ÖNCE İNSAN, SONRA KONYA, SONRA…

Benim için meslek, tutku, sevda, hastalık adını ne koyarsanız koyun benim iç in sağ ve sağlıklı olduğum sürece Allah nasip ettiği sürece yemek, yemek su içmek gibi bir şey olan gazetecilik, yazı yazma, fotoğraf çekme işinde en çok dikkat etmeye çalıştığım konu “haddimi bilmektir”

İstanbul’dan Konya’ya döndükten sonra bu her gün yazı yazma işi de benim için işte böyle bir şey.

Mesela kitaplarım var. Hala yeni kitaplar için çalışırım.

Ama şu günlük yazı yazma işi var ya inanın bende artık bir manyaklık haline geldi.

Her gün yazı yazma işinde ise mutluluğumun tavan yaptığı anlar geri dönüşlerdir. Ama o yazının muhatabı, yetkilisi, siyasisi. Bürokratı ya da hiç tanımadığım bilmediğim okurlarımızdır. Bu insanların samimiyeti var ya..

Vallahi bunun para ile pulla, bir ahır dolusu eşek ile “aferin” ! ile ölçülemez.

Mesela KONYA POSTASI Gazetemizdeki yazılarıma yapılan yorumlar, bu yazılara sosyal medyadan dönüşler içimdeki bütün öfkemi alıp götürüveriyordu.

Mesela son iki üç gündür bunlardan bazılarını bugüne yazmak için saklamıştım.

Hani geçen gün bisiklet yollarımız ile ilgili bir yazı yazmıştık.

İşte o yazının altına sadece Konya’nın bisiklet sporundaki yaşayan efsanelerinden değil, Türk bisikletinin marka isimlerinden Sayın Mehmet Şafakçı hoca şöyle bir yorum yapıyordu; 

“Bisiklet yollarının uzunluğu değil, işlevi, yani kullanılabilir olma özelliği ö-nem-li.

Bu yazınım altına eski Milli bir bisikletçi olarak altına imzamı atarım.

Tek umudum sevgili Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay’ın gerekeni bir an önce yapacağına inancım tamdır.

Maalesef bisiklet yollarında park etmiş araçlar, kırık cam şişeleri, uygun olmayan caddeye sokağa çıkışlar, aniden biten bisiklet yolları vb. gibi birçok sorunlar var. Bütün bunlara ACİL çözümler bulunmalı.”

…………

İşte bisikleti Türkiye’de değil dünyanın en önemli markalarının yarışlarında, Dünyanın bisiklette marka şehirlerinde gören bu isim bunu diyorsa demek ki bizim zaman zaman dile getirdiğimiz bisiklet yollarında ki endişemiz altı boş yazılar ya da o günlük sıkıntılar değil demek değil mi?

…………….

Bisiklet yolu demişken.

Bugün şehir merkezinde Zafer Meydanında, Alaaddin çevresinde, Türbe bölgesinde, Nalçacı Caddesinde, Meram Yeni Yol’da ………. Bisiklet yolu diye bir yol yok.

Kendimizi ve milleti kandırmayalım.

Haaa bu iş Uğur Başkan döneminde olur mu?

Olur.

Çünkü Sayın Başkan Uğur İbrahim Altay ile her özel görüşmemizde kendisini bir kat değil üç, beş, on kat daha geliştirdiğini ve vizyon ise vizyon ufuk ise ufuk konusu nerelere çıkarttığını görüyorum.

Başkanın o makine gibi çalışan ekibi her geçen daha da organize olmuş durumda.

O ekip taşı sektirmemenin heyecanını yaşıyorlar.

Belediyecilik bizim meslek gibi heyecan meselesi.

Bu heyecan yaşandığı sürüce Uğur Başkan ve ekibi 100 yıllık Konya’nın lafta “bisiklet şehri” olmadığını bizlere göstereceklerdir.

Buna bende inanıyorum.

Üstelik heyecanla bekliyorum.

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI (!)

Ertunç Bey yorum yapmış “Devlet Planlama Teşkilatı ne için var diye baktım meğer kapatmışız abi. Kapatmışız abi daha çok bedel öderiz.

Birinci otomobil projemizin Sanayi Bakanı Nihat Beyin getirttiği 50 milyon euroluk platform nerede abi?. Yazda öğrenelim abi.

Metro iyi ki yapılmıyor abi. Boşuna masraf bu kadar zengin değiliz. Melih abinin dinozor parkını da yaz abi.....”

………………..

KONYA’NIN MÜTEDEYYİN İNSANLARI (!)

Biz hangi gazetede olursak olalım bizi orada sıkı bir şekilde takip eden arada bir de ters türs yapan okurumuz KONYALI rumuzlu abimiz bakın ne demiş;

“Uğur Bey yeni yeriniz hayırlı olsun. Yabancı sermaye diyorsunuz. Size bir yabancı sermaye haberi vereyim:

Adese, Kule Sitedeki büyük marketi Migros' a devretti. Siz de biliyorsunuz.

90 lı yıllarda Adese, İttifak vs, mütedeyyin, hassasiyeti olan insanların paraları ile kurulmuştu.

Ne oldu? Ne değişti?

Hangi hassasiyetlerde hangi fetvalar verildi de mütedeyyin insanların ortak olduğu İttifak Holding, Adese’ yi Migros’a kiraladı?

Orada satılan alkolden kim sorumlu olacak?

Yabancı sermaye bu kadar mı önemli?

Hani hassasiyet? Hani bizim kırmızı çizgilerimiz?

Ne oldu onlara?

……………..

Canım KONYALI abim o dediğiniz mütedeyyin Konyalılar hala Konya’da yaşıyorlar mı?

Yaşıyorlarsa da hani neredeler?

Ben kendimi hep “YENİLİKÇİ” olamayıp “GELENEKÇİ” kaldığım için eleştiririm.

“Bu kafama !” der bazen de bu kafayı da kırasım gelir.

Ahhh abim ahhhh.

Niye benim damarıma basarsınız ki?

PİRİ REİS PARKI (!)

Servet Büyük rumuzlu okurumuz ise yorumunun bir bölümünde şu tehlikeye dikkat çekiyordu;

“……………japon parkında güvenliğinden tutunda burada her şey düzgün yapılırken 1000 metre ilerisindeki Piri Reis parkında gece kamelyalarda içki içmek gündüz yasak olmasına rağmen Müslüman görünümlü münafıkların mangallarından çıkan dumandan balkonumuzda bile oturamayız………..”

…………

Bu parkta olan bitenle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Duymamıştım. Ama böyle bir durum varsa Sayın Başkan Sayın Ahmet Pekyatırmacı Beyin ve ekibinin bu işlere asla müsaade etmeyeceğine de inanıyoruz.

KONYA HARİTASINI SEN Mİ ÇİZECEKSİN?

Dün bu satırları yazmaya çalışırken şehrimizin pek görünmeyen bilinmeyen ama iş dünyasının güçlü kadınlarından iş kadını bir hanımefendi aradı. Oradan şuradan buradan diyerek şehirle ilgili bir şeyler konuşurken ses tonunu yükselterek “Konya’nın haritasını sen mi çizeceksin. Akıllı ol akıllı ol” demez mi?

Evet akıllı hanımefendi yerinde bir uyarı yapıyordu. Akıllı olayım diyerek bu konuyu burada noktalayalım.

ÖNCE İNSAN DEDİK YA

Evet konu ne olursa olsun. İster trafik ister su. İster ekonomi ister eğitim. İster spor isterseniz iklim değişikliği… Adına ne derseniz deyin önce insan olmalıyız. Bakın önce insan sonra Müslüman. Ben bunu bilir bunu söylerim.

ÖNCE İNSAN.

Bu şehrin trafik sorunundan en çok dertlenen ve dile getiren basın mensubu kim diye sorsanız siyasiler ve bürokratlar biliyorum ki hemen bizi gösterirler.

Haksızda değillerdir hani?

Ama şu fotoğrafa bir bakar mısınız?

Bunu önceki gün çektim.

Yolun en sağ şeridinde kırmızı ışıkta bekliyorum.

Buna rağmen burnunu dibimize kadar sokan sürücü yanaştı yanaştı ve kırmızı ışıkta durdu.

Döndüm baktım.

Amcam neyi niye bu kadar zorluyor? Diye.

Sonra dikiz aynasından baktım.

Uyanık sürücü yüzde yüz haklı idi(!)

Arkamız kuyruk yaaa.

Bu arkadaş bisiklet yolundan kaldırımın kenarından zorlayarak yanacak ilk ışıkta beklemeden geçecekti.

Kendinizce çok akıllı, çok zeki hatta ileri görüşlüde olabilirsiniz.

Ama önce insan dedik değil mi?

Normal bir insan bunu yapar mı?

Önce insan olarak hareket etsek sonra Müslüman olarak hareket etsek.

Birinci aşamayı geçersek bu kez ikinci aşamada buna “KUL HAKKI” derler deyip sıramızı beklerdik değil mi?

Tekrar başa dönüyorum.

Lütfen Allah rızası için önce İNSAN…

Farkında iseniz İNSANLIK konusuna hiç girmiyorum.

Çünkü aramızda dolaşan, yeri geldiği zaman karşımıza geçip konuşan o iki ayaklılardan hiç söz etmiyorum.  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir araya gelmek başlangıçtır. Beraberliği sürdürmek bir ilerlemedir. Beraber çalışmak ise başarıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şefik Can caddesinde radar, hız limiti ve yeşil dalga uygulaması olduğu halde bu caddede hala bir aracın önüne geçebilmek adına zik zaklar yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.