NASIL BİR AKIL VARSA
29 Mart 2017, Çarşamba 07:54Rabbimin biz insanlara en büyük nimeti akıldır. Hz.Peygamber”Kişiyi ayakta tutan aklıdır. Aklı olmayanın dinide yoktur” buyurmuşlardır. Ve yine Hz. Peygamber “Allah akıldan daha değerli bir şey yaratmamıştır.” Muhakkak ki akıllı kimse, Allah’a inanan, Resulünü tasdik eden ve Allah’a ve Resulüne itaat ederek amelini İslamiyet’e uygun kılan kimsedir” hadisi şerifini de söylemiştir. O halde aklın ebedi hayat için hazırlıklı olması, nefsimizin muhakkak kontrollü olması, bir mümin için itaat ve kurtuluş vesilesidir. Yüce kitabımızda akletmiyor musunuz? Sorusunun muhatabı elbette bizleriz. Akıl sayesinde ibadet eder ve amellerimiz nispetinde de ödüllendiriliriz. Aklımızı kullanırken duygusallığın ağır vasıta teşkil edeceği ön yargılı haller vardır. İşte bu ön yargı insanın içini kemiren bir kurttur adeta. Doğru olduğunun muvafık olduğunu bilir ama kabullenme noktasında kör bir alıcıdır. Kör bir alıcının da kör bir satıcısı olacağına göre akla uygun/yatkın birçok mesele bu dibi görünmeyen kuyu misali ön yargıların tasallutunda ruhumuza cehennemi duyguları yaşatmakta kalp kırma, enaniyet restleşmesi dâhil birçok münzevi hastalıklı illetlerin peydahlanmasına vesile olmaktadır.
Malum olduğu üzere 16 Nisan toplumumuz için bir milattır.15 Temmuz’un bir nevi tescilidir. Hani Malazgirt Zaferi nasıl ki; Anadolu’nun kapılarını biz Türklere açtı ve burayı yurt edinip canımızla kanımızla sulamış vatan bilmişsek, Miryakefalon zaferi de, Anadolu’nun tapusunun artık resmen bizim lehimize tescilini tarihi kayıt altına almıştır. Lakin meseleler basite indirgenip Erkan Yolaç havasında sunulan evet-hayır yarışmasından uzaktır. Çünkü Türkiye 16 Nisan’da geleceğini, geleceğinin ipotek altına alınmamasını, vesayetten kurtulup milletinin özüne kararına saygı duyulmasını ve batılıların çirkeflik taslamalarını, bizi küçümsemeli hallerini ve seksen milyon nüfusun dünyanın geleceğine şekil verecek bir misyon-vizyon sahibi reyonunda, nizamı alem ülküsünün yaşama versiyonunu benimsemiş, kişilikli ve kimlik sahibi olmanın sorumluluğunu da aynı zamanda geniş bir çerçeveden oylamaktadır. Çünkü biz dünyaya şekil veren ruh ve güç katan, adalet dağıtan huzur veren bir ülkünün inancının temellerine ram olmuş bir toplumuz. Biz hamdolsun Müslüman ve Türk’üz. Biz atalarımızın yüksek emanetine sahip çıkmak için varız. Bizim vazifemiz Allah’a kulluktur. Secdemiz O’nadır.
Bu vesileyle sadece hasbelkader gazete köşelerinde kalmayıp sosyal medya olarak en geniş kitlelere ulaşma imkânı olan facebook üzerinden de kısaca bu var olma kimlik savaşının mücadelesini de dilimiz döndüğünde yürütmeye çalışıyoruz. Yine bir tarihi örnek daha vereceğim. Büyük Selçuklularla Gazneliler arasındaki 1040 tarihli Dandanakan Savaşı. Büyük Selçuklular ayakları üzerinde doğrulan bir devlet olmuşlar, Gazneli Mesut ise, Devlet Yönetimindeki zafiyetlerinin ve aklını kullanamamanın, kendini içki âlemine kaptırmanın, basiretli yöneticileri küstürmenin gafleti içerisinde Hindistana, yeniden Ordu toplamak için giderken yerlilerin saldırısı ile bir baskın sonucunda öteki âleme gitmişti.
Tarih hata götürmüyor. Daha doğrusu şartlar karşısında alınamayan tedbirler, akıl ilim ve din faktöründen yoksunluk yıkılışın korkunç bir başlangıcı olarak karşına dikilebiliyor. Hiç beklenmeyen bir anda uğradığın tufanla, eğer gönlünde Nuh’un gemisi yoksa, Hz. Peygamberin tebliği esasları, Veda Hutbesindeki insanlığa bakış ve çizgi değerleri yoksa, İman yoksa bir gönülde kaybetmeye mahkumsun kısaca. Mesele aklı kullanarak dünyanın aldığı ve alabileceği eşkâli doğrultusunda adımlarını sağlam basabilmektir. Biz kuru kalabalıklara uymak yerine keyfiyetli olmayı tercih ederiz. Batının borazanı ötebilir, lakin batı kendine hayrı olmayan himmete muhtaç bir Hint fukarasından farksızdır. Batı sömürgesini kaybettiği anda her şeyini kaybeder, nitekim kaybetmeyi göze alamayıp bu şaşaalı hallerin devamı için işlediği cinayetleri alenen dünya seyretmektedir. Lakin biz atalarımızın emanetine ve hassasiyetine, şahsiyetin günümüz götürüsüne uygun ama sağlam temelli hallerine aşığız. Ve bundan dolayı da, batının uşaklığına sığınan bir yapılanmayı asla ve kata kabul etmiyoruz. Biz onların uşaklığını bize tescil ve tedip ettirdikleri ve halka bugüne kadar ayak bağı olmaktan öteye geçmeyen tüm enerjimizi kuru kavgalarla yiyip bitiren sistemleri yerine, bize uygun ve yol aldıracak ve bu sistem değişikliğine bizi çok sevdiğinden.! Şiddetle direnen batıya ve batıcılara rağmen,16 Nisan’da yol verip Cumhurbaşkanlığı sistemi için yeni bir özgün bakış edası ve huzurlu/mutlu bir fert gönlüyle evet diyoruz.(diyeceğiz inşallah)
Tabi her oluşumun mutlaka karşı çıkanları dikenli telleri olacaktır. Sen gül olmaya adaysan dikenlerle birlikte olmaya ve etrafını da huzurlu kılmaya memur ve mecbursun bir Müslüman olarak.İşte geçen gün bir paylaşım yaptım,tabi bildiğim ve karşı olan bir arkadaş(emekli öğretmen) biraz da küçümsemeli bir yazıyla giriş yaparak cevaplar vermiş,dahil olan bir başka arkadaşta bu sual ve açıklamalara görüş belirtmiştir.Konu madem ki toplumsal bir hedef bende sadece köşede kalmasın köşe yazısı yoluyla da ulaşabildiği kitlelere haber salsın istedik ve,hani Konya BB’nin parklardaki tabelasından alıntı olarak, sizin için çalışıyoruzu-sizin için yayınlıyoruza çevirdik.Hayırlısı diyelim, bu köşeye sığmaz ama bir sonraki yazıda da devamı sunarız inşallah.Hepinize iyi okumalar diliyorum.
“ YUSUF ERDOĞAN; Nasıl bir akıl varsa;iki zıt kutup komünist ve milliyetçi temsilci; feyzioğlu ve halaçoğlu HAYIR DİYOR, 19 mart 2017 pazar günü Türkiye Komünist Partisi taraftarları oturduğum sitede herkesin isimlik kutusuna HAYIR diye broşür koymuşlar. Düşünebiliyor musunuz son kullanma tarihi geçmiş hala inatla direnen komünistler bile hayırcı,FETÖCÜ AKŞENER; %100 evet çıksa bile meşru olmaz diyor, yani BAŞ HAYIRCILARDAN.Merkel HAYIR diyor,Türkiye'nin derdine düşmüş,aşkına eşkıya olmuş,Nazi rüzgarları estiriyor ülkesinde ; HAYIR diyorCHP-HDP- Aynen 2015 seçimlerindeki gibi Birlikte sallam(n)ak için el ele gönül gönüle daha başbakanın Cumhurbaşkanının ayrı ayrı başka partilerden olması halinde diyerek!!!!! sistemi anlamamış bir vaziyette genetik karşı çıkma kabilinden Hayır’cılar çünkü sarsılmaz bir imanla kendileri zerk edilen ingiliz parlamenter sistem aşıkları, abd si ingilizi vs, si Esat’ı, it oğlu iti, fesatı her ne varsa tepkilililer ve toptan HAYIR ekibindeler, alçak ve çukur ülke nederlandlılar hayır diyorPKK karşı, dhkp-C karşı,abd karşı israil karşı...Hayır Diyorlar,Eeeeeeeee içerdeki hızlılarda Sn Cumhurbaşkanımız düşmanlığından gedikli Hayırcılara dahilllervelhasılı kelam liste daha da uzayıp gidiyor. Bizde kısa keselim o zamanBAKIYORUM TABLO’ YA aklıma danışıyorumokları gönderenlere bakıyorumhiç biri gerçekten TÜRKİYE’NİN iyiliği için çalıştıkları, bana inandırıcı gelmiyor. Yürek yok çünkü.İsterlerse hayır konusunda bin gerekçe de sunsalar, iç ve dıştaki goy goycular şov yapmaya devam ediyorlarsa benim onlarla işim olmaz azizim......................İNŞALLAH 16 NİSAN,15 TEMMUZ' kardeşliğinin PEKİŞMESİ VE SANCAĞIN ULUBATLI GİBİ SURLARA DİKİLMESİ OLACAKTIR.Ben ne idiğü belirsizlerin sözlerine değil,benden olan ve benim yüreğime dokunan,Türkiye'm için canını ortaya koyan REİS’İN yanında olacağım. SÖZÜM SÖZ, NET'İM HER KONUDA NET VE BENDEN SONUNA KADAR" YÜZBİNKERE söylüyorum EVEEEEEEEEET"…(devam edecek bir sonraki yazıda inşallah)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.