ORTAK YANIMIZ SLOGAN

Başka şehirlerde yaşayan insanlar mevsim ve duruma göre değişen bir yüzü manzaralı kartpostallar ile  bir birlerinin bayramlarını kutlardı.

Kartpostalın hatırı büyüktü.

Manzarasız yüzünde ne yazıldığına defalarca bakılır ve bir müddette saklanırdı.

Muska gibiydi mübarek. Atılmaz, yırtılmaz ve üstüne basılmazdı.

Önemli ve nüfus sahibi kişilerden gelen kartpostallarda elden ele dolaşır ve sonrada gelip giden görsün diye, masa üstüne ya da evin dikkat çeken bir köşesine konulurdu.

Bayram, mübarek olmasına mübarekti ama gene de mübarek kelimesi ile başlardı kutlama metinleri. Sonra bir birine çok yakın ve benzeyen kelimelerle kutlama metinleri özenle döşenirdi kartpostalların manzarasız yüzüne.

Her günün bayram tadında olması,

Daha güzel yarın dilekleri,

Bayramın hayırlara vesilesi olması,

Sağlık, huzur ve başarı dilekleri,

Bayramın Türk-Müslüman aleminin kurtuluşuna vesilesi olması,

Sevgi, saygı, barış, eşitlik, adalet dilekleri  bayram tebriklerinin sloganlaşmış sözleriydi.

Hal ve gidiş tam da bu vaziyetteydi.

Yüz yıllardır süren gelen mübarek bayram dilekleri de pek işe yaramadı.

İnsanlığın hali pür melali ortada.

Türk-Müslüman dünyasının hali pür melali de ortada.

Demek ki sloganlaşmış sözlerle insanlık mesafe alamıyor.

Sloganın yerine akıl, mantık, adalet, bilim şeffaflık ve dürüstlük rehber olmalı.

Kartpostal  bugün  hayatımızda değil.

Devir mesaj devri.

Elimizdeki telefonlarla iletişim kuruyor, mesajlaşıyor ve bayramlarda tebrikleşiyoruz.

Bazı durumlarda yüz yüze yapılması gereken iletişim bile mesajlı iletişime döndü.

Bayramlarda dahi aynı şehirde yaşayan akraba, arkadaş ve dostlar bir birlerinin bayramını karşılıklı mesajlarla tebrik edip, kutluyor.

Vasıta değişti ama içerik aşağı yukarı aynı.

Sloganlaşan sözlerle bayramlarımızı kutluyoruz gene.

Yaşadığımız dünyanın bizden olan tarafı slogandan vazgeçmiyor. E.. Durum böyle olunca kendisini her daim tekrarlayan bayramları yaşıyoruz.

İnsan adına, akraba, arkadaş, dost adına her türlü iyi dilek ve temenniler.

İnsanlık adına, Türk-Müslüman coğrafyası adına her türlü iyi dilek ve temenniler. Yüz yıllardır, bin küsur yıldır olduğu gibi bu Kurban Bayramının da vaz geçilmeziydi.

Lakin bu Kurban Bayramı’nda da Türk- Müslüman coğrafyasında hüzün ve matem vardı.

Acı vardı, ağıt vardı, trajedi vardı.

Öfke vardı.

Çatışmalar vardı.

Şiddet vardı.

Göçler vardı.

Şehitler vardı.

Ülkelerde adaletsizlik, hukuksuzluk, iltimas ve kayırmalara vardı.

Yaşadığı ülkeden kaçan, kaçmaya zorlanan  on binlerce insan vardı.

Vatansız kalanlar ve varlığı ile gittiği ülkelerde sorun yaratan yüzbinler, milyonlar vardı.

Bu Kurban Bayramı’nda da Suriye’de, Irak’ta,  Filistin’de, Afganistan’da katliamlar vardı.

Dünya hırsı kendisini tekrarlayan bayramlar yaşatıyor bizim coğrafyamızda.

Başka ne söylenebilir ki?

Bu ülkenin insanlarının ortak yanı slogan.

Türk-Müslüman coğrafyasının ortak yanı slogan.

Bilimsel ve çağdaş değerleri, rasyonaliteyi gözden uzak tutan ülkelerin kaderi olmalı bayram trajedileri.

Sloganla bu kadar oluyor.