NİYE MHP, CHP YOK DİYE SORAN OKURLARIMIZA

Dünkü siyaset yazımıza sağ olsunlar dostlarımızdan okurlarımızdan beklediğimiz yorum ve tepki geldi.

Beklediğimiz diyorum çünkü ortak kamuoyunun ve sizlerin dilinden anlıyoruz.

Birbirimizi tanıyoruz.

Hani tat kızın dilinden annesi anlarmış yaa.

Ne yazarsak bizi seviyorsunuz, ilgi gösteriyorsunuz ne yazarsak gale bile almıyorsunuz artık belli.

Ama yapacak bir şey de yok.

Bazı günler sizlerden de ilgisini çekmeyen konuları dile getirmek zorunda kalıyoruz.

Bugün yine biraz siyasete dair dokunmalar yapmaya çalışacağız.

Ancak oraya gelmeden birkaç yerel konu ile yazımıza başlayalım.

MİLLET BAHÇESİNİN

YÜRÜME ALANLARI

HEMEN PATLAMIŞ

Okurlarımızdan Ramazan Bozdemir Bey henüz bizim dahi içine girme şansını yakalamadığımız Millet bahçesinden kırmızı düğmeye basmış.

Oysa daha geçen hafta Başkan Uğur İbrahim Altay biz gazetecilere seslenirken

“Size de tavsiye ederim.

Gidin Millet bahçesini bir görün” demişti.

Allah’tan başkanın dediğini yapmamışız.

Biz gidip görsek.

Birde böyle fotoğraflayıp sizinle paylaşsak, bak sen ondan sonra başımıza geleceklere.

Daha yağmur kar yağmadı.

Kar buz don patlama çatlama olmadı.

Ramazan Bey Millet Bahçesinden çektiği fotoğrafı bize gönderiyor

Ve

“Millet Bahçesi güzel olmuş.

Ama daha ne kadar oldu açılalı? Diye sorarken Uğur Başkan ve Konya Büyükşehir belediyesini de bu sosyal paylaşımında etiketleyerek yetkilileri de durumdan haberdar ediyordu.

BU ŞEHİRDE

İKİ ŞERİTLİ

YOL OLMAZ(!)

Hani dün Konya’da iki şeritli yolların trafik için olmayacağını dile getirmiştik yaaa.

Bakın daha bu cumartesi günü Zindankale bölgesinde tek şeritlik yani gidişli gelişli yolların ne hale geldiğini fotoğraflayarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gidişli gelişli yol olması için belediye yolu babalarla demirleyerek bölmüş.

Yani yasak olan park sorununu da aklınca önlemek istiyor.

Ama yolun haline bakar mısınız?

Yolun bir tarafı sokak boyunca araçlar tarafından park edilerek kapatılmış.

Yani yol tek şeride düşmüş. 

Siz sağdan gidemeyeceğiniz için mecburen geliş yönüne giriyorsunuz.

Peki o anda bir araçta haklı olarak yolundan gelmek istiyor.

O zaman işte yani iki keçinin bir köprü üzerinde karşı karşıya gelmesi gibi o anda kim karşısındakine üstünlük sağlarsa, sağlayabilirse o geri geri gidecek ve trafikte akmış olacak.

Tabi ki buna trafikte akışkanlık deniyorsa.

PROF. MEHMET

BABAOĞLU’YU

SOSYAL MEDYADAN

TAKİP EDİYOR MUSUNUZ?

Son dönemlerde sosyal medyadan takip etmeye çalıştığım Prof. Mehmet Babaoğlu hocayı ilk kulakları çınlasın Hüseyin Üzülmez Beyin beni makamına çağırıp

“Mehmet Babaoğlu’nu bizim üniversiteye dekan olarak atıyoruz.

Mehmet hoca çok iyidir.

Kendisine sahip çık.

Birlikte sahip çıkalım” demesiyle tanımıştım.

Gerçekten de kısa bir süre sonra KTO Karatay Üniversitesi Rektörlüğünün ardından Mehmet Hoca AK Parti milletvekili olarak Meclise taşınmış daha sonra ne oldu ne bitti hala anlayabilmiş değilim ama kısa süren siyasi arenanın ardından yine kendi bilim alanına dönmüştü.

Ondan sonrada Mehmet hocayı hiçbir yerde görme şansınız ve şansımız kalmamıştı.

Belki sosyal alanda Mehmet hoca yoktu artık.

Kendi kabuğuna çekilmişti.

Ancak Mehmet hoca sosyal medyada inanılmaz şeyler paylaşıyor.

Paylaşımlarının pek çoğu da yabacı kaynaklara bağlı belgeli delilli bizi Türkiye olarak Dünya’yı direk ilgilendiren derin konularda dikkat çekiyordu.

Hocanın bilimsel paylaşımlarının pek çoğunu anlamasam da bir yerlere not alıyordum.

Hoca çaktırmadan derin felsefe de yapıyordu.

“Yaşlandıkça yıllar neden daha hızlı geçer?

Birçok neden yazmışlar ama

“10 yaşındaki bir çocuk için 1 yıllık süre hayatının 10’da birine, 60 yaşındaki için ise daha kısa, 60’ta birine karşılık geldiğinden öyle algılanır” açıklaması sanki daha mantıklı.”

……………

Hoca tarım, torak ve ziraat ortak paydasında çok farklı paylaşımlar yaparak insanlığı bekleyen tehlikelere dikkat çekiyor.

Siyasi yönü olduğu içinde dertleri hep ortaya karışık bırakıyordu.

Mesela şu son paylaşımı;

“Yüz yıllık meseleymiş meğer!

110 yıl önceki bir gazeteden.

“Kömür Tüketimi İklimi Etkiliyor / Dünyada yıllık 2 milyar ton kömür yakılıyor.

Bu miktar atmosfere 7 milyar ton karbon dioksit ekleyecek, bu da örtü etkisiyle sıcaklığı artıracak...”

……………

Siz şimdi bu dediklerimle benim ne dediğimi anlayamamış olabilirsiniz.

Hatta bazılarınız “saçmalıyor” da diyebilir.

Size göre öyle olabilir ama dün sabah Karatay’da değil Konya’nın merkezde en temiz en yüksek bölgelerinden Hocacihan’dan geçerken özellikle tek katlı bahçeli evlerin bacalarından yükselen simsiyah dumanları görünce önce yangın var zannettim.

Yaklaştıkça bu kara pis görüntünün bacalardan çıkan kalitesiz kömür dumanı olduğunu anladım.

Bilmem ne demek istediğimi lafı döndürüp dolaştırıp nereden nereye getirmeye çalıştığımı ifade edebiliyor muyum?     

ŞİMDİ BİRAZ DA

SİYASET YAPALIM

Dünkü yazımıza ilk yorum OĞUZ OĞUZ Beyden idi.

Oğuz Bey şöyle diyordu;

“320 milyonluk ABD nin temsilciler meclisi 425 kişi, 80 milyonluk Türkiye’nin meclisi 650 kişi yav.

Bırakın kardeşim bu işleri.

Konya felan feşmekan.

Millet vekillerinin 4 tanesini say deseniz doğru düzgün sayacak kaç adam çıkar?

Vallahi ben sayamam, yeminle.

Umurumda da olmaz.

Ha olurda zekasıyla değil de yaptığı gaflarla, yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle millete malzeme oldularsa o başka...

Örnek mi?

Saymaya gerek var mı ?

Yav bunlara EYT vurmuyor mu? yine mi aday olacaklar?

Kaç tur bindirdiler millete...”

…………

Güzel abim işte durum bu.

Bana gazeteci olarak Konya vekillerini say desen bende artık sayamıyorum.

Ama şimdi biz ya da hepimiz sandığa giderken vekile mi bakacağız yoksa o partinin liderine mi?

Vekillerimizden çok özür dilerim ama onlara sorsan onlarda kendi hallerinden konumlarından mutlu değiller.

Sadece kendilerine biçilen görevi yapmaya çalışıyorlar.

…………

Birde dünkü yazımızda yeni dönem vekilleri için yapılan yorumlarda AK Parti’de üç dönem hesabı yapıyordunuz.  

Yok yok aman yanlış anlaşılmasın AK Parti vekilliğinde üç dönem diye bir şey yok.

Ankara’daki genç bir dostuma geçen hafta bu durumu sorduğum zaman

“Abi ne öyle bir yasa var ne de inmiş ayet var,

Beyefendi ne isterse kimi isterse o olur” demişti.

Şurada burnumuzun dibindeki bir ile baktım.

AK Partili bir isim beş dönemdir vekil.

Onun için AK Parti hesabında üç dönem hesabını yapan yanılır.

…………

Gelelim MHP’ye.

MHP ye aslında bilerek şu günlerde girmek istemem.

Siz bilmezsiniz ama en iyi ben bilirim.

Ona da günümüzde şöyle deniliyor

”Anlatılmaz yaşanılır”

MHP bu günlerde biraz sıkıntılı siz siz olun eğer beni iğnenin ucu kadar seviyorsanız benden MHP yazılarını beklemeyin.

Ancak dün dediğimiz gibi Cumhur İttifak’ı da seçimlere nasıl girer bilemem ama MHP Konya demek Sayın Mustafa Kalaycı demektir.

Ben bunu bilir bunu söylerim.

……………

CHP’ye gelince.

CHP de malum ittifakla girecek gibi.

Ama Türkiye’de siyaset o kadar kısa soluklu bir şeydir ki.

Akşam verilen karar gece yarısı bozulur.

Gece yarısı alınan karar gün doğarken değişir.

6 lı masa ittifakı konusunda hala yazamadığım dillendiremediğim bazı çekincelerim ve beklentilerim var.

CHP Konya’da da elle tutulur gözle görülür tek isim istifa eden İl Başkanı hukukçu Barış Bektaş.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

En güzel duygu birlikte olmak değil yalansız sevmektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Susuzluk hava kirliliği gibi bağıra bağıra gelen insanlık tehlikelerine karşı lafla değil siyasetle değil icraatla adım attığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.