Mukaddes Hacc Yolculuğu
01 Ağustos 2019, Perşembe 09:01Allah’a hamd, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’e salât ederim.
Her yıl Hicrî aylardan Şevval-Zi’lKa’de- Zi’lHicce aylarında Mübarek, Kudsî Hacc yolculuğu başlar. Allah isteyenlere makbûl, mebrûr bir Hacc’ı nasîb etsin. Âmin.
İslâmın farzlarından biri de hac ibadetidir. Bu güzel ibadetin yeri ise kutsal beldelerdir. Yeryüzünde sayısı milyarları aşan müslümanlardan hacca niyet edenler, mevsimi geldiğinde denizlere akan nehirler misali Mekke ve Medine’ye doğru akıp giderler. Hac, Allah’a doğru yönelme hareketidir.
Hacca karar veren her kutlu yolcunun bedeninden evvel yüreğini harekete geçirmesi gerekir. Her gün beş vakit yöneldiği kıbleyi –Ka’be- görmeye, hasreti bitirmeye, Rabbine misafir olmaya gidiyor….
Kutsal beldede sayısız ülkelerden gelen, farklı dilleri konuşan, farklı renklerdeki mü’minlerin birbirlerine dostça bakışları ile bir kardeşlik yaşanır. Bu yolculuk, dünyanın her tarafından dili, ırkı, rengi ve ülkesi farklı insanların koşup gelerek, “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” diyerek, Kâbe etrafında kenetlenip tek dilden ve tek gönülden Yüce Allah’a teslimiyetleridir.Tevhid inancının gereğini yerine getirirler.İhramlarını giymiş olarak Ka’beyi tavaf ederler.Cenab-ı Hak K. Kerimde şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak, insanlar için kurulan ilk ev (mabet) Mekke’de Kâbe’dir. Orada apaçık nişaneler, (ayrıca) Hz. İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır.”(1)“İnsanlara Haccı ilân et, gerek yaya, gerekse uzak yollardan develer üzerinde sana gelsinler.”(2) emri, gönüllerde yol bulmuş, seyahat ve yolculuklar o istikamete yön tutmuştur.
EY BEYTULLAH YOLCUSU !..
Ey Beytullah yolcusu! Ey Fazilet zengini!
Meleklere vermedi Rabb’im senin dengini.
Ah! Bir görsen yüzünün, o nurânî rengini;
Ne mutlu ki, en kârlı ticaret şimdi senin;
Karşılığı yüzbindir, Kâbe’de bir secdenin...Cengiz Numanoğlu
Kutsal kitabımızın yüz on dört suresinden yirmi ikincisi “Hac suresi” adını taşır. Medine devrinde nazil olan ve yetmiş sekiz ayetten müteşekkil bulunan bu surede haccın erkânından bahsedilmekte ve önemli açıklamalar yapılmaktadır:
“O inkâr edenlere, Allah yolundan ve içinde yerlisi ile misafiri eşit tutulan Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlara; içinde haksızlık yaparak dinsizliğe yeltenen kimselere elem verici azaptan tattıracağız.”(3)
“Kim Allah için hacceder, bu esnada kötü işlerden ve AIlah’a karşı gelmekten sakınırsa, -kul hakları müstesna- annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak) döner.”(4)
İhrama girmek, Arafat ve Müzdelife’de vakfe yapmak, şeytan taşlamak ve Kâbe’yi tavaf etmek ruhları dinlendiren, gönülleri sevinç ve heyecanla dolduran yüce hareketlerdir. Müminler Allah’ın evinin çevresinde pervaneler gibi dönerken, Safâ ve Merve Tepeleri arasında sa’y ederken ve nihayet Medine’de sevgili Peygamberlerinin münevver kabrini ziyaret ederken ne kadar coşkun bir sevinç ve övünç duyarlar. Onlar bu hususta haklıdırlar. Zira yüce Allah’ın sayısız nimetlerine ve ikramlarına mazhar olmuşlardır. Bütün günahlarını gideren ve en küçük ibadetlerinin birine binlerle, yüz binlerle sevap ikram eden Rableri’nin hoşnutluğuna koşmuşlardır.
Hac sürekli bir ibadet hâlidir.
Ona niyet eden ve ihrama giren aday artık görevlerini tamamlayıncaya kadar nefsiyle cihadını sürdürür ve her attığı adımla sayısız sevap kazanır.
Hac mümine sabrı, tevazuyu, olgunluğu, tevekkülü, Allah için harcamayı ve Allah için sevmeyi öğretip duran bir mektebdir. Allah isteyene makbul,mebrûr bir hacc’ı nasîb etsin.Âmîn.
Dipnotlar:
(1)(Ali İmran;96-97)
(2)(Hacc;27)
(3) (Hac suresi, 22:25)
(4)(Buhârî, Hac, 1521; Müslim, Hac, 1350)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.