OSMANLILARIN DEVLET ONURU VE DEVLET ADAMI ANLAYIŞLARI(3)
10 Mayıs 2017, Çarşamba 07:34Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Saltanat dedikleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht ü saâdet dünyada vahdet gibi
1860 yılında Lübnan’da Fransızların teşviki ile etnik bir ayaklanma çıkmış, Osmanlıdan ayrılmak, kopmak isteyenler olmuş. Batılılar onu parçalamanın denemelerini yapmaya başlamışlar. Keçecizâde Fuad Paşa ıslah için gönderilmiş ve isyanı bastırmış, Şam’da bulunan bölge kumandanı Müşir Ahmed Paşa, albaylar, yarbaylar dahil olmak üzere fitneye ve isyana sebep olan toplam 200 kişiyi kusurlu bulduğu için kurşuna dizdirmiş ve “ben ömrümde bir tavuk kesmemiş ve bir kuş vurmamış iken Cenâb-ı Allah bakınız bana neler yaptırdı” dermiştir.(1) “Osmanlı kardeşlerini neye katletti?” diyenler, Osmanlıdaki bu devlet ve ittihat anlayışını iyi bilmeliler.
Selçuklu ve Osmanlıda hakan ve sultan soyundan olan kişiler illâki öldürülmesi gerekirse kılıçla, okla, idamla vb. öldürülmez, boğdurulur yani kanı akıtılmazdı. Çünkü Allah’ın devletin başına getirdiği bir aile mensubiyetinden dolayı kanları mübârek sayılır, akıtılmazdı. Ayrıca hânedana ihânet katiyen affedilmez cezalandırılırdı.(2)
Osmanlılarda her ne sûretle olursa olsun can düşmanı kardeşlerine bile zarar verenler mutlaka cezalandırılmıştır. Meselâ 2. Bayezid saltanat rakİbi olan kardeşi Cem Sultanı Ermeni Derbendinde yaralayan kişileri Çengele vurdurarak idam ettirmiştir.(3)
Başka devletlerde sık sık değişen, başka başka ailelerin, sülâlelerin eline geçen, güçlü kim ise ona ram olan saltanat, bu anlayıştan dolayı Osmanlıda aynı hânedanın elinde yürümüş, bölünmemiş, parçalanmamış ve 624 sene dünyada aynı ailenin elinde en uzun kalan devlet unvanını almıştır. Bu zihniyet aynı zamanda güç zafiyetini önlemiş, güçlü devlet avantajını diri tutmuştur.
Haçlı Seferleri 1096-1270 yılları arasında 8 büyük sefer halinde yapılmıştır.(4) Bu seferler esnasında Anadolu Selçuklu Devleti olsun, Ortadoğu’daki Atabek tâbir edilen şehir devletleri olsun, küçük, güçsüz, birlik ve dayanaktan yoksun oldukları için Batılılara karşı duramamışlar ve Urfa’da, Antakya’da, Kudüs’te yeni yeni Hıristiyan devletlerin kurulmasına mâni olamamışlardır.
Fakat Osmanlı Devleti-i Aliyye’yi kurduktan sonra Haçlı belâlarını tamamen kendisi göğüslemiş, onun sayesinde ve hamiliğinde diğer Müslüman devletlerde rahat etmişlerdir. Osmanlının kuruluşundan sonra cereyana eden Kosova, Varna, Niğbolu, Mohaç, Preveze… gibi 13’ten fazla Haçlı Seferine Osmanlı tek başına karşı koymuştur.(5)
Bu savaşlar, Papa ve papazların teşviki ile birçok Hıristiyan devletin askerlerinden müteşekkil Haçlı Orduları ile yapılmış ve şanlı ecdâdımız onlara gereken cevabı vermiştir. Çünkü güçlü, kudretli ve azametli bir devlet idi. Bu savaşlardan sonra Haçlılar; bırakın sefer düzenlemeyi, Viyana ve Berlin elden gidecek diye savunmaya geçtiler ve asırlarca rahat uyku yüzü görmediler.
Ortaçağda Osmanlıdan başka Haçlı Seferlerinin karşısında durabilecek bir İslâm devleti yoktur. Bu görevi Osmanlı icra etmiş ve Hıristiyanların bütün dünyayı İsevîleştirmelerine mâni olmuşlardır. Dedelerimiz geçmişten ibret alıp, İttihad-ı İslâm'a çok önem vermişlerdir. Çünkü geçmişte güçlü bir İslâm devleti olmayınca, Haçlılar Atabekler denen Ortadoğudaki şehir devletlerini çok küçük birliklerle;(6) 12 bin piyade, 1300 süvari ile varıp Kudüs’ü Müslümanlardan alıp tanassur ettirmişler ve şehirdeki Müslümanların ve Yahûdilerin tamamını katletmişlerdir.(7)
Devleti böyle kudsi ve mübârek görmeleri ve bu hususta gereken her şeyi yapmaları neticesi Türk soyundan gelen insanlar, târihin geçmiş dönemlerinde, 15 imparatorluk, 38 devlet, 33 beylik, 17 hanlık, 4 atabeylik, 9 cumhuriyet kurmuştur.(8) Türk târihinin son dönemlerinde 300 yılına Selçuklular, 600 yılına da Osmanlılar damgalarını vurmuşlardır. Selçuklular bugün üzerinde 19 devletin bulunduğu Ortadoğu memleketlerine, Osmanlılar da 60’dan fazla devletin bulunduğu topraklara hakim olmuşlardır.(9)
Dipnotlar:
1- A. Ragıp Akyavaş, “Çalar Saat-2” TDV Yay. Ank. 2010. s. 246.
2- Osmanlılarda: Hânedan mensupları her ne kadar birbirlerini bertaraf etmişlerse de; her ne sûretle olursa olsun, hânedan mensuplarına zarar verenler mutlaka cezalandırılmıştır. Meselâ ll. Bayezid saltanat rakıbi olan kardeşi Cem Sultanı Ermeni Derbendinde yaralayan kişileri Çengele vurdurarak idam ettirir. Cemil Çiftçi, “Maktul Şâirler”, Kitâbevi Yayınları, İst. 1997, s. 97.
3- Cemil Çiftçi, “Maktul Şâirler”, Kitâbevi Yayınları, İst. 1997, s. 97.
4- Cüneyt Kanat-Devrim Burçak, “Sorularla Haçlı Seferleri”, Yeditepe Yay. İst. 2013, s. 34.
5- Ali Çimen-Göknur Göğebakan, “Târihi Değiştiren Savaşlar”, Timaş Yay. İst. 2010, s. 208.
6- Cüneyt Kanat-Devrim Burçak, “Sorularla Haçlı Seferleri”, Yeditepe Yay. İst. 2013, s. 94.
7- Steven Runcıman, “Haçlı Seferleri Târihi”, T. Târih K. Yay. Ank. 2008, s. 219.
8- Yavuz Bülent Bâkıler, “Gidenlerin Ardından”, Türk Edebiyatı Vakfı Yay. İst. 2006, s. 196.
9- Mevlâna Celâleddin-i Rûmî, Makaleler, Konya Büyükşehir Beledi.Yay. Konya 2005. s. 80.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.