PANDEMİ İLE MÜCADELE VE EKONOMİ
29 Ocak 2021, Cuma 08:44Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca aylardır her fırsatta pandemi ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
Pandeme ile mücadelenin önemini anlatan devlet adamları, bu konuda bilgi ve yetki sahibi bilim adamları ile farklı kademelerde görev yapan çok yöneticilerin olduğunu da halkımız görüyor ve biliyor.. Ama görevi gereği içinde bulunduğumuz bu önemli toplumsal sorunu neredeyse her gün ekrana çıkıp halka anlatan Sağlık Bakanı Dr.Fahretten Koca oluyor.
Pandemi ile mücadelede en önemli hususun önlem olduğu anlaşıldı.
Halkımızın bunu artık iyece anlamış olması gerekir.
Geçen yıl yetkililerin ağzından en çok maske,mesafe,hijyen kelimeleri çıkmıştı.
Aylar sonra bu üç sihirli kelimenin pandemi ile mücadelede ne kadar önemli olduğunu ancak anlayabildik
Eş zamanda devlet her ülkede olduğu gibi, ülkemizde de bir takım kısıtlama kararları almak zorunda kaldı.
Sonra başladı mırın kırın etmeler.. Akabinde de eleştiriler.
65 yaşla ilgili sokağa çıkma kısıtlamaları,
20 yaş altı olup da çalışmayan nüfusla ilgili sokağa çıkma kısıtlamaları,
Her kademedeki eğitim kurumlarının uzaktan eğitim kararı,
Restoran, lokanta ve kafelerin kapatılması ve paket servis kararı,
Maçların seyircisiz oynanması kararı,
Sinemaların, tiyatroların kapatılması kararı,
Toplu etkinliklerin ertelenmesi ve belli sınırlar çerçevesinde yapılmasıyla ilgili kararı .Devletin aldığı bu kısıtlama kararlarının tamamı eleştiri konusu yapıldı.
Son günlerde de Cumartesi-Pazar günleri için getirilen sınırlı kısıtlama kararları eleştiri konusu yapılıyor. “Ne zaman sokağa çıkacağız? Ne zaman istediğimizi yapacağız?Bizim suçumuz ne?” gibilerinden.
Peki..
Pandemi geçti mi?
Pandemi geri sayım sürecinde mi?
Maalesef tehlikenin geçmediğini, geri sayım sürecinde de olmadığını halkımız görüyor.
Bizden başta sağlık sektörü olmak üzere her bakınmdan gelişmiş ülkelerde pandemi yüzünden her gün binlerce insan hayatını kaybediyor. İngiltere’de her gün iki bin civarında, Amerika ve İtalya başta olmak üzere bir çok ülkede her gün bin civarında insan koronadan hayatını kaybediyor. Gelecekte de ne olacağını kimse öngöremiyor. Bizim bilim adamlarımıza göre ülkemiz 2021’i de pandemi tehditi altında yaşayacak. 2022’de o da bir ihtimal bu beladan kurtulabilececeğiz.
Sağlıklı bir hayat için önlem şart. Bu nedenle devletin aldığı kısıtlama kararlarına ilk önce bireylerin ve toplumun sağlığı açısından bakılmalı. Öte yandan sorunsuz ve sağlıklı bir hayat ekonomik faaliyetler için mutlaka gerekiyor. En basidinden sağlık sorunları olan insan ekonomik faaliyetlerde de bulunamaz.. Ticaret yapamaz. Dükkanını açamaz. İşine gücüne bakamaz. Aslında bunlar hepimizin bildiği basit ve sıradan gerçekler.
Ülkemizde alınan önlemler kapsamında bir takım işyerleri kepenk indirmek zorunda kaldı. Kapanmayan sektörlerde de iş hacmi düştü. Cirolar azaldı.
Rektoranlar kapalı,
Lokantalar kapalı,
Kafeler kapalı,
Sinema salonları, tiyatrolar kapalı.
AVM’ler de işsizlekten dolayı kapanan dükkanların sayısı bilinmiyor.
Ülke genelinde 65 civarında özel ve şirket niteliğine sahip konut üreticisi faaliyetini sonlandırdı.
Kapanan özel hastaneler var.
Kapanan eczaneler var.
Dükkanını kapatan küçük esnafın sayısı da ülkemizin şehirlerinde artmaya başladı.
“Devren satılık. Devren kiralık. Boş olarak kiralık. Sahibinden kiralık” Tabelalarını her 50-100 metrede bir görebiliyoruz. Aynı şekilde binaların camlarında da çok sayıda “Satılık daire” yazısını görmek mümkün.
Sonuçta yoksulluk artıyor.
İşsizlik artıyor.
Tuhaf ama bu süreçte gıda fiyatları da anormal şekilde artmaya başladı. Alım gücünün zayııfladığı ortamlarda gıda fiyatlarının yükselişe geçmesi nadir görülen bir durum.. Neden? Nedeni şu.. Gıda lobileri de oluşmaya başladı. Yağ da, süt de, yumurta da, bakliyak ürünlerinde olduğu gibi.
Bakınız..
2020 yılı sonu itibarıyla halkın toplam Tüketici Kredi Borcu: 674 milyar.( Katrilyon)
2020 yılı sonu itibarıyla halkın toplam Kredi Kartı Borcu: 142 milyar.(Katrilyon)
2019’daki faaliyetlerinden dolayı, 2.3 milyon insanTüketici Kredisi borcu nedeniyle takibe düştü.
2019’daki faaliyetlerinden dolayı, 2.4 milyon insan Bireysel Kredi borcu nedeniyle takibe düştü.
İnsanlar borçlu,
Esnaf borçlu,
Sanayici borçlu,
Çiftçi borçlu.
Bu eskiden de biraz böyleydi. Lakin kim ne derse desin 2019’da olduğu kadar değildi. Pandemi bu süreçte ekonomiyi de salladı ve sarstı.
Bu durumda..
“Devlet yardım etsin” deniliyor..
Çözüm devletin yapacağı yardımlarda aranıyor.
O yardımlar bir yere kadar olur. O da olabilirse olur. Taşıma su ile değirmen dönse ne kadar döner, ne kadar dönecek?
Esas ve kalıcı çözüm: Sağlıklı bir ortamda ülke insanlarının serbest ticari faaliyetlerde bulunmaları ve kazanmalarıdır. Herkesin işinin başında olacağı bir ortamın yaratılmasıdır. Pandemi karşısında alınaın önlemlerin önemine bu anlayışla bakmakta sayısız fayda olmalı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.