Niyet hayır Akıbet hayır
18 Eylül 2021, Cumartesi 08:27Hayatta hepimizin kırmakta zorlandığımız sarmalları olur, olmalıdırda…
Bilincin genişlemesi için bu şarttır. Çünkü o sarmalları yıkmak; benliğimizin derinlerindeki gücümüzü ele almak, kendimizle yüzleşmekten korktuğumuz yanlarımızı görmek, hayır demeyi öğrenmek, en büyük onayı kendimizden almak gibi dersler içindir. Aslında sarmallar ve çıkışlar en kallavisinden tecrübe edinmek için varlardır.
Tecrübe insanoğlunun varoluş sebebidir çok önemlidir.
Yaşanılan her şey insanlığın bilinç havuzuna konuşulmasada akar ve bilinçdışı olarak tüm insanoğlu bunu kullanabilir. Ayrıca DNA kayıtları bizim neslimize özel olarak aktarım sağlar, Atalarınızın kırdığı bir sarmal bilgisi size otomatik olarak nasıl kıracağınızı bilme hali olarak yansır. Maddi, manevi anlamda insanlık hayatta kalabilmek için bu bilinç havuzundan bilgi çeker, ve bu bilinç nesiller boyunca gelişerek ilerler, o sebeple yeni gelen her nesil, aktarımın büyüklüğünden dolayı üst versiyonda doğar.
Yaşadığımız her şeye bu pencereden baktığımızda tecrübe daha anlamlı hale gelecektir. Bu başka bir konu benim bu yazıda sizlere aktarmak isteğim ise; çıkamadığımız labirentler için kullanacağınız bir trafik işareti.
Öncelikle sarmalda olduğunuzu fark etmeniz önemli!!! Aynı duygu, durum ve alışkanlıklar, bağımlılıklar, kişiler değişse bile tekrarlanan olaylar bir sarmal içinde kuyruğunu ısıran yılan misali döndüğümüzü gösterir. Zihnimiz şartlar kötü bile olsa, alışkanlık kalıbı içinde olduğu alanı güvenli zannedip çıkmamamız için bizi kandırır, çoğunluklada bunun için egoyu kullanır, kendini haklı görme çabasına girer, bahaneler üretir.
Bilinç ise genişlemek istediği için; tatmin olamamak, acı çekmek, bişeylerin yanlış gittiğini içten içe hissetmek, daha iyisine layık olduğumuzu bilme hali gibi bizleri Ruhsal olarak uyarır. Zihin ve ruh bu alanda çarpışıp gerilim yaratır; sarmalı kırmanın gerekliliğinin sinyalini güçlü bir şekilde verir.
Buraya kadar anladık ama çoğunlukla ne yapacağımızı bilemeyiz veya aldığımız kararların arkasında duramayız, çünkü bilinç kayması hat safhadadır. Peki ilk adım ne yapabiliriz? İçimizde koca bir ağaç yetiştirmeliyiz. Bunun için özenle bir tohum ekmelisiniz. Her şey niyet ile başlar, ve niyetinize gelecek cevapları duymak, bilinçaltının oluşumu başlatması ve derinden çalışması için ise, ortamda SESSİZLİK şarttır. Merak etmeyin gerisi durdurulamaz bir şekilde gelir.
Diğer yandan tekrarlanan günlerde yapılan çalışma ve niyetlerin önemi büyüktür, özellikle 3, 7, 21, 40, 66, 100 sayıları ve günleri bu konuda sırları barındır. Ve bilincin dönüşmesi için 21, bişeyin olma, Kemal’e erme enerjisi için 40, bilginin genlere kaydolup, öğrenilmesi ve aktarımı için ise 100 gün önemlidir.
Sarmalda olduğunuz konu her ne ise; 21 gün en az günlük 10 dakika rahat bir alana oturun. Öncelikle samimi bir şekilde mümkünse yüksek sesle “içinde olduğunuz sarmaldan kolaylıkla çıkmaya, doğru cevap ve yardımların gelmesine ve bilincinizin genişlemesine” NİYET ederek, gözlerinizi kapatıp, burnunuzdan alıp verdiğiniz nefesinize odaklanın, hiç bir şey yapmadan, bırakın düşünceler aksın durdurmaya manipüle etmeye çalışmayın, zihninizin kaydığı her anı farkettiğinizde tekrar nefese odaklanın.
Niyet tohum ekmektir siz unutsanı bile o toprağı yarıp çıkacaktır. Ektiğiniz tohumu tekrarlayarak 21 gün SESSİZLİKLE sulayın, ilahi olarak gelen desteği bilinçaltı ancak sessizlikte duyacak ve arka planda yapılması gerekenler için büyük bir duyarlılıkla çalışacaktır. Her problemin kaynağı bilinçaltındadır ve ancak çözümde orda gerçekleşir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.