ONU SEVMEK, O’NUN YOLUNDAN GİTMEKTİR

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), Allah’ın bizlere gönderdiği son peygamberdir ve İslam’ın temelidir. Allah, O'nu insanlara hidayet ve kurtuluş vesilesi olarak seçmiş, Kur'an-ı Kerim ile insanlığa doğru yolu göstermiştir. Peygamberimiz, yalnızca Allah’ın emirlerini tebliğ etmekle kalmamış, kendi hayatıyla da Müslümanlar için en güzel örneği sunmuştur. Onu sevmek ve O'nun sünnetine uymak, Allah’a yakın olmanın en güzel yoludur.

Kur'an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: "Andolsun ki, Allah'ın Resûlü'nde sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnek vardır." (Ahzab Suresi, 21. Ayet). O'nun hayatı ve ahlakı, Rabbimizin rızasına ulaşmak isteyen her Müslüman için rehberdir. Peygamberimize tabi olmak, O'nun yaşadığı gibi yaşamak, bizleri Allah’a yaklaştırır ve sonsuz kurtuluşa eriştirir.

Efendimizi sevmek, O’nun sünnetini hayatımıza taşımakla mümkündür. Sevgisi sadece kalpte değil, amellerimizde de görülmelidir. Peygamberimiz, bizlere Allah’ın emirlerini ulaştıran ve o emirleri en güzel şekilde yaşayan bir önderdi. Onu örnek almak, hayatımızı O’nun izinden giderek şekillendirmek, imanın gereğidir. Peygamber Efendimiz, bizlere şöyle buyurmuştur: “Beni anne babanızdan, çocuklarınızdan ve tüm insanlardan daha çok sevmedikçe gerçek anlamda iman etmiş sayılmazsınız.” (Buhari, İman, 8). O’nu sevmek, O'nun sünnetine sarılmakla gerçekleşir.

Efendimiz, insanlık için bir rahmettir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya Suresi, 107. Ayet) buyurarak, Peygamberimiz’in merhametini ve Rabbimiz katındaki kıymetini bizlere hatırlatmıştır. Onun bu rahmeti, sadece bir topluma değil, tüm Müslümanlara yöneliktir. O, bizlere hem dünya hem de ahiret mutluluğunun yolunu göstermiştir.

Ecdadımız, Peygamber Efendimize olan sevgilerini her daim büyük bir aşkla göstermiştir. Osmanlı padişahları, Peygamber Efendimiz’in ismini anarken saygı ve aşk içinde olmuşlar, O’nun mübarek emanetlerine büyük bir titizlikle sahip çıkmışlardır. Onların Peygamberimize olan bağlılıkları, milletimizin her bir ferdine ilham kaynağı olmuştur.

Sonuç olarak, Peygamber Efendimiz’i sevmek, O’nun yolundan gitmekle mümkündür. O’nun sünnetine uymak, hayatımızın her anında O’nun izinden gitmek, Müslümanlar için bir borçtur. O’nun sevgisi, bizleri Allah’ın rızasına ulaştıran en büyük vesiledir. Peygamber Efendimiz’in hayatı, Rabbimizin bize gösterdiği en doğru yoldur ve bu yolda yürümek, her Müslümanın vazifesidir.