Orta Çağ Kafası
24 Ocak 2022, Pazartesi 09:22Son zamanlarda, başarı, gelişme ve ilerleme istidadı gösteremeyen malum zihniyet eski alışkanlıklarını sürdürüyor. Hiç değişmemiş olarak karşımızdalar.
Yüz elli yıldır batı hayranı, doğuya düşman bir kafa yapısı bu ülkeye çok büyük zarar verdi. Tanzimat ile başlayan, Abdulhamit Han zamanında ayyuka çıkan bu kirli ve çamur zihniyetin sonuçta başarılı olduğunu görmek aklı başında herkes için derin üzüntü kaynağı olmuştur.
Hele hele dünya savaşlarının akabinde bütün milletler kalkınma, gelişme, çabası içine girmişken; bizim milletimizi yöneten bu zihniyetin bayrak direği ipini bile üretememesi, uçak üreten adamı doğduğuna pişman etmesi, üretilen uçakları da toprağa gömmesi, kurana karşıtlıkla ve islamla uğraşma çabaları ülkeyi ortaçağdan da geriye itmiştir.
Daha sonra bir asır tüm medya ve yayın organları ile beraber bu ortaçağ kafası, bu günlere kadar gericilik ve irtica yaftalaması ile milleti uyutmuşlardır. Ne zaman dini ve milli bir hamle yapılmak istense, bir gelişmeye şahit olunsa irtica hortladı manşetleri ile malum güçler ayağa kaldırılır, gerekirse yönetime el konurdu.
Bugün aynı zihniyetin artığı olanların yine kuran eğitimine “orta çağ zihniyeti” diye ortalığı batıran kusmukları artık bizim cenaha ders vermesi gerekmez mi?
20 yıldır oyunları boşa çıkan bu zihniyet, çıldırma noktasında aynı teraneleri kullanarak asıl hedefleri olan Kuran ve islama saldırılarının dozunu artırmaya başladılar.
Kirli yüzlerinin bir tarafı ile islami çevrelere şirin gözükmeye, onları kandırmaya çabalarken, diğer yüzlerini saklayamayıp asıl amaçlarını ortaya koyan, İslama saldırmaktan hiç vaz geçmezler.
Onlar işte budur. Camileri ahır, meyhane ve depo yapan, takke giymeyi yasaklayan, Kuran öğrenmeyi ve öğretmeyi büyük suç sayan bu zihniyet bu gün de kurana saldırarak pis marifetlerini ortaya koyacaklardır.
Onlar değişmez. Onlar böyledir. Böyle olmaya da devam edeceklerdir. Yollarını şaşırmaz. İstikametlerini bozmaz, hedefe kilitlidirler.
Değişen, karakteri bozulan bizim mahallenin insanlarıdır.
Kendi muazzam deryasını onların yaldızlı ve süslü kelamlarına hemen değişir. Beleşe satar; tarihini, geçmişini, parlak medeniyetini, dünyayı hayran bırakan güzelliğini.
Hatta aferim kelimesi almak için ülkeyi bile satar. Satmışlardır da.
Bu cenahın, bu zihniyeti her yönüyle iyi tanımamız lazım. Asla yaldızlı kelamlarına kanmamalıyız.
Onları kafalarında takke teşbih çekerken bile görebilirsin. Ama teşbihleri bile YALAN, YALAN, YALAN’ dır.
Müftü karısı rolleri hiç sizi kandırmasın. Uyanın artık uyanın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.