OSMANLIDA AF, MÜSÂMAHA VE HOŞGÖRÜ
02 Şubat 2017, Perşembe 07:17İslâm kin, nefret ve intikam dini değil, sevgi ve muhabbet dinidir. İslâm; cihanşümul yani evrensel bir dindir. Allah sâdece Müslümanların değil, bütün insanların Rabbi’dir. O Rahman’dır. Rahîm’dir, Afüv’dür, Ğafur’dur, Muîn’dir. Yani merhametlilerin en merhametlisi, şefkatlilerin en şefkatlisidir. Affedici ve yardım edicidir. Bu husustaki âyet-i celile meallerinden bazıları şöyledir:
“Allahkulları için zorluklar dilemez, bilakis kolaylıklar ister.”(1), “Katiyen kullarına zulmetmez”(2), “Kul hakkı hariç, huzuruma yerle gök arasını dolduracak kadar çokgünahla bile gelseniz, benim rahmetimden ümit kesmeyin, dilersem hepsiniaffederim”(3)
“Ey Muhammed! Yer ve gök arasındakilere iyi muâmele et”(4), “Eğer sen etrafındaki insanlara karşı şefkatli ve merhametli olmaz, sert davranırsan, onlar etrafından dağılır giderler.”(5) Affedici ve hoşgörülü olmak Allah'ın emridir. “Ey Muhammed. Sen affı (hoşgörüyü) al, iyiliği emret ve (hoşgörüsüz, katı) câhillerden yüz çevir.”(6)
Bu sebeple Hz. Muhammed son derece şefkatli, merhametli, hoşgörülü ve müsâmahakâr bir Peygamberdir. Kendisine olmadık hakaret ve eziyetleri yapanları, eline fırsat geçince affetmiş,(7) en sıkıntılı ve zor anlarında bile düşmanlarına lânet ve bedduada bulunmamış,(8) en büyük düşmanlarına bile sövmemiş, kötü konuşmamıştır.
İslâmı, En İyi Anlayan ve Yaşayan Osmanlılardır:Ali Ulvi Kurucu rahmetlinin değerlendirmesiyle, yukarıda da söylediğimiz gibi; İslâmı en iyi anlayan ve hazmeden Osmanlılar olmuştur. Şimdi bu sözleri teyit edecek misaller arz ediyorum:
Ortaçağı hem kendilerine hem de başkalarına zindan eden, Engizisyon mahkemeleri ile, Cenâb-ı Allah’ın cehennemde bile kullarına reva görmeyeceği eza, cefa ve işkenceleri dünyaya getiren Haçlılara rağmen, Osmanlı Sultanlarından 3. Mehmed, Adlî mahlasıyla yazdığı şiirinin birinci beytinde şöyle diyordu:
Yokdurur zulme rızâmız adle biz mâilleriz
Gözleriz Hakkın rızâsın emrine kâilleriz
Avusturyalı Türkolog Anton Cornelers Schaendinger (1898-1945) şöyle der: “İskender(MÖ 356-MÖ 323) batıdan doğuya Hind’e kadar yayıldı. Dârâ (MÖ 380-330) doğudan batıya uzandı. Cengiz Han(MS 1167-1227), Avrupa ortalarına kadar at koşturdu. Lâkin hiçbirisi Osmanlı Türkleri gibi diğer insanların kültür ve din özgürlüğüne saygı göstermediler. Osmanlılar, harikulâde bir nizam ve düzende asırlarca kendilerinden olmayan insanlarla barış içinde yaşadılar. Onun içindir ki Avrupa’da dört asır boyunca kalabildiler.”(9)
Târihçi Malet (1864-1914) konuya şöyle parmak basar: “Osmanlı fütuhatları zamanında bir Sırp, Bulgar ve Yunan hükümetleri olmamıştır ama Türkler o milletlerin sosyal varlıklarına hiç dokunmadıkları içindir ki, bağımsızlıklarını kazanınca kolayca millî devlet haline gelebilmişlerdir.” Bir Macar Müsteşrik de bu hususta şöyle der: “500 sene hâkimiyeti altında yaşadığımız Osmanlılar, bize hayat hakkı tanımasalar ve her gün bir gayr-i Müslim öldürselerdi bugün Yunan, Sırp, Bulgar ve Romen halklarından bahsedilemezdi”(10)
1856 yılında İstanbul’daki Fransa elçisi M. Thouvenel’in yeğeni olan ve iki sene İstanbul’da kalıp gözlemlerini yazan La Baronne Durand De Fontmagne de eserinde şöyle yazar: “Türkler her devirde başka dinlere karşı saygılı olmuşlardır. Hıristiyanlar istedikleri kadar kilise inşa etmekte hürdürler. Korkunç yeniçeriler bile, Hıristiyan âyin alayları geçerken yol kenarında dizili dururlarmış. Rahibeler bile üzerindeki rahibe elbiseleri olunca her yerde daha rahat dolaşabilirler ve hürmet görürlermiş” (11)
Dipnotlar:
1-Bakara Sûresi, 185.
2-Mü’min Sûresi, 31.
3-Tirmizî Da’avat 106 (3534); İbrahim Canan, “Hadis Ansiklopedisi.”, Zaman Yay. c. 17, s. 627.
4-Hicr Sûresi, 85.
5-Âl-i İmrân Sûresi, 159.
6-A’raf Sûresi, 199.
7-O. Keskioğlu-A. Himmet Berki,“Hatemül Enbiya”, D.İ.B. Yay.Ank.1988, s. 357.
8-M. Asım Köksal, “İslâm Târihi”, T.D.V.Yay. Ank.1990, Taif Seyahatı bölümü.
9-M. İsmail Çolak, Târih ve Medeniyet Dergisi sayı 60, s. 32.
10-İbrahim Refik, “Târih Şuuruna Doğru-3”, Albatros Yay. İst. 2001, s. 128.
11-La Baronne Durand De Fontmagne, a, g. e. s. 111, 156.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.