NEDEN TOPARLANAMIYORUZ?
26 Mart 2016, Cumartesi 10:49Sultan Abdülhamit’in muhafızlığını yapmış ve Teşkilatı Mahsusa ’da görevli Debreli Zinnun ’un Beynelmilel Siyonist teşkilatıyla ilgili ele geçirilen bir belgedeki yazılı maddeler hakkında verdikleri bilgiler aslında bugünkü meselelerin aydınlatılmasına da ışık tutacak mahiyettedir. İlgili maddeler hakkında Hüsamettin Ertürk “İki Devrin Perde Arkası” isimli eserinin 44–47 sayfalarında bu konuya yer vermiş ve olayın ciddiyetine dikkat çekmiştir.
Yüzbaşı rütbeli Debreli Zinnun şunları anlatmaktadır:
“Ben Teşkilatı Mahsusa’da çalışırken, dünyaya hâkim olmak isteyen “Milletlerarası Siyonist Teşkilatı’nın düsturlarının yazılı olduğu 22 maddelik bir belge elimize geçmişti. Burada şöyle yazılıydı:
1-Genç nesilleri ahlaka mugayir telkinlerle ifsat etmeli.
2-Aile hayatını yıkmalı.
3-İnsanlara, aşağı sınıflara tahakküm etmeli.
4-Sanatı zayıflatmalı, edebiyatı müstehcen ve şehevi bir hale sokmalı.
5-Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilane vakalar uydurmalı.
6-Hudutsuz bir lükse, başdöndürücü modalar icat etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmeli.
7-Kalabalıkların vakitleri eğlenceler, oyunlarla oyalanmalı; herkes düşünmekten alıkonulmalı.
8-Müfrit nazariyelerle fikirler zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalık çıkarılmalı, sosyal sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokulmalı.
9-Terörü hiçbir zaman hatırdan çıkarmayalım. Diktatörlüğümüze baş kaldıracak olanları süratle bir şekilde yola getirebiliriz. Siyasi liderlerin şuurlu kuvvetiyle, halkın cahil ve kör kuvveti birleştiği takdirde, bizim için bir tehlike teşkil edebilir. Fakat biz bunu daima göz önünde tuttuk ve ona karşı tedbirler aldık.
10-Aristokratlara müthiş vergiler koyarak onları bunaltmalı, aralarına kin ve itimatsızlık duyguları sokmalı. Avamı asil ve kibar sınıfın yerine geçirerek, bu suretle “altın buzağı” oluşturulmalıdır.
11-Mal sahipleriyle işçilerin arasını bozmalı, grevler sabotajlar tertip ettirilmeli, Bu suretle karlı işbirliklerinden doğacak iyi münasebetleri baltalamalı.
12-Yüksek ve münevver tabakanın manevi kuvvetin her çareye başvurarak kırmalı. Zenginlerin mantıksız ve bayağı hareketlerini teşhir ederek, kitlenin hiddet ve asabiyetini tahrik etmeli.
13-Sanayinin ziraatı ezmesine imkân vermeli, böylece köylü sınıfı ortadan kaldırılmalı.
14-Saçma fikir akımları ve görüşler ortaya atarak, halkı uygulaması mümkün olmayan fikirlerle dolambaçlı yollara sevk etmeli.
15-Hayat pahalılığını körüklemeli, maaşlar işcinin menfaatine yaramayacak şekilde artırmalı.
16-Beynelmilel(Uluslar arası) meseleler çıkararak vakalar ihdas edilmeli ve milletler arasında ihtilaflar vücuda getirmeli, kin ve nefreti körüklemeli, korkunç silah miktarını artırmalı.
17-Milletlerin geleceği tahsil ve terbiyeden yoksun kimselerin eline verilmeli.
18-Bütün hükümet şekillerini değiştirerek mühim makamları ifşa edilemeyecek sırları olan kimselere vermeli ve onlara hâkim olunmalıdır.
19-Meşru hükümet şekillerini derece derece değiştirerek, mutlak bir istibdat kurmalıdır.
20-Mali istikrarı bozmalı, siyasi buhran zamanlarında servetleri mahvedecek ticaret usulleri bulmalı.
21-İktisadi(ekonomik) krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara, enflasyonlara yol açmalı, altını az ve belirli ellerde toplamalı, muazzam sermayeleri felce uğratmalı, vakti gelince her türlü krediyi keserek panik çıkartılmalıdır.
22-Hükümetlerin ölümlerini hazırlamalı; insaniyeti elem ıstırap ve yoksulluk içine atmalı. Çünkü açlık esirler doğurur.”
Yukarıda sıralanan maddelerin uygulanma şekillerini, bizim Ülkemizde görmemek mümkün değildir. Yani burada zannedilmesin ki; Beynelmilel Yahudi zihniyeti, Avrupai bir hayat tarzını kendine mihmandar olarak benimseyen bir yönetici kesimi okşar kucaklar ve onunla her türlü işlerini hal noktasına getirir ve uygarca kardeşçe yaşanır kavgalar savaşlar olmaz dünyaya barış hâkim olur, hayır böyle bir, uygun anlayışın olmadığını söyleyebilirim. Çünkü Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde kendisini iş başından uzaklaştırmak isteyen derin güçlerin sağlığı ile ilgili giriştiği işlemleri unutmak mümkün mü? Özel koruması olan Milletvekili Recai Beyin açıklamaları, bu konuda ne kadar derin işlerin, bağlantıların olduğunun işareti gibi gözükmüyor mu? Hatta Özal’ın ölümü ile ilgili ailesinin ileri sürdüğü açıklamalar da bu işlerin derin yapılanma olduğu kanıtını ister istemez insanın aklına getiriyor. Yine bu konuda, Cumhuriyetin Kurucusu Atatürk ile de ilgili insanın kafasını kurcalayan düşünme gerektiren araştırma ve inceleme gerektiren, ölümü hakkında bir takım sır söylentilerin bulunduğunu(zehirlenme gibi) kuşkuların olduğunu, bu işlerin arkasında kimlerin olabileceğinin araştırılması gerektiğini ister istemez insan düşünmek zorunda…(devam edecek)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.