için taziyelerini ilettiler.

…………..

Yakın bir zamanda Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın tedrisatından geçen daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız ile yol yürüyen, bu yürüyüş sırasında da Konya’nın anlamadığı adımları atan Erbakan Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu Hoca son basın toplantısında bir açıklama yaparak şehrin tam merkezinde Mevlana Müzesi ile Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi arasında ana yol üzerinde tramvay yoluna paralel bir yerde 3 bin metrekare alanda Erbakan Müzesi yapılacağını açıkladı.

……………….

Vayyyyyyyyyy sen misin bu açıklamayı yapan?.

Benimde yıllardır tanıdığım bildiğim insanlar Cem hocayı iki tutup bir yırtmaya kalktılar.

Dahası bize ulaştılar.

Bu dostlar gazeteye para ile ilan vererek Cem hocayı eleştirmemizi istediler.

Kendilerini de dinledim.

Eleştirme gerekçeleri “Bu tür müzeleri aile vakıflarının yaptığı, Türkiye’de ki örneklerinin ise  Süleyman Demirel Müzesinin, Celal Bayar Müzesinin, Rahmi Koç Müzesinin Sakıp Sabancı Müzesinin, Bülent Ecevit Müzesinin ……….Aile Vakıfları tarafından yapıldığı dolayısıyla kamunun parasının bu şekilde harcanamayacağı yönünde idi”

………………

Bu gerekçeyi dinledim aldım kabul ettim.

Bu gerekçeler ile haklılardı.

Peki biz Konya olarak hele hele böyle düşünen akıllı, Konya’nın yakın tarihine tanıklık eden tarihi kültürü bizden çok çok iyi bilen dostlarımız şu noktayı niye görmezden geliyorlardı.

Rektör Cem Hoca Türk siyaset tarihinde memleketi Sinop ile değil Konya ile özdeşleşen rahmetli hoca için müze yapılmasını için prosedürü buraya kadar getirerek müzenin arsasının yerini dahi açıklarken cebinden ya da Üniversitenin bütçesinden para mı harcıyordu?

Konya’nın tarihinde en rant yerlerinden birisi olan bu arsayı kim vermişti?

Karatay Belediyesi.

Karatay belediyesinin bu istediğini kim onaylamıştı?

Konya Büyükşehir Belediyesi.

Peki benim da zaman zaman fikir olarak kendilerine saygı duyduğum büyüklerim dostlarım Cem Hocayı hedef alırken doğru mu ateş ediyorlardı?

……………………

Bakın Cem Hoca ile dünde bugünde hiçbir birlikteliğim yok.

Benim için Cem Hoca dediğiniz zaman gözümün önüne aklıma gelen ilk şey gıpta ettiğim giyim tarzı karizmasıdır.

Yarın bir işim düşse şunu da çok iyi biliyorum ki Cem Hoca yağmurun altında bana su vermez.

Asla tanıdığım dostlarıma karşı Cem Hocanın filan yanında saf tutmuyorum, sadece belki de cahilliğimden konu Konya olunca, Konya’nın dolaylısıyla Konyalının ve Konya’da yaşayanların geleceği olunca eski Türkiye, yeni Türkiye, eski Konya, Yeni Konya’sı ile genlerimizle gelip geleneksel hal alan ve görülmeyen yazılı da olmayan ama hep geçerli olan “SİYASİ EKONOMİK KONYA ANAYASASI” nı okuyup okuyup anlamıyorum.  

Eğer bu yazılı olmayan ama her siyasi iktidarda geçerliliğini geliştirerek koruyan güçlenen bu anayasayı bir bilen büyük küçük kim varsa Allah rızası için bir de bana öğretsin.

……………

Bu kadar siyasetten sonra sıcağı sıcağına spordan da küçük bir örnekleme yapayım mı?

Pazar günü kötü Alanya’ya karşı kevgire döndük yaaa.

Gazeteleri okuyorum. Televizyonları izliyorum. Sosyal medyada dolaşıyorum sadece üzülüyorum. Bu arada sosyal medyadan bize bile yüklenen dostlara kırılıyorum. Gerçekten kırılıyorum.

Kim adına mı?

KONYA adına. KONYASPOR adına.

Çok açık Konyaspor Başkanı Av. Fatih Özgökçen adına…

Niye mi üzülüyorum?

O da çok açık net.

Çünkü aslında Konyaspor defansı orta sahası sadece Pazar günü değil ki bana göre Antep deplasmanından bu yana çok acık S.O.S. ler veriyordu.

Ve bunun sorumlusu Fatih Başkan (!) idi.

Sonra bu sıkıntılar sürekli devam etti.

Sorumlusu kim tabii ki Başkan. (!)

Kupa maçında sahada yürüyecek mecali kalmayan bir rakip karşısında dili dışına çıkmış rakip takım oyuncularından 4 gol yedik.

Yine tek suçlu vardı … Başkan Fatih Özgökçen !.

Düne geldik.

Aylardır Şampiyonlar Ligi şarkısını söyleyenler defans oyuncusu almadı diye Fatih Başkana ateş ederek delik deşik ediyorduk. Haklılardı Sayın Başkanım(!).

Siz de inşallah bundan sonra Konya tarihini, hele hele Konya Spor tarihini iyi okuyacaksınız. Şehri ilmik ilmik dokurken dostlarınızın o gün için menfaatsiz söylediklerini sadece düşünseniz yeter.

Daha dün Sayın Başkan Hilmi Kulluk Beyi göklere çıkartanlar bir anda kendilerince Hilmi Beyi parçaladıklarını sandılar.

Hayırdır Hilmi Bey suç mu işlemişti? Ne yapmıştı?

O tertemiz idealist rahmetli babalarından evlatlarına kadar her yerde örnek gösterilen isimlerin suçu kabahati neydi?

……………

Konyaspor’u bugün Fenerbahçe’sinden Galatasaray’ına, Beşiktaş’ından Trabzonspor’una ekonomik olarak en dik en güçlü yapanlar bugün niye sahada ki sorumlulara ateş etmiyorlar da Konyalı Başkanlara vurdukça vuruyorlar.

Birileri şimdi de bize ateş ediyorlar. Edeceklerde.

Gençliğimi verdiğim spor, Konyaspor için sizin bana ateş etmeye yaşınız yetmez beyler.

Benim spor kültürümde BAŞARI bir ekip işidir.

Konyaspor düne kadar başarı oldu ise (Ki hala çok başarılı görüyorum) başarının temel ayaklarını Başkanı, yönetimi, teknik direktörü, teknik heyeti, taraftarı, basını ve kamuoyu oluşturur.

Skorda başarı görüldükçe hiç kimse bu rüzgara karşı gerçekleri dile getiremez. Getiremezdi. Ve de kimse getiremedi.

Peki mesela biz tüm bu başarı fırtınasına karşı ne mi yaptık?

Halep orada ise arşın burada.

Sosyal medya hesaplarında birileri gibi attıklarımı silmem çok şükür.

Buyurun bakın bakalım.

19 Aralık 2021 tarihinde KONYASPOR’DA NE OLUYOR? Diye bir twit atmışım.

Hemde Alman basınından Almanca yazılmış bir haberi alıntı yaparak.

Konyaspor camiasında o gün hiç kimseden tık yok iken.

Niye yazmışız “ERSAN PARLATAN” ın Konyaspor’dan gittiğini ima etmişiz.

O şampiyonluk türküleri söylenirken başka ne yazabilirdik. Kendi kendimizi linç mi ettirecektik?

O tarihten sonra 15 gün içerisinde sahada teknik sıkıntılar yaşanmaya başladı ise işte o TEKNİK HEYET BAŞARISINDAKİ SIR ayaklardan biri gidiyordu.

O gün niye bir tek Allah’ın kulu sosyal medyada sormadı “Hayırdır inşallah teknik kadroda bir şey mi var?” demedi.

…………..

Bugünü bana anlat derseniz ilk çözülen düğüm buradan başlıyordu derim.

Bakın Başkan Fatih Özgökçen’in avukatı değilim. Zaten kendileri bu alanda başarılarını onaylatmış alanındaki örnek hukukçulardan.

Fatih Başkana niye transfer yapmadın? diye ateş edelim.

O da çıksın bunun nedenini açıklasın.

Edelim de 5 ayda HÜKÜMDAR yaptığımız İlhan Hoca bu konuda ne kadar ısrarcı oldu? Bu konuda ne kadar bilgi sahibiyiz?.

Ben skora bakarım.

Türk futbolunun İMPARATOR’unu sevin sevmeyin.

İstediği transferler olmayınca kocamaaaaaaan Galatarasay Başkanına ve yönetimine postayı koydu Allahaısmarladık dedi.

Bende zaman zaman kendisine gıcık oldum.

Ama bükemediğin bileği öpeceksin.

Fatih Terim bu yüzden İMPARATOR oldu.

Sporda hele hele takım oyunlarında duygusallık yok.

HÜKÜMDAR’ı bu alanda göremedim.

Tekrar başa dönüyorum.

Konya’nın Konyaspor yönetimi hatalar yapmadı mı? YAPTI

Hala yapıyor mu?

Bana göre yapıyor. Ama yönetime göre bunlar hata değildi. Değil.

Peki ben UĞUR ÖZTEKE olarak ne yaptım?

Fatih Başkana ve ondan öncede Şehri yönetenlere ve Fatih Başkanın yol arkadaşları arasındaki dev SIR isme şahitler huzurunda kendimce hata olanları onlarca doğru olanları ilettim.

Bunları kamuoyu önünde yazamazdım.

Ama 1 numaralı muhataplarına şahitli anlattım. Vebalden kurtuldum.

Çünkü 40 küsur yıldır doğruyu söyledikçe dirgeni yiyordum.

Dahası mı benimle baş edemedikleri zaman çoluğumun çocuğun rızkı ile oynuyorlardı.

O alçaklar oynadılar da.

Elim kalem tuttukça ayaklarım sağlam aklım başımda oldukça o alçaklarla(!) mücadeleme bu dünyada ardından da öbür dünyada sürdüreceğim

Çünkü ne acıdır ki para kimde ise koltukta kim oturuyorsa ASA ondadır.

Onlar içinde doğru geçerli değildir.

Dün de böyle idi bugünde böyle yarında böyle olacak.

Haaa yeri geldi mi ateşi hep birlikte edelim.

Ama bugün bu skorlarda ateş edilecek tek isim Fatih Özgökçen değil.

Bazen kendi ayağımıza sıkıyoruz. Acısını hissetmiyoruz.

Naçizane bir abiniz olarak bunları yazmak zorundayım. Bu da benim görüşüm.

 ………………

Bu satırları Başkanın toplantısını izledikten sonra yazıyorum.

Transfer konusunda Fatih Başkan son derece samimi açıklama yaptı.

Başarı kadar başarısızlık ekip işidir. Bu transfer meselesine HÜKÜMDAR’ı da dahil edelim olur mu?   

…………

Yine Fatih Başkan doğruyu söyledi.

Ortada bir başarısızlık yok ki.

Şu an itibari ile tarihi bir başarı yaşanıyor.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Çekirge tek başına korkutucu olmasa da sayıları arttığı zaman doğal afete dönüşebilir. Aynı şey ahmaklar içinde geçerlidir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Fatih Caddesinde 30 adım ötede yaya üst geçidi olduğu halde üç evladı ile el ele bir anne hızla gelen araçların arasında karşıdan karşıya geçmeye çalışmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.