PAÇALARINIZI SIVAYIN SIVAMAZSANIZ EĞER (!)

Bugünkü yazımıza önce siz değerli okurlarımızdan gelen yorumlara ve isteklere yer vererek başlamak istiyoruz.

KONYALI HASAN Rumuzlu okurumuz şöyle diyor;

“Özellikle Adana çevre yolunda bulunan dönüşlerdeki yol daraltma mesafesi en az 1 km olması lazım. Sola dönecekler şeridin bir tanesini kapatmak zorunda kalıyor ve trafik bir türlü ilerlemiyor.”

………..

Evet bu yolu belli bir dönem günde en az iki kez sabah akşam olmak üzere bende kullandım. Burada sıkıntı KONYALI HASAN abimizin dediği gibi.

Ama şunu da itiraf etmek gerekir ki kendini zeki ve uyanık sanan sürücülerin trafiği tehlikeli duruma düşüren kurnazlıkları da işin cabası.

ŞEFİK CAN SAKİNLERİNİN İSTEĞİ

OĞUZ OĞUZ Rumuzlu okurumuz son yapılan düzenlemeler ile Konya’nın en önemli park ve yeşil alanları arasına kazandırılan park ile ilgili olarak şöyle bir istekte bulunuyor;

“Şefik Can parkında çeşme, çöp kutusu ve WC sorunu bulunmaktadır.

Ayrıca bekçi aracı yürüme parkuruna girebilmektedir.

Zaten plansız olan parkurda belki düşüncesiz davranmaktan, belki de çaresizlikten; seyyar satıcı, bisiklet sürücüsü, pitbull gezdireni, yürüyeni, koşanı, ailecek yan yana dağılıp çitlek çitleyeni, ne ararsanız bulunmaktadır.

Yürüme parkurunda aracın ne işi var ?

Bu devirde yayaya ayrılan bölgeye araç girmesi, anlamak mümkün değil.”

…………….

Evliya Çelebi Parkını, Nene Hatun Parkını iyi bilen birisi olarak son zamanlarda Şefik Can caddesindeki bu park insanlarımızın ilgisi ile benimde dikkatimi çekiyor.

Öyle ki sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerde bile bu parkta tabirimiz doğru olursa “iğne atsan yere düşmeyecek” durumda.

Tabii parkın içine girip ne oturduk ne de yürüyüş yaptık.

İhtiyaçları bilemiyorum ve okurumuz OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuzun isteklerini Büyükşehir’in duyarlı yöneticilerine iletiyoruz.

BUNA İNANMAK İSTEMİYORUM

ABDURRAHMAN rumuzlu bir okurumuz geçtiğimiz günlerde bize şöyle bir mesaj ulaştırdı.

“Şehrimize ve Şehrimizi yönetenlere katkı sunmaya devam ederken, Basınımızın çok değerli bir duayeni olarak verdiğiniz desteklere teşekkür ediyorum.

Bu mesajı yetkililere ulaştırırsanız çok sevinirim

“Biz 8 kişi Konya Merkez Öğretmenevinde asgari ücretle yıllardır çalışıp çoluk çocuğumuza ekmek götürmeye çalışan gariban insanlarız.

Bizi 30 Nisan 2021 tarihi itibari ile Konya Merkez öğretmenevinden iş çıkışımızı verdiler.

Öğretmenevi devlet destekli bir yer özel değil. 

Tam pandemi ortasında hepimiz işsiz kaldık.

Öğretmenevini yönetenler devlet memuru olmasına rağmen “Cumhur başkanımızın işten çıkarmak yasak” genelgesi olmasına rağmen bizi kapı dışarı koydular.

Şu ana kadar da tazminatta almış değiliz.

Öğretmenevi şahıs malı olup zarar etse anlarız ama devlete bağlı olmasına ve zarar etmemesine rağmen bir de cumhurbaşkanımızın yasak demesine rağmen bizi işten çıkartmaları kul hakkı değil midir ?

Şunu da iletelim biz çıkarılacak en ufak bir saygısızlık ya da hata yapmadık.

Neden bizleri çıkardıklarını anlamış değiliz.

Dua edin inşallah bize.

Saygıdeğer selamlarımızı iletiyoruz Uğur abicim Şehrimize ve Şehrimizi yönetenlere katkı sunmaya devam ederken, basınımızın çok değerli bir duayeni olarak verdiğiniz desteklere teşekkür ediyorum.”

……………….

Her okurumuzun her görüşüne büyük saygı duyup yasalar ve basın ahlakı çerçevesinde bu sütunlara taşımaya çalışırken ABDURRAHMAN rumuzlu okurumuzun yazdıklarını defalarca okudum.

Okudukça da inanmak istemedim. (Okurumuzdan özür dilerim)

Ama iş bize kadar ulaştı ise bu işte ya bir yanlışlık var.

Ya da işten çıkartılar kardeşlerimizin bilmediği bir şey var diye düşünüyorum.

Ve yine adım Uğur gibi inanıyorum ki Sayın yetkiler bu konuda bir bilgilendirme yapacaklardır.

YİNE DOKTOR VURMUŞLAR

Basında şu vuruldu bu vuruldu haberlerine bile artık öyle alıştık ki özür dilerim ama haberler kuş vurulmuş gibi sunuluyor. En son sokağın ortasında kurşun sıkılan bir doktor idi.

Hiç biraz şöyle geriye çekilip bakıyor musunuz?

Biz nereye gidiyoruz?

Belediye Başkanından, doktora, eş ve hısım akrabadan alacaklıya kadar kızdığımız herkesi vurmaya başladık yahu.

Kimse yasalar cezalar filan diye bir şeylerin arkasına sığınmaya çalışmasın.

Hayvanların bile ayaklarını kesip gözlerini oyan bir millet haline geldik.

İnanın korkuyorum.

İnanın kimseye de bir şey diyemiyorum.

Artık sadece kendimden korkuyorum.

YÜRÜMEKTE SIKINTI

ARAÇTA OLMAKTA

Malum tam mevsimi olmasada büyüklerimizin dediği kırk ikindi yağmurlarını yaşıyoruz.

Bu yağmurlar bu sene biraz rötarlı geldi.

Gelen rahmet.

Cenab-ı Allah’ım hayırlı yağışlar versin inşallah.

Ama bizde genel anlamda bir sıkıntı var.

Yağmur az ya da çok ne olursa olsun yağdıktan hemen sonra şehir içinde araçta da olsanız, yaya da olsanız sıkıntı.

Nasıl sıkıntı?

Araçta iseniz direksiyonda iseniz ne kadar özen gösterirseniz gösterin.

Ne kadar dikkatli olursanız olun yolun kenarlarında biriken yağmur sularından yolda geçenlere çamur banyosu yaptırmama şansınız olamaz.

Peki yaaa gariban yaya iseniz haliniz nasıl olur?

Vallahi gariban vatandaşın halinin nasıl olacağının fotoğrafını çektim.

Hiç yorum yapmayacağım.

Buyurun birlikte bakalım

Burası Hacıveyizsade tramvay durağı.

Önceki gün ikindine mutakip yağan yağmurun ardındaki durum.

Eğer tramvaya binmek zorunda iseniz.

Ya da tramvaydan ineceksiniz.

Bileklerinize kadar suyun içinizdesiniz.

Eğer paçalarınızı sıvamazsanız yandım bitti keten helva demektir.

…………..

Sonuç; yıllardır hızla yenilenen ve gelişen büyüyen şehrimizde özellikle yağmur sularının geri kazandırılması konusunda konuşulanların bir icraata dönmesini bekliyoruz. Görelim de içimizin yağları erisin.

Olmaz mı?

Çok mu şey istedin.

Eğer öyle bir istekte bulundum ise özür dilerim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Soruyorlar sana içindeki kinin nefretin sebebi nedir? Diye. Bende diyorum ki; “Sahte insanların gerçek eserleri”. Durum bundan ibaret.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Samimi içten davetlere tim şansımızı zorlayarak kısa sürelide olsa icabet edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.