ÖZEL GÜNLER VE KUTLAMALAR
15 Mart 2021, Pazartesi 09:04Dün, 14 Mart Tıp Bayramıydı.
Doktorlarımız başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının bu anlamlı bayramını tebrik ediyor ve kutluyoruz. İyi ki varlar. Ne kadar değerli olduklarını şu pandemi sürecinde bir kere daha görmüş ve anlamış olduk.
Salt bu mutlu günlerinde doktorlarımızın bayramını kutlamak yetmiyor her kademede canları pahasına görev yapan sağlık çalışanlarının her türlü şikayet ve dileklerinin yetkililer tarafından ele alınması ve sonuçlandırması gerekiyor. Kendilerine rahat bir çalışma ortamının sağlanması gerekiyor. Çalıştıkları kurumlarda amirleri tarafından haksızlığa uğrayanlar varsa, ki var yönetenlerin duruma ivedi bir şekilde müdahale etmesi de gerekiyor.
Bayram tadında olmayan bayramları tebrik etmek neye yarar?
Çiçek ve böcek de kurtarmaz rahatı olmayan bu insanları.
Demem o ki bir bayram, bayram gibi olmalı..
14 Mart Tıp Bayramı da böyle olmalı.
GELELİM ÜLKEMİZDE KUTLANAN ÖZEL GÜNLERE
Ülkemizde kutlanan tam tamına 115 özel gün var.
Dini ve milli bayramlarımız bu sayının dışında.
Onları da dahil edince yılın 1/3’ü özel gün, özel hafta ve bayram oluyor.
İyi mi?
Özel günlerin, özel haftaların ve bayramların gereği yerine getiriliyorsa elbette iyi.
Bakalım..
Dünya Gümrük Günü.
İdareciler Günü.
Çalışan Gazeteciler Günü.
Enerji Tasarruf Haftası.
Beyaz Baston Körler Haftası.
Mesela; İdareciler Günü’nün özelliği ne?
İdareciler Günü’nde, idarecilerin her hangi bir edinimi oluyor mu?
Yok..?
Efendim maksat farkındalık yaratmakmış.
E.. Zaten idarecilerimiz farklı değil mi?
Onları iyi ya da kötü fark etmeyen ve farkında olmayan kimse var mı?
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.
Yemişim ben böyle günü.
40 küsür senedir bu mesleğin içindeyim çalışan gazeteciler cephesinde sıkıntı, mağduriyet ve hüsrandan başka bir şey görmedim.
Dün böyleydi, bugün de böyle.
Çalışan gazeteciler farklı mesleklere mensup insanlar arasında ayakta kalabilmek için her türlü olumsuz şartlara direnen insanlar. Bunlar hayatı zorlayarak yaşayan insanlar. Altmış yıl önce olağanüstü dönemde çıkartılan basın yasası hükümlerine göre çalışan insanlar.
Hal böyle olunca 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün önem ve değerini anlamakta zorlanıyor insan.
Efendim, bundan amaç da farkındalık yaratmakmış.Hep böyle oluyor zaten. Geçmişe göre fark yok ama farkındalık var.. Şaka gibi bir savunma, şu farkındalık meselesi.
Hadi devam edelim..
Dünya Sigarayı Bırakma Günü.
Bu önemli gün de ortaya konulan etkinliklerle sigara içinlerin sayısını azaltabiliyor muyuz?
Sigara tüketimi geriliyor mu?
Asla.. Daha çok içenler oluyor. Ülkemizde sigara kullanma yaşı 12,13’e kadar düştü. Gençler özellikle de kızlar ve kadınlar arasında sigara kullananların sayısında büyük artış yaşanıyor.
Sigara kullanma alışkanlığını önleyemiyoruz. Bu konuya özel farklı çalışmaların yapılması gerekiyor.
Önleyemiyoruz ama Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nü kutlamayı da ihmal etmiyoruz.
Sevgiler Günü’nü kutluyoruz.
Yeşilay Haftası’nı kutluyoruz.
Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken bir kesim kadınlarımızı ötekileştiyoruz. Ayrıca aldıkları eğitimden, edindikleri meslekten ve işlerinden dolayı kadınlarımızla alay edenler ve aşaşılayanlar da çıkıyor. Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken, hiç değilse cinsiyet ayrımcılığı yapılmamalı ama yapılıyor.
Yaşlılara Saygı Haftası.
Ne kadar saygı gösteriyoruz yaşlılarımıza?
Dünya Su Günü.
Suyun insanlık ve dünyamız için ne kadar önemli olduğunu anlatabiliyor muyuz?
Hadi diyelim anlattık, sonuç alabiliyor muyuz?
En basidinden su israfının önüne geçebiliyor muyuz?
Dünyü Tiyatrolar Günü’nü kutluyoruz.
İnsanlara tiyatro kültürü kazandırabiliyor muyuz?
Kazandırdığımızı düşünelim... Tiyatro nerde?
Kütüphane Haftası’nı Kutluyoruz.
Kütüphanelerimizi doldurabiliyor muyuz?
İnsanlara kitap okuma sevgi ve zevkini kazandırabiliyor muyuz?
Devam edelim..
Kardeşlik Haftası’nı kutluyoruz.
Toplum hayatında insan insana ne kadar kardeş olabildik?
Çevre Koruma Haftası’nı kutluyoruz.
Çok önemli bir alan çevre.
Önemli olmasına önemlide..
Çevre Koruma Haftası’nda ne kadar çevre bilinci ve duyarlılığı yaratabiliyoruz?
Dil Bayramı’nı kutluyoruz.
Kullandığımız dil ortada. Bir ileri iki geri düştük.
Yoksullarla Dayanışma Günü..
Yoksullarla dayanışmayı yıl da bir kere değil, dinimizin gereği olarak her gün yapıyor olmalıyız.
Kamu kurumları ve maksatları şüpheli bir takım vakıf ve dernekler dışında bu ülkede yoksulları hatırlayan kaç kişi kaldı? Durumu iyi olanlar aile içindeki, aynı sokaktaki, aynı mahalledeki yoksulları bile pek hatırlamıyor artık. Tarumar ettik ve üstünden tank gibi geçtik bu yüce değerlerimizin üzerinden. Çok yazık..
Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Şayet aile de tek çalışan öğretmen ise..Geçinemediği için..
Garsonluk, pazarcılık, seyyar satıcılık, ticari taksilerde şoförluk ve daha başka ek iş yapan öğretmenlerimiz var..
Tek elbise ile okula bir kaç yıl gelip giden öğretmenlerimiz var.
Ve.. Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyoruz..
Çiftçilere bu anlamlı gün de prim ödemeleri tarihini açıklarken, yeni destek paketlerinden söz ediyoruz. Bu onlarca yıldır böyle.. Son yılların icraatı değil anlayacağınız. Halbuki çitfçilere daha çok üretmek için, ne yapılması gerektiğinin ilgili kurum ve kuruluşların yetkilileri tarafından anlatılması ve öğretilmesi daha iyi olmaz mıydı? Ekili alanlarımız her yıl neden geriliyor acaba? Sakın kimse buna girdiler ve maliyetlerdeki artışdan dolayı falan demesin..
Çitfçilerimiz, son Ecevit hükümeti döneminde bakanlık yapan Amerika’nın gönderdiği Kemal Derviş’in projelerinden birisi olan ve “Derviş parası” olarak bilinen destek nedeniyle eskiden olduğu kadar üretmiyor. Bu hasta bakış çiftçileri yıllarca olumsuz etkiledi ve alışkanlık yaptı. Üretenler de kazançlarını daha çok başka alanlara yönelttikleri için bir sonraki yıl da üretim maliyetlerini karşılamakta zorlanmaya başladı.
Ve.. 115 örnek arasından bir örnek daha verelim..
8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
Geride bıraktığımız 2020 yılı içerisinde 300 kadın eski eşi, yeni eşi, eski sevgili, yeni sevgilisi tarafından öldürülmüş. Bu ayıp ve büyük felaket karşısında, “Aynı yıl içerisinde erkek ölümleri daha fazla oldu..” diyerek bu insanlık ayıbını normal göstermeye çalışanlar oldu.
Demem o ki sözünü ettiğimiz kutlamaların tümüne de “Eyvallah”
Lakin mümkün olduğu kadar sonuç odaklı olması gerekmiyor mu?
Sonucu olmayan farkındalıklar neye yarar ve yaşanan hangi sorunları çözer?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.