“NEDEN UĞUR İBRAHİM ALTAY?”
28 Şubat 2023, Salı 00:00Naçizane son yıllarda bu sütunlarda bu güzel ülkemin vatandaşlarının nasıl karpuz gibi ikiye bölündüğünü, nasıl iki parçaya yarıldığımızı yazdık.
Yazmaya çalıştık.
Bir büyük tehlikeye dikkat çekmeye çalıştık.
Herkesi kendi çapımızda uyarmaya çalıştık.
Ama bunlar nafile haykırışlardı.
Boşuna yazdığımızı biliyorduk.
Bizim cümlelerimiz suya yazılmış yazılardı.
Arada bir diyorduk ki “Mesleğimiz kamu görevi yapmanın yanı sıra vicdani bir sorumluluktur” diyorduk.
Biz sadece kendi vicdanımızı temizlediğimizi sanıyorduk.
Öbür tarafta sorulduğu zaman “Biz yazdık. Üzerimize düşeni yaptık” deyip kurtulmayı ümit ediyorduk.
………..
Yine bence biz küçücük aklımızla gördüğümüz tehlikeye dikkat çekmeye çalışırken bu milleti yöneten büyüklerimiz bizim aklımızdan katlarca büyük zekaları ile bu işten besleniyorlardı.
Ateşe çaktırmadan alttan alta odun atmaya devam ediyorlardı.
Çünkü bu millet ne zaman bir olursa yönetenler için o birlik beraberlik tehlike demekti.
Bu sistem sadece bizim için geçerli değildir ki.
İnsanları ne kadar çok böler parçalarsanız o kadar kolay yönetirsiniz.
………..
İşte geldiğimiz noktayı kabul edin etmeyin buradayız.
Akıllı, güçlü insanlar bu ülkenin insanlarını bırakın normal günde şu acı, gözyaşı ve on binlerce insanımızı kaybettiğimiz günde cenazelerin gözü yaşlı on binlerin elini, kolunu, bacağını, gözünü kaybetmiş binlerin önünde bölünmüşlüğümüzün karşısında herhalde ellerini ovuşturarak mutluluktan dört köşe olmuşlardır artık değil mi?
……………
Camide siyaset olmasın dedikçe çevremizdeki bazı insanların sadece siyasi hutbe dinlememek için cuma namazına dahi gitmediklerini işitiyorum.
Bence bu en büyük vebaldir.
İşte sporun sağcısı, solcusu, alevisi, sunnisi, Türkü, kürdi, dindarı, ateisti, şucusu bucusu olmaz dedikçe depremin felaketin 21. gününde önce Fenerbahçe-Konyaspor maçı ardından Beşiktaş-Antalya maçında millet olarak ne hale geldiğimizi yüzbinler izliyor.
Ah geldiğimiz noktayı sadece biz bize görebilsek.
Oysa şimdi bu durum dalga dalga bütün dünya basınına yansıdı biliyor musunuz?
Türk ve Türkiye düşmanları, şimdi ağızlarının o iğrenç salyaları akıtarak bizi getirdikleri noktadan keyif alıyorlar.
Bizi hiçbir şekilde parçalayıp bölemeyen iç ve dış hainler şimdi hedeflerine ulaşmanın gururunu duyuyorlar(!)dır.
………………….
Bir dostum pazar akşamı yazıyordu;
“Abi çoluk çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek, neredeyse 45 bin vatandaşımız depremde hayatını kaybetmiş.
Şimdi hiçbir şey olmamış gibi doğum günü kutluyorsunuz.
Yazıklar olsun be.”
………..
Dostuma yazdım.
Bizim millet olarak ne hale geldiğimizi görebilmenin en iyi yolu “asil mübarek Türk milletini sosyal medyadan izleyeceksin”
Depremin 17 gününde düğünler, dernekler, yaş günleri, kahvaltılar, yemek paylaşımları, gezmeler…
Hadi diyelim ki sosyal medya tuuu kakaaa.
Hatta çamur.
Ata binip uzağa gitmenin ne anlamı var ki.
………….
Şehrin neresinde olursanız olun hanım kardeşlerimiz binmişler arabaya bakımları 10 üzerinden 10.
Açmışlar müziğin sesini cıstak cıstak, bangır bangır yanınızdan geçiyorlar.
Ya da kırmızı ışıkta durmuşlar size o lüks otomobilleri ile hava atıyorlar.
Bunu bizim erkekler yapsa “maganda” diyoruz yaaa.
Bu hanımefendiler süper lüks otomobillerde bakımlı gösterişli kadınlarımız.
Eeeee hani Türkiye ağlıyordu?
Bu cıstak cıstak müzik neyin nesi bayanlar?
………..
Bu hanım kızlarımızı geçtik.
Depremin 7. ya da 8. günü.
Pazar akşamı bizim Erenköy’de gökyüzü ışıl ışıl rengarenk.
Niye?
Havai fişekleri patlatıyoruz?
Hayırdır niye?
Ölü sayısı hızla artıyor diye mi?
Yoksa hala binlerce insanımız enkazların, tonlarca betonun altında kurtulmayı bekliyor diye mi?
Utanmaz, ahlaksız, Allah’tan korkmayan, kuldan utanmayan bir milletin fertleri olarak eğleniyoruz beyler eğleniyoruz!
…………
Oysa o Erenköy’de o AK Mahallede hayırsever insanlarımız bağ evlerini, villalarını depremzedelere açtılar.
Onlara kol kanat olmaya çalışıyorlar.
Şimdi benim komşularım hep depremzede.
Ben utanarak havai fişeklere bakarken empati yapıyorum.
Bu insanlar bizim için şimdi ne düşünüyorlar diye.
Yazıklar olsun size.
………..
Bizi birbirimize nasıl böyle düşman ettiniz?
Bizi nasıl bu kadar vicdansız hale getirdiniz?
Artık kınamaya korkuyorum ama ömrümüz Amerika’ya, Rusya’ya sövmekle geçti.
Şimdi aynaya bakıyorum da bizim onlardan ne farkımız var?
Yoksa, yoksa korktuklarımız, kınadıklarımız bizim başımıza mı geliyor?
Yoksa, yoksa her zaman olduğu gibi bu insanlık dışı yaşamda onları geçmek için birbirimizle yarış halinde miyiz?
…………….
Yine çok gerildim.
Hiç kimseye kızmıyorum.
Hiç kimseyi de kınamıyorum.
Çünkü kimi kınadık ise bugün bunu fazlası ile yaşıyoruz artık.
Sadece kendime kızıyorum.
Başka kimseye değil.
…………………
Böyle bir karanlık ortamda çırpınan iyi insanlarında hakkını vermemiz lazım.
Çünkü bunlarda bizim boynumuzun borcu.
BAHATTİN KARAPINAR ABİ ARADI
Yanılmıyorsam geçtiğimiz hafta sonu idi.
Konya’nın belli bir kısmının bir dönem Konyaspor Başkanı olarak tanıdığı belli bir kısmının ticaretten ya da yerel siyasetten tanıdığı bizim de aile dostumuz olan Bahattin Karapınar aradı.
Bazı diş hekimi dostlarının bölgeye gitmek istediklerini, deprem bölgesinde diş rahatsızlığı ve tedavi gerektiren depremzedelere yardım etmek istediklerini bunun içinde mobil bir diş tedavi aracına ihtiyaç duyduklarını söyleyerek benden de yardımcı olmamı istedi.
REKTÖR SÜLEYMAN OKUDAN
HOCANIN O MUHTEŞEM
MOBİL SAHRA AMELİYAT TIRI
SİZLERE ÖMÜR OLMUŞ
Hemen üniversiteler ile temasa geçtim.
Çünkü vakti zamanında Konya’da sadece Selçuk Üniversitesi var iken.
Ve o Selçuk Üniversitesi’nin rektörü de Prof. Dr. Süleyman Okudan iken.
Süleyman hoca Konyalı yardımseverlerden topladığı paralar ile (Bende bu para toplama işinde karınca kararınca yardımcı olmaya çalışmıştım) gerisini de üniversite bütçesinden tamamlayarak muhteşem belki de Türkiye’de tek olan örnek bir sahra hastanesi kurmuştu.
Bu mobil sahra hastanesinde her türlü ameliyat yapılabiliyordu.
…………..
Ne oldu bu şimdi birilerine kırmızı şapkalı kızın masalı gibi geliyor değil mi?
Hani birileri özellikle de siyasiler hep dünü kötülüyorlar tuuu kaka diyorlar yaaa.
İşte o kötü karanlık Türkiye(!)’nin rektörü kendi şahsi gayreti, çabası ile o sahra hastanesini yapıyor ve tekerleklerini döndürüyordu.
………….
Derin bir ahhhh çekerek geçtik…
Baktık o işler geride kalmış.
Onlar “eski Türkiye” olmuş.
YENİSİ DEDİK O DA YOKTU.
…………….
Sonra Sağılık Bakanlığı nezdinde çabaladık.
Yine sonuç hüsran.
………….
Hemen kurtuluşu Büyükşehir’de bulabilmek adına Uğur Başkan ve ekibi ile temasa geçtik.
İki üç saate kalmadan Uğur Başkan’ın ekibine bir otobüsün derhal mobil diş tedavi merkezi haline dönüşmesi için talimat verdiğini öğrendik.
Veeee hafta sonu Uğur Başkan sosyal medya paylaşımında birkaç güne kadar “Ağız ve Diş Sağlığı Teşhis ve Tedavi Aracı Deprem Bölgesinde Hizmet Verecek” diyordu.
………………….
Şimdi bana hep Uğur İbrahim Altay ile ilgili güzel şeyler yazdığım zaman kızıyordunuz yaaa.
Bizi yerden yere vuruyordunuz yaaa.
İşte bu çileyi ben birebir yaşadım.
Şimdi “neden Uğur İbrahim Altay” dendiğini anlıyor musunuz?
Niye benim Uğur İbrahim Altay yazdığımı görebiliyor musunuz?
…………..
EVET diyorsanız teşekkür ederim.
Allah sizden de razı olsun.
HAYIR… HAYIR mı diyorsunuz?
O zaman benim sizin için diyebileceğim hiçbir şey yok.
Siz bana kızın.
Uğur Başkan’a da sövün.
“İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir”
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Şu üç şeyi unutma. Neydim? Ne oldum? Ne olacağım?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şehir merkezinde yeşil dalga projesini yeniden organize edip bozulanları yeniden ayarladığımız zaman daha iyi ADAM OLURUZ.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Dursun Ali Dinç
03-03-2023 00:38Sayın Özteke, sizin gibi çok tecrübeli bir gazetecinin çok iy niyetle böyle basit bir hata yapacağına asla inanmıyorum. O zaman ülkemizin en büyük Sahra hastanesi Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu ve ekibi ( yukarıda isimleri zikredilmiş) tarafından yapılmıştır. Lütfen bu haksızlığı giderip tüm taraflardan özür yazısı yazacağınızı umuyorum meslek etiği ve büyüğü olmanız sebebiyle. Selam ve saygılar
Hayri Turkmen
28-02-2023 23:08Sayın Uğur Özteke Bey Sizin hakkı teslim eden yapınızı bildiğim için yazıyorum. O Seyyar hastane RektörAbdurrahman Kutlu, Dekan Uğur Erongun, Safa Kapıcıoğlu, Orhan Demir hocalar ve başta rahmetli Selahaddin Uyar bey olmak üzere Konyanın hayırseverleri tarafından yaptırılmıştı. Mobil sahra hastanesinin yapımında Süleyman okutanın hiçbir katkısı olmamıştır.Lütfen araştırınız Saygılarımla
nuri
28-02-2023 11:03şahsen afet bölgesinde ankara ve istanbul büyükşehir belediyeleride özveriyle çalışıyor ama onları görmezden gelip burda reklam izleten zihniyeti esefle kınıyor Allaha havale ediyorum.ülke ayrışmış diye bide masal anlatmayın bari ayrıştıran buna çanak tutan hatta olmadı ateşe benzin döken kimlerse dilerim onlarda Allah tan bulurlar.yazık günah bunca can gitmiş siz hala partinizin propagandasını yapma derdindesiniz daha ne denir bilmem
Oguz Oguz
28-02-2023 09:07sevgili abim, sn böyyüklere bir soruver belediyelerin her sokakta, kaldırım üstlerinde kilitli dolaplarla topladığı giysi ve tekstil sıfır atık kumbaralarındaki giysiler nereye gidiyor ? Konya'da toplanan giysilerin temizlenip, ütülenip ihtşyaç sahiplerine iletildiği ile ilgili bir çalışma, fotoğraf basına yansıdı mı ? Türkiye'de bunun kaymağını hangi ( Yemen'li ) şirket yiyor ? Deprem bölgesi için toplanan giysiler Mersin limanından hangi ülkelere satılmış ? Yurt dışından zehirli asbestli gemileri ülkeye dolduranlar, ter temiz, değerli atıklarımızı kimlere veriyor ? Kağıt toplayıcı, çöpten plastik, aluminyum vs topayıp satarak ekmeğini çıkartan garibanlarla uğraşan lobiler bu işlerin neresinde ?
Oğuz Oğuz
28-02-2023 09:06sevgili abim, sn böyyüklere bir soruver belediyelerin her sokakta, kaldırım üstlerinde kilitli dolaplarla topladığı giysi ve tekstil sıfır atık kumbaralarındaki giysiler nereye gidiyor ? Konya'da toplanan giysilerin temizlenip, ütülenip ihtşyaç sahiplerine iletildiği ile ilgili bir çalışma, fotoğraf basına yansıdı mı ? Türkiye'de bunun kaymağını hangi ( Yemen'li ) şirket yiyor ? Deprem bölgesi için toplanan giysiler Mersin limanından hangi ülkelere satılmış ? Yurt dışından zehirli asbestli gemileri ülkeye dolduranlar, ter temiz, değerli atıklarımızı kimlere veriyor ? Kağıt toplayıcı, çöpten plastik, aluminyum vs topayıp satarak ekmeğini çıkartan garibanlarla uğraşan lobiler bu işlerin neresinde ?
Oğuz Oğuz
28-02-2023 09:06sevgili abim, sn böyyüklere bir soruver belediyelerin her sokakta, kaldırım üstlerinde kilitli dolaplarla topladığı giysi ve tekstil sıfır atık kumbaralarındaki giysiler nereye gidiyor ? Konya'da toplanan giysilerin temizlenip, ütülenip ihtşyaç sahiplerine iletildiği ile ilgili bir çalışma, fotoğraf basına yansıdı mı ? Türkiye'de bunun kaymağını hangi ( Yemen'li ) şirket yiyor ? Deprem bölgesi için toplanan giysiler Mersin limanından hangi ülkelere satılmış ? Yurt dışından zehirli asbestli gemileri ülkeye dolduranlar, ter temiz, değerli atıklarımızı kimlere veriyor ? Kağıt toplayıcı, çöpten plastik, aluminyum vs topayıp satarak ekmeğini çıkartan garibanlarla uğraşan lobiler bu işlerin neresinde ?
Ahmet oztemel
28-02-2023 03:11Abi elinize sağlık. Koca tir nasılsın yok olmuş? Vallahi vebaldir