ORTA DOĞU BİZİM DIŞIMIZDA DEĞİL (1)

Türkiye tarafını belli etmemeliymiş! Hakem amca rolünde olmalıymış! Orta Doğu politikası iflas etmişmiş! Kimse sözünü dinlemiyormuş! Yalnız kalmışmış! Kim diyor bunları geçmişte çok büyük işlere imza atan muhalefet kanadı!

Hayret ki ne hayret, Bunlar var ya bunlar kendi ülkesinde Müslüman’ım bile demeye çekinen çirkin ördek yavruları. Bunların kafa yapısı alayı Çin merkezli pekin ördeği zihniyetinden teslimiyetçiliğe alışmışlar, uygulayıcı statüsünden emrivakilere boyun eğme ve köle ruhuna haiz kendi kimliğini inkâra yeltenen sömürge ruhlu zavallılar bunlar. Ben cuma'ya gitmem laikim diyecek kadar da değer düşkünü bunlar.

Biz biliriz bunların zamanını da. Kolonları çökmüş bina gibi idiler. Efendilerinin karşısında süklüm püklüm oturmayı marifet bellerlerdi. Onlar ne diyorsa onu yapıyorlardı. Hatta çevik birilerine güç yetiremiyorlar ve adam tek başına İsrail ile gizli anlaşmalar imzalıyordu. Sesini çıkaramıyordun. Herhangi bir etkinliğin yoktu. Kâğıt üzerinde yönetimde vardın ama gerçekte gölgeler yönetiyordu, karanlıklarda yüzdürülen gemi gibiydi ülkemiz. Ne zaman bu ülkede vatandaşlar söz sahibi edildi, işte o zaman halkın iktidarı anlayış olarak yerleşme zemini buldu ve o zamandan itibaren bu mahfillerin odalarına girilmeye başlandı işler değişti. Artık halkın sözüne göre işler planlanıyordu.

Ne oldu sonradan? Menfaatine halel gelenler hem içerden hemde dışarıdan karşılıklı teyakkuzla kendilerine “one minute” çekenlere kin bağlayıp sahip olduğu kimliği üzerinde dövmeye hırpalamaya durdurmaya hatta suikastlar düzenlemeye yeltendiler. PKK belasını çıkardılar. Kürtlerin laik kafalı olanlarını örgütleyip üstümüze saldılar. Alevi Sünni dediler, vs vs. Türkiye üzerine oynanan oyunlar bitmez. Kısaca sen adamın menfatına basarsan başına gaileler açılır susarsan onların dediğini yaparsan kısaca diz çökersen her şey basınları tarafından övgü ile güllük gülistanlık gösterilir.

Şimdi bir örnek vereceğim. Bakın: Helâna Rubinstein kimdir bilir misiniz? Polonyalı bir Yahudi. Kozmetik kraliçesi. İsrail’de yaşamamış, orayı hiç görmemiş ama tüm hayatını ve gelirlerini sırf İsrail için kullanan, Türkiye gelirlerinin kat be kat fazlasını israile ayıran ve gönderen bir Yahudi ırkçısı. Bizim ülkemizde de bu ürünleri satılır reklamı yapılır. Süs malzemesi olarak kullanılır. Ama alınan her malzeme ya da güzellik ürünlerinin (bu patentli) israile gönderilen bir yardım olduğu düşünülmüyor bile. Filistin’e sıkılan kurşun olduğundan habersiziz. Tıpkı Çin ürünlerinin Doğu Türkistan’a sıkılan kurşunlar olarak onlara döndürüldüğünden habersizliğimiz gibi. Ha siz ekonomik platform vs. diyebilirsiniz. Onu şimdi burada konu etmiyorum. Ama dikkatinizi de bilerek bu konuya çekmek istiyorum.

Avustralyalı gazeteci Helena'ya bütün bunları niçin yaptığı sorulduğunda verdiği cevap manidar. İSRAİL DEVLETİ İÇİN demiştir. Ha birde kendi ürettiği kozmetik ürünlerinin faydasız olduğunu yararının bulunmadığını ve hiç kullanmadığını da gazeteciye belirtmiştir. Biraz uzun oldu ama sözü bağlamak istiyorum. Yahudi’nin ırk din dil ve kültür ve manevi değerler bazından baktığı olaya biz Müslümanlarda aynı dirayet ve kararlılıkta baksaydık: ASLA VE KAT'A ZÜLME UĞRAYANLARDAN OLMAZDIK. Birbirimizi yemezdik. Bana ne hiç demezdik. Bosnalar, Gazzeler, Arakanlar, Doğu Türkistanlar yaşanmazdı. Kan dökülmezdi. Irak Suriye, Türkiye tüm İslam toplumları huzur bulurdu. Çünkü Kur'an bize Müslümanlar kardeştir demiş Hz. Peygamber(s.a.v.) veda hutbesinde bunu tüm dünya ya ilan etmiştir.

Günümüzdeki çektiğimiz sancıların sıkıntısını biliyoruz da kafamızı iki elimize alıp o vicdani hükmü uygulamıyoruz, çünkü bizi öyle kavramlarla uyuşturdular ki, kimliğimizdeki yazılı olan inanç hanesine savaş açıp aynı çatı altında yaşayan bizler, bilerek yahut bilmeden didişerek yiyip bitiriyoruz her bir şeyi. Sonra o kafalar çıkıyor Türkiye tarafsız olmalı diyor. Yani bırak ölsünler diyor. Helâna kadar aklınız yok, Helâna kadar milliyetçi ve inançlı değilsiniz? Helâna kadar ülkenizi sevmiyorsunuz, Helâna kadar dürüst değilsiniz... Bilmem anlatabildim mi?

Akıl alacak gibi değil.