NELER OLUYOR BİZE?

Şu bir haftadır, on gündür yaşadıklarımızı düşünmek dahi istemiyorum.

Allah’ım nasıl bir dönemden geçiyoruz?.

Bir yanda gök deliniyor, seller oluşuyor, evler yıkılıyor canlar suda kaybolup gidiyor. Diğer yandan sürekli yer sarsıntıları. Altımız sallanıyor. Dört bir yönden deprem haberleri geliyor. Toprak yutmuyor ama sarsıntılar ile diken üstündeyiz. Öbür yakada yanıyoruz. Yanıyoruz. Cenab-ı Allah’ım biz bu ateşe dayanamıyoruz ya toprağın altında halimiz ne olacak?

Hiç kimseye inanmıyorum. 

Siyasilerin hepsi palavra.

Herkes birbirini kandırma peşinde.

Milleti kandırabilirsiniz. Millet de kanar. Ama ya yüce Rabbim.

Ülke bu durumda.

Elim kolum kalkmıyor.

Ekranlara bakmak istemiyorum.

Gazeteleri okumak istemiyorum.

Sosyal medya mı?

Onda gezmeyi hiç mi hiç istemiyorum.

Dört duvarımız yıkılmış durumda.

Hep bilgisayarın karşısındayım.

Ama inanın elim kolum kalkmıyor.

Herkesi, her şeyi, her görüşü okumaya çalışıyorum. Bize gönderilen bilgi notlarına bakıyorum.

Bakın dün yazalı ulusal basında bir büyüğümüz yazmış;

“Dünyanın bir ve iki numaralı küresel çeteleri Rothschild ve Rockefeller ailelerinin planlarını dünyaya yayan The Economist dergisi, Kasım 2020'de yayımladığı ve 2021 yılında olacağı tahmin edilen felaketleri içeren dergi kapağında 'orman yangınlarını' da gösterdi.

Türkiye düşmanlığıyla tanınan Rothschild ailesinin sahibi olduğu ve felaket senaryolarıyla tanınan The Economist dergisinin bir teorisi daha gerçek oldu.

Türkiye’mizin turizm merkezleri Antalya, Muğla, Mersin ve Adana'daki BÜYÜK ORMAN YANGINLARININ DA KÜRESEL ÇETE ROTHSCHİLD AİLESİNİ GÖRMEMEK için kör olmak gerekiyor.

2021 yılında olacakları kollu dünya şeklinde olan bir kumarhane makinesiyle belirlemişti The Economist. TÜRKİYE YANGINLARI derginin teorisinin gerçek olması küresel oyunu gözler önüne serdi.

Dergi aynı zamanda kapakta şu andaki ABD Başkanı Joe Biden'ın seçimi de kazanacağını gösteriyordu. Küresel güçlerin adamı Biden da seçildi ve emirleri uyguluyor.

Kapakta VİRÜS de vardı. 2022 yılında da yeni virüs figürleri verilmişti.”

……………….

Hepsine katılıyorum.

Üç aşağı beş yukarı bunları da azıcık okuyan çizen biliyor.

Peki niye tedbirlerini almıyoruz?

Bununda sebepleri de okumamız görmemiz lazım değil mi?

…………..

Ülke bu durumda iken Cuma akşamüzeri Konya’da hiç de alışık olmadığımız haber ile içimiz titredi.

Vahşice 7 ölü.

Aile boyu infaz.

Husumeti, bilmem kaç yıllık kan davası…

Biz bilmeyiz.

Biz anlamayız.

Bu ülkede polis var, bu ülkenin adaleti var hukuk sistemi var.

Ve bu 7 infaz ile ülke yine başta siyasilerin çomakları ile karıştırılmak isteniyor.

SU UYUR HAİN UYUMAZ.

Bu kez Konya’da yangın çıkartılmak isteniyor.

Tamam Konyalı saf, temiz, İyi niyetli, inanırmış gibi görünür ama asla böyle bölücülük oyunlarına pabuç bırakmaz.

Bırakmadı da zaten.

……………….

Bilmem ne çocukları ne kadar benzinle ateş yakmaya çalışsalar da bu toprakta kibrit yakamadılar.

Son olarak cenazelerde şükürler olsun kazasız belasız toprağa verildi.

Alçaklar, ahmakça karıştırmaya çalıştılar ama amaçlarına ulaşamadılar.

İyi niyetli, soğukkanlı siyasilerimiz ile birlikte ortalarda hiç görünmeseler de Sayın valimiz Vahdettin Özkan Bey, ayağının tozu ile makama oturur oturmaz böyle bir vahşeti kucağında bulan Emniyet Müdürümüz Engin Dinç ve ekibi kötü niyetli sineklerin uçmasına dahi izin vermediler.

Türkiye’yi sarsan, Konyalının ise hiç alışık olmadığı böyle bir olayın arkasının gelmemesi için çaba gösteren tüm yöneticilerimize şehir adına bir kez daha teşekkür ederiz.

…………….

Bu kadar felaket derecesinde gelişme ile iç içe yanarken şehirden olumsuz bir şey yazmak gelmiyor içimden.

O zaman örnek bir eğitimci dostumun sosyal medyada paylaştığı güzel bir Konya örneği ile yazımızı noktalayalım;

“Bugün Kahramanmaraş’ta idim. Otogarlar bir şehrin vizyonudur. Bana göre Maraş’ın adına, kahramanlığına yakışmayan bir otogarı var. Konya’ya çok kızıyoruz evet ama insanları olmasa bile şehir tam bir Avrupa şehri.”

…………..

Yarın yeniden birlikte olabilmek ümidi ile bugünlük hoş çakalın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Satır aralarını okumak sessiz bir ustalıktır, sözcük aralarını okumak ise zorlu bir ustalık

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sıcak havalarda seyir halindeki araçlardan çocuklarımız bellerine kadar açık otomobil camlardan sarkmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.