OSMANLILARIN İSLÂM ÂLEMİNİN LİDERİ OLDUKLARI VE OLACAKLARI (3)
28 Mart 2018, Çarşamba 07:18Bizi AB’a almamaları, kalkınmamızı istememeleri, her platformda dışlamaları, bizi eskiden bir ilçemiz durumunda olan Kıbrıs Rum kesimine fedâ etmeleri, PKK’yı maddî ve mânevî yönden destekleyip yarım asra yakındır başımıza belâ etmeleri, “İslâma Fobya” diye bir korku dünyası oluşturmaya çalışmaları ve daha başka başka musîbetler ihdas edip bizi uğraştırmaları… Hep bu korkunu, bu fobinin tezahürüdür. Haçlıların bu ruh halini latife tarzında en net şekilde dile getiren şöyle bir olay ne kadar ibretli:
17. 09. 2004 târihinde, Türkiye’nin AB’a alınıp alınmaması görüşülürken, İrlanda AB temsilcisi ve eski Cumhurbaşkanları Bayan Mari Robinson fıkraya benzer sözlerle gerçeklere şöyle temas etti ve herkes katıla katıla güldü: “Beyler! Ma’lum AB’a alacağımız devletlere ev ödevi veririz ve imtihan ederiz. Meselâ bir Hıristiyan devlet ise “İkinci dünya savaşında ABD Japonya’nın kaç şehrine atom bombası attı?” deriz, o da “iki” der, “peki kazandınız, çıkabilirsiniz” deriz.
Başka bir devlete de bu iki şehrin adını sorarız, Hiroşima ve Nagazaki cevabını alınca ona da “peki kazandınız” deriz. Sıra Türklere geldi mi; “bu iki şehre atom bombası atan uçağın adı neydi, pilotun yaşı kaçtı, ölen 200 bin Japon’un isimlerini tek tek sayın bakalım!” diyoruz. Birkaç sene önce Avusturyalı parlamenter Andreas Möller: “Türkler AB’a girerse Viyana elden gider” demiştir.(1) Adamların zihin altındaki Osmanlı korkusu hâlâ tazeliğini korumakta ve bu korkudan dolayı Türkiye’yi topluluğa almamaktadırlar.
Medeniyetler Çatışması Kitabının yazarı Prof. Samuel Huntington, “Türkiye AB yerine Müslüman mirasla barışırsa daha iyi olur” dedi. Fransa’da yayınlanan Le Point dergisine açıklamalarda bulunan Huntington. “Müslüman dünyanın en önemli sorunlarından birisi olarak bölünmüş olması ve hiçbir ülkenin bölgesel güç olacak şekilde lider konuma geçememesini gösterdi.
Avrupa’da çoğu kişinin haklı olarak 70 milyon Müslüman’ın AB’ye girmesine dayanamayacağını söyleyerek “Avrupalı liderlerin büyük bölümü özel görüşmelerde Türkiye’nin AB’ye girişine karşı olduklarını söylüyor. Valery Giscard d’Estaing bunu açıkça ilân etti” dedi.(2)
Eskiden dünya Komünist ve Kapitalist olmak üzere iki kamplı idi. Rusya’nın korkusundan Batı bizi NATO ittifakına aldı ama her zaman bir protez uzuv muâmelesi yaptı. Bizi hudut bekçisi veya mayın eşeği gibi gördü. 01. 07. 2014 târihlerinde ABD istihbâratının Alman Başbakanı Merkel’i dinlediği ortaya çıktı ve Merkel; “Dost ve müttefik devletlerin birbirini dinlemesi aslâ kabul edilemez” diye feryad ü figan etti.
Ama bu târihten bir ay sonra Alman istihbâratının Türkiye’yi 5 senedir dinlediği söylendi hattâ daha sonra 5 sene değil 1976’dan beri dinlediği ortaya çıktı. Medyanın “hani dost devletler birbirini dinlemezdi?” mealindeki ısrarlarına ve Dışişlerimizin baskılarına rağmen Merkel inkâr etmedi ama özür beyan eden bir sözde söylemedi. Hattâ Alman basınında “evet Türkiye müttefiktir ama dost değildir” gibi beyanatlar yayımlandı!.. İşte bizim “dostumuz, müttefikimiz” diye bağrımıza bastığımız, en mahrem sırlarımızı açtığımız Haçlılar bunlar!..
Şu olay da çok ibretli ve çarpıcı bir misal: Yakın târihte ABD ve Rusya’nın devlet başkanları olan Regan ve Gorbaçov İsviçre’nin Cenevre şehrinde buluşup şu kararları almışlardır:
“1-Dünyada İslâmiyet hızla yayılmakta ve Müslüman ülkelerde de maddî ve mânevî bir kalkınma var. Bu mutlaka önlenmeli.
2-İslâm dünyasındaki dinî uyanış “İslâmî görünen” sapık inançlara kanalize edilmeli.
3-İslâm ülkelerinin kendi aralarındaki her türlü ilişkiler ve dayanışmalar önlenmeli.
4-Önümüzdeki asrın potansiyel lider ülkelerinden Türkiye’nin güçlenmesine mâni olunmalı ve muhtemel bir İslâm dünyası liderliğine geçit verilmemeli.
5-Türkiye’nin hem İslâm âlemi, hem de Batı ile arası açılarak tecrit edilmesi mutlaka sağlanmalı.”(3)
Dipnotlar:
1- Mustafa Armağan, “Büyük Osmanlı Projesi”, Timaş Yay. İst. 2008, s. 12.
2- Milliyet Gazetesi, 29. 04. 2004.
3- M. Fahri Can, “Türkiye Uyutuluyor”,Târih ve Med. Derg. Eylül 1998, sayı 54, s. 5.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.