Müslüman Olarak Kalabilmek?
21 Kasım 2016, Pazartesi 07:30Ömürleri için takdir edilen vadesi dolunca istisnasız her insan ölür. Bu, “Her nefis ölümü tadacaktır”(1) İlâhî kuralının sonucudur. Bu kural gereği dünyada kimseye ebedî olarak yaşama imkânı verilmemiştir.
İnsanoğluna bahşedilen fani ömrü, Müslüman olarak yaşaması ve Müslüman olarak tamamlamasını isteyen Cenab-ı Hak, “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.”(2) diye biz kullarından Müslüman olarak ölmemizi istemektedir.
Müslüman olarak ölebilmekte, mü’minin bütün varlığı ile Allah Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmesine ve yasaklarından kaçınmasına bağlıdır. Allah (c.c) kendisine itaat eden ve kulluk görevini samimi bir şekilde yerine getirmeye gayret eden mü’mine, Müslüman olarak ölmeyi nasip eder. Zira O, kendisine olan yönelişleri ve ihlâs ve samimiyetle yapılan ibadet ve taatları karşılıksız bırakmaz.
Müslüman’ın bütün hedefi, çalışması, tahsili, tedrisatı, üretmesi, kazanması, harcaması, hep Müslüman olarak ölmek amacı ile hedefine kilitlenmelidir. Müslüman olarak ölmenin dışındaki bütün gayretler, istekler, mal biriktirmeler ve dünyevilik namına ne varsa boşa gideceğinden kendisine fayda vermeyeceği gibi, üstelik zarar da verebilecektir.
Gençlik yılları insan hayatı için çok önemli dönemlerdir. O dönemde insanın hayata bakışı, hayattan beklentisi, hayatı yaşayışı şekillenir. Gençlik dönemi bu bakımdan çok hassas dönemdir. İyi veya kötü hangi davranışlar alışkanlık haline getirilirse onlar kalıcı hâle gelebilmektedir.
Müslüman’ın hayattaki en büyük ideali Müslüman olarak ölmek olmalıdır. Müslüman olarak ölemeyenin ebedi hayatı mahvolmuş demektir. Müslüman olarak ölmek isteyen yaşantısını iyi programlamalı ve Müslüman kalmak için nefsini kontrol etmesini bilmelidir.
Müslüman kalmak için de açık gizli bütün tesir odaklarına karşı uyanık olmak lazımdır. Özellikle ehl-i kitap denen Yahudî ve Hristiyanların olumsuz tesirlerine kapılmamak gerektir. Cenab-ı Hakk, "Ey iman edenler, eğer kendilerine kitap verilenler içinden herhangi bir gruba itaat edecek olursanız, sizi imanınızdan sonra döndürüp kafir yaparlar!"(3) diye mü’min kullarını uyarmıştır. Çünkü, İmandan dönmek doğrudan ateşe atılmak demektir.
Müslüman olarak ölebilmek için insanı küfre götürecek inanç, söz, eylem ve davranışlardan sakınmak, iman, edip salih ameller işlemek, ibadetlere aralıksız devam etmek ve haramlardan sakınmak, Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun bir hayat sürmek gerekir. Hz. Peygamberin en sık yaptığı dua da Müslüman olarak kalmak ve Müslüman olarak yaşamakla ilgilidir.
Ummü Seleme validemiz'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber sık sık şu duayı yapardı:
"Ey kalbleri halden hale (renkten renge, şekilden şekile, imandan küfre, küfürden imana) çeviren Allahım, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl!"(4) Çünkü Müslüman kalmanın Hz. Peygamberin arzusu olduğunu gösteren bu dua, her hâlde fevkalâde güçlükler içindeki Müslümanın dilinden hiç düşürmemesi gerekli bir yakarıştır.
Cenab-ı Hakk’ın "Ey mü'minler, Allah'a karşı gerektiği şekilde saygılı olun ve ancak Müslüman olarak ölün!"(5) buyurduğu bu emir, aynı zamanda bizlere, "Müslüman olarak ölebilmek için Müslüman olarak yaşamaya devam edin" mesajıdır. Müslüman yaşamanın yolu da bir sonraki ayette, habl-i İlâhi olan Kur'an'a toptan ve sımsıkı yapışarak tevhid üzerinde toplanmak, ayrılık ve ihtilaflardan uzak kalmak olarak gösterilmektedir.
Müslüman olarak ölmek Hz. Peygamberin tavsiyesidir. Abdullah b. Amr b. el-As Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu bildirmiştir.
"Kimin cehennemden kurtarılıp Cennet'e konulmak hoşuna giderse, ölümünü, Allah'a ve ahirete inanmış olarak karşılasın..."(6) Çünkü "İşler, sonuçlarına göre değerlendirilir"(7) . Çünkü "her kul öldüğü hal üzere diriltilir"(8).
İnsan Müslüman olarak öldüğü zaman dünyada kulluk imtihanını başarmış ve cenneti kazanmış olur. Onun için Peygamberimiz; “Ölmek üzere olan kişilere “lâ ilahe illallah” “Allah’tan başka ilâh yoktur” cümlesini telkin ediniz”(9) tavsiyesinde bulunmuştur.
İmanla ölmek garantisine rağmen bir peygamber olarak Hz. Yusuf'un şu duası pek dikkat çekicidir.
"Rabbim, bana hükümranlık verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı, dünya ve ahirette koruyucum Sensin. Beni müslüman olarak öldür ve iyilere kat!"(10)
Yarabbi! bizleri de dinin üzere kalblerini sabit kıldıklarından eyle.. amin. Gönülden Muhabbetlerimle.
Dipnotlar:
1-Enbiya, 35; Âl-i İmran, 185; Ankebût, 57. 2-Âl-i İmran Sûresi, 102. 3-Al-i îmran 100. 4-Tirmizi, kader, 7; İbn Mace, mukaddime 13. 5-Âl-i İmran, 102. 6-Ahmed b. Han-bel, 11, 192. 7-Buharı, rikak 33. 8-Müslim, iman 186. 9-Müslim, Cenâiz, 1. 10-Yusuf,101.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.