OSMANLILARIN MİSÂFİR SEVGİLERİ VE MİSÂFİR ÂDAPLARI(2)
10 Temmuz 2018, Salı 07:33Eskiden ulaşım şimdiki gibi günlük değil, günlerce sürdüğü için, köylerde her sülâlenin bir odası olurdu. Küçük bir belde olmasına rağmen benim çocukluğumda köyümde 12 tane oda vardı. Bu odalar misâfirsiz kalmazdı. Bir odaya Tanrı misâfiri tâbir edilen yolcu gelince birkaç evden birden sofra gelirdi. Ben bunu çocuk hâlimle çözemez, “adam bunun biriyle doyar, fazlası neye gelir?” diye düşünürdüm. Sonradan anladım ki; Osmanlı inanç sisteminde “misâfir 10 rızıkla gelir, birini yer, 9’unu bırakır gider” mealindeki hadisin hikmeti imiş.
Yani hem Allah ve Resûlünün emrini yerine getirdiği için sevap alıyor, hem de malı ve hanesi bereketleniyor. Bazı yerleşim birimlerinde bu odalarla da iktifa edilmez, ağa tâbir edilen yörenin zenginleri evlerinin “Selâmlık” bölümünü misâfirleri için devamlı açık bulundurur, gelen misâfirlere kapısı devamlı açık olurmuş.(1)
Hz. İbrahim peygamberlerin en zengini, malı en bereketli olanıdır. Bunun sebebinin de onun misâfire karşı çok merhametli olmasına bağlarlar. Oda evine misâfir gelmezse yollara iner, misâfir bulur gelirmiş.(2) Anadolu insanı Hz. Muhammed’in tavsiyelerini, Hz. İbrahim’inde karakterini benimsemiştir. İllaki misâfirine bir şeyler ikram edecek.
Hattâ şöyle bir latife anlatılır; Erzurum taraflarında çok fakir bir köylüye misâfir gelmiş, hiçbir şeyi olmadığı için başlamış kıvranmaya ama ne çare, bir şey yok. Neticede adama demiş ki; “Hoş gelmişsen, sefalar getirmişsen, başım gözüm üstüne, ama sana ikram edecek hiçbir şeyim yok, fakat ben çok iyi oynamasını bilirem, sana bir oynayıverem de gönlün şad olsun!”
Mukaddes Emânetlerin Osmanlıya Geçişi:
Yavuz Sultan Selim Han, Haçlı âleminin karşısında çok güçlü bir İslâm devleti olmasını arzu ediyordu. Şah İsmail’in tesiriyle, zaman zaman Avrupalılarla Osmanlıya karşı işbirliği yapan Mısır Sultanı Kansu Gavri’yi bu tutumundan vazgeçmesini ve Osmanlıya tabi olmasını istemiş, kabul etmeyince Halep yakınlarında, Mercidabık savaşında onu yenmiş (24 Ağustos 1516), o kışı Şam’da geçirmiş, Şam’daki Selimiye câmiini inşa ettirmiş ve Mısır pürüzünü kökten halletmek için, Kahire üzerine yürümüş, 22 Ocak 1517 de yapılan Ridaniye Savaşında Mısır Sultanı Tomanbay’ı yenmiş ve Mısırı Osmanlı Devletine katmıştır.
O târihlerde Mısır Sultanlarının nüfuzu altında bulunan Mekke Emirliği de, Osmanlı hâkimiyetini tanımış ve Mekke Emiri Şerîf 2. Berakât, 12-13 yaşlarındaki oğlu Ebû Nümey’i ve refakatine verdiği Mekke’nin ileri gelen bazı zevatını Mısırdaki Yavuz Sultan Selim’e göndermiş bunlar, yanlarında getirdikleri Mukaddes Emânetleri, Kâbe’nin anahtarlarını ve bazı hediyeleri getirip 5 Temmuz 1517 de Sultana takdim etmişler,(3) Yavuz da Şerîf’e Emirlik beratı, hil’at, 200.000 altın, bol miktarda zahire yollamış ve önceki idâre tarafından Mısırda hapsedilen Mekke Eşrafını serbest bırakmıştır. Mukaddes emânetlerden bazıları şunlardır:
Mukaddes Emânetler Nelerdir?
1-Hırka-i Saâdet: Kâ’b b. Züheyr; Müslüman olacağında İslâm’ı ve Peygamber Efendimizi öven sözleri ihtiva eden, “Kaside-i Bürde” diye meşhur şiirini okuyunca, Peygamber Efendimizin Kâ’b’a hediye ettiği hırkadır. Her yıl Ramazan ayının 15’inde Pâdişah ve üst düzey devlet erkânının, büyük bir törenle Hırka-i Şerîf’i ziyaret etmeleri adetten idi.(4)
2-Sancak-ı Şerîf.
3-Dendan-ı Saâdet: Peygamberimizin Uhut savaşında kırılan mübârek dişinin parçası.
4-Lıhye-i Saâdet: Peygamberimizin mübârek sakalları.
5-Kadem-i Şerîf: Peygamberimizin ayak izleri.
6-Hz. Mûsâ’nın asası.
7-Keman-ı Saâdet: Peygamberimizin yayı.
8-Mızab-ı Saâdet: Kâbe’nin altın oluğu.
9-Hacer-i Esved çerçeveleri.
10-Hz. İbrahim’in tenceresi.
11-Mühr-i Saâdet: Peygamberimizin mührü.
12-Teyemmüm taşı.
13-Name-i Saâdet: Peygamberimizin mektupları.
14-Na’l-i Saâdet: Peygamberimizin tahtadan terliği.
15-Hz. Fatıma’nın seccadesi.
16-Mushaf-ı Şerîfler. Hz. Osman şehit edilirken okuduğu ve kanının bulaştığı Kur’an-ı Kerim ve diğer bazı târihî Mushaflar.
17- Süyûf-ı Mübâreke: Peygamber Efendimize, âit kılıçlar.
18-Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali’ye âit birer kılıç, Hz. Osman’a âit iki kılıç, Hz. Cafer Tayyar, Hz. Halid, Hz. Muaz b. Cebel, Hz. Talha’ya âit kılıçlar.
19-Kâbe-i Muazzama’nın kilitleri.
20-Hz. Yûsuf’un sarığı.
21-Gasl-i Nebevî Suyu: Peygamberimizin cenazesinin yıkandığı sudan kalan bir miktar.(5)
22-Şuayb Peygambere âit olduğu söylenen bir tencere.
23-Hz. Yûsuf’un gömleği.
24-Hz. Davud’un kılıcı.
25-Hz. Ebû Bekir’in gömleği.
26-Hz. Hatice ve Hz. Hüseyn’e âit gömlekler.
27-Veysel Karanî’nin tâcı.
28-Kâbe kapıları ve Hz. İbrahim makamının gümüş kapağı...(6)
Dipnotlar:
1- İskender Pala, “Tavan Arası”, Kapı Yay. İst. 2008, s. 85.
2- Şeyh Sâdi Şirâzî, “Bostan ve Gülistan”, Fâtih Matbaası, 1968, s. 95.
3- Târih ve Medeniyet Dergisi, sayı, 61, s. 51.
4- Esat Efendi, “Osmanlıda Töre ve Törenler”, Tercüman 1001 Temel Eser, İst. 1979, s. 30; Erol Özbilgen, “Bütün Yönleriyle Osmanlı”, İz Yayıncılık, İst. 2003, s. 517.
5- Süleyman Beyoğlu, “Ravza-i Mutahhara Müdâfii Fahrettîn Paşa”, Târih ve Medeniyet Dergisi, Mayıs, 1997, sayı, 38, s. 12.
6- Hüseyin Algül, “Hz. Muhammed”, T. D. V. Yay. Ankara 1994, s. 215.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.