NEDEN SADECE ÖZBOYACI ?

Konya dönüşü yaklaşık 18 yıldır bizi hangi basın kuruluşunda olursak olalım bizi takip eden vefalı dostlarımız ve okurlarımız bilirler ki hafta sonu yazılarımız genelde rahat yazılar olur.

Yani bu günlerde hiçbir okuyucumuzu memleket meseleleri ile kızdırıp üzmek istemeyiz.

KONYA POSTASI’nda da inşallah mümkün mertebe bunu korumaya çalışacağız.

Tabii ki olağanüstü gündem maddeleri hariç.

Çünkü bizim Cumartesi’nin işini Pazartesi’ye bırakma gibi bir lüksümüz yok. 

O zaman hemen başlığımızdaki yazı konumuzdan başlayalım

ŞAŞIRDIM ÇÜNKÜ SADECE SAYIN ÖZBOYACI VARDI

Malum Perşembe günü Bakan Sayın Murat Kurum şehrimizdeydi.

Bir Bakanın şehrinizde olması demek o şehre yapılan ve yapılacak pek çok güzel projenin müjdenin kamuoyu ile paylaşılması demektir.

Bakan Kurum siyasette son dönemlerde Konya için adeta Milli Piyangonun büyük ikramiyesi gibi…

Bu zor dönemlerde Konya ekonomisinden, sporuna dünyanın aksine uçuyorsa bunun anahtarı yüzde yüz Sayın Kurum’dur.

Ve bu şansı şehir adına en iyi kullanan isimde şüphesiz Sayın Uğur İbrahim Altay’dır.

Neyse önceki gün Sayın Bakan Konya’da yabancı misafiri ile şehir için yine müjde üzerine müjde verdi. Sabahtan akşama kadar durmaksızın oradan oraya koşturdular, bisiklete binerek de adeta stres attılar.

Bu koşturmacayı izlerken bir şeyi dikkatimi çekiyordu.

Bakan seviyesinde yapılan bu açılış ve törenlerde vekil olarak sadece Sayın Selman Özboyacı Bey vardı. Parti adına da Sayın Hasan Angı.

Bir yerde lüzumsuz adamım ya.

Takıldım “neden sadece Selman Bey?” diye

Tamam Sayın Leyla Şahin Usta Hanımefendi Parti yönetimindeki görevi nedeni ile Ankara’da olması gerekiyordu.

Diğer vekillerinde işi zordu.

Çünkü o günün sabahı saat 05’e kadar Meclis vardı.

Bizim yine bilemeyeceğimiz pek çok neden ve gerekçe vardır.

Başta dedik yaaa.

Bizimde gazetecilik adına böyle takıntılarımız oluyor işte.

Kendi kendime iyi ki diyordum “Sayın Özboyacı uyumamış Ankara’dan çıkıp gelip Sayın Bakanın yanında yer alıyor”.

ZİYA ALTUNYALDIZ ÇOK, ÇOK ÖNEMLİDİR.  

Ülkemiz için, Konya için vekillerimizden Sayın Ziya Altunyaldız Bey beyni, yüreği, zekası, önce bürokratik sonrası siyasi alanda güçlü alt yapısı ile çok çok önemli bir isimdir. 

Benim için de çok özel bir yürektir.

Çok güzel bir insandır.

Ziya Bey Dünya Bisiklet Günü nedeni ile sosyal medyada bir paylaşım yapmış.

Bu paylaşımın birinci maddesinde de şöyle diyordu;

“Konya’mızın 550 km bisiklet yoluyla New York’tan sonra dünyada ikinci sırada geldiğini biliyor muydunuz?”

………..

Vallahi ben bisiklet yolu uzunluğu ile dünyada ikinci sırada olduğumuzu bilmiyordum.

Bunu öğrenmiş oldu.

Yalnız Konya adına ve Konyalı’ya bu konuda kulakları çınlasın Halil Ürün Bey’den bu yana yanlış bir algılama yapılıyor.

Çünkü Sayın Vekilimiz Sayın Ziya Bey’de, bisiklet adına gövdesini ortaya koyan Sayın Uğur Başkan da New York’u da Amsterdam’ı da bizden iyi biliyorlar.

Oradaki insanların nereden nereye olursa olsun bisikletleri ile aile boyu her yere gidebildiklerini bilirler.

Bisiklet yolunun uzunluğun rakamsal olarak böyle olabilir.

Ama iş konunun boyunun uzunluğunda değil işlevliğinde.

Dün sabah Sayın vekilin bu paylaşımını okuyup kafama kazıdıktan sonra evden iş yerine gelirken bisiklet ile bunun hayalini kurdum.

Gelin benim kurduğum hayali birlikte düşünelim.

Dedeman Kavşağı’nda bisikletimize biniyoruz, Sille Alt geçidi, Nalçacı güzergahı ile Maliye’nin oraya geliyoruz.

Ne kadar dikkatli olursanız olup çarpılmama şansınız sizce kaçtır.

Ya da şehrimizi yöneten bu büyüklerimiz sizce çocuklarını bisiklete bindirip böyle çarşıya gönderirler mi?

Halil Bey’den bu yana diyorum.

O günden bu yana yazıyorum.

Ve Uğur Başkan inşallah bu işi başarıncaya kadar da nasip olursa yazmaya devam edeceğim.

Bisiklet yollarının uzunluğu değil, işlevi, yani kullanılabilir olma özelliği ö-nem-li.

DEDEMAN KAVŞAĞI DEMİŞKEN

Yine ister adına takıntı deyin isterseniz yaşlılık deyin bir şeye taktım mı takıyorum.

Mesela benim güzergahım olan Dedeman kavşağı şehrin en işlek kavşaklarından birisidir.

Tüm karmaşa rağmen trafik akıyor mu akıyor?

Bu akışı ne durduruyor?

Ne aksatıyor? O kadar net ki.

Bir; dolmuşa binmek için göbeğin içinde bekleyen kendi insanımız.

İki, ekmek davası uğruna yasak olduğunu bile bile bu kavşağın içinde indi bindi yapan dolmuş sürücülerimiz.

Bu konuyu iki gün önce köşemizde dillendirmiştik yaaa.

Polislerimiz iki gündür bu kavşakta sabahın köründen itibaren yerlerini almışlar kuş uçurtmuyorlar.

Allah onlardan razı olsun. Ama bu iş hep polis korkusu ile olmaz ki.

Trafik işi bir kültür ise önce kendimiz örnek olmalıyız. 

YAĞMUR GİBİ NİKAH DAVETİYESİ GELMEYE BAŞLADI

Aman Allah’ın ne özlemişiz düğünü nişanı nikahı.

Haaa önce bu güzel ve hayırlı iş için adım atan tüm çiftlerimizi ve ailelerini kutluyoruz.

Hepsine büyüklerimizin ettiği duayı ediyoruz “Allah sağlıklı mutlu ve huzurlu bir şekilde bir yastıkta kocamayı nasip etsin”…

Bu güzel gelişmeler.

Arka arkaya aldığımız nişan düğün davetleri ile pandemi nedeni ile iki yıldır susan düğün sezonu ile ilgili onlarca sektör temsilcisinin yüzünün güleceğini görüyoruz.

Aman hangi esnaf olursa olsun hepsinin yüzü gülsün.

Teker yeniden dönsün.

Çarklar çalışsın.

Büyüklerimiz turizmi bahane ederek işin ucunu saldılar.

İnşallah bu bahana ile aşılamada da bu kez takvimi tutturabilirsek Sayın Bakan Koca’nın da ima ettiği maskesiz günlere aylara az kaldı diyoruz.

Belki bu işe inanırsak neden elin Amerikalısından, Avrupalısından, Çinlisinden geri kalalım değil mi?

Bizim fazlalığımız var, eksiğimiz yok Allah’ın izni ile.

Hadi havalarda yeniden ısınmaya başladı.

Bugün sokağa çıkma yasağı da yok. 

Eeee ne mi demek istiyoruz.

Kapın eti tavuğu.

Koşun pikniğe.

Özledik yahu piknik alanlarından yükselen o yoğun dumanı.

Hadi hadi iyi dumanlayın ki duman yoğunluğundan yine yoldan geçen arabalar sis lambalarını yakmak zorunda kalsınlar (!)

GÜNÜN OKKLI SÖZÜ

İnsanlar kaderleri yüzünden yanlış tercihleri yüzünden mutsuz olurlar

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sağa ve sola dönüşlerde sinyal vermenin bir kural ve mecburiyet olduğunu idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz