PATATES 10 TL DOMATES 32 TL HAYIRLI RAMAZAN ÖYLE Mİ?

En kötü günlerimiz böyle olsun diyerek mübarek ayın atmosferinde güzel şeyler yazmak arzusundayım. Yalnız bu işler galiba arzulamak ile olmayacak.

Sizlerden gelenlerle, işittiklerimizle, fotoğraflarla Ramazan ayının da bizler için pek hayırlı olmayacağı kâbusu üstüme çökmüş durumda.

İsterseniz önce giderek benim de çok canımı yakmaya başlayan hayat pahalılığı ile konuya giriş yapalım. 

Vallahi evde hatundan tutun, gazetede çalışanlarımıza ve siz değerli okurlarımızdan cumartesi günü marketlerden hatta pazarlardan gelen fotoğraflara kadar içinde bulunduğumuz ayın huzuru kadar, hayat pahalılığının canımızı çok yakan huzursuzluğuna kadar kötü durumdayız.

Allah aşkına şu mübarek günde sucukla, pastırma ile, et ile iftar açmaktan vazgeçtik de peynir zeytin domates ile de oruç açmayı sahur yapmayı bize reva görmeyenlere Cenab-ı Allah’a havale ediyorum.

Bu iş sadece hayat pahalılığının da ötesinde Müslüman olmanın da bir tık üstünde vicdansızlık.

Daha orucun birinci günü insanların nefsi ile oynamak nasıl bir para kazanma yoludur.

Bakın Ankara’dan Konyalı doktor bir dostum Cumartesi günü alış veriş yaptığı marketin raflarından fotoğraf karelerini bize ulaştırıyor

Ve şöyle diyordu

“Buyurun abi, Ankara.

Etiketsiz raflar, önemli bir market.

Etiket mecburiyeti var güya.

 Denetim mi? Nere de?”

………………….

Vallahi bu memlekette bize anlatılan onca masala inana inanana sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza inanmak istiyorum.

İnanmak istiyorum da;

Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki “HAYAT PAHALILIĞINI ÖNLEYECEĞİZ.”  

Vallahi hayat pahalılığının durumu Türkiye’nin göbeğinde hem de Konya’da böyle efendim.

Sonra denildi ki denetimler aralıksız yapılacak.

Vatandaşımın canını yakanın canını yakarım.

Buyurun bu da Sayın Cumhurbaşkanımızın yaşadığı Ankara’da marketlerdeki etiketsiz raflar.

…………

Şimdi siz de benim gibi diyeceksiniz ki denetimleri Sayın Cumhurbaşkanı mı yapacak?

Tamam bende aynı şeyi iddia ediyorum.

Sayın cumhurbaşkanımızın güvendiği ve vatandaşımı enflasyona hayat pahalılığına ezdirmeyin diyerek uyardığı görevliler niye bu denetimleri yapmazlar?

Ya da yaptıkları göstermelik denetimler ile bu vatandaşın feryadını niye görmezden gelirler?

Bakın demedi demeyin bu hayat pahalılığı önlenemezse vebal altında olanlar çok acı çekerler.

Dahası canları yanar.

Demedi demeyin yazın bir kenara bakalım.

PAZAR YERLERİNDE ETİKET DENETİMİ

İşte cumartesi günü saat 14.30 da yine sizlerden gelen bir feryat;

“S a. Uğur Bey

Hepimiz hayat pahalılığından aşırı fiyat artışlarından şikayet ediyoruz.

Belediye başkanlarına yazıyım dedim mesaj sistemleri çalışmıyor.

Pazar yerinde zabıta bürosuna gittim hiç kimse yok.

Pazarcıların çoğunluğunda etiket yok.

Zabıtalar ne iş yapıyor?

Niçin fiyat denetimleri yapmıyorlar?. 

Ispanak pırasa marul karnabahar 15 TL,

Portakal 8-10 TL.

Bunlarda mı dolarla alınıyor ki?

Başkanları ve zabıtaları göreve davet ediyorum.

Saygılar…”

……………

Pazar yerini ya da hangi Pazar olduğunu merak edenlerimiz için;

“Meram yaka’da ki Çarşamba pazarı”

KONYA SOKAKLARI PANDEMİ DE

BİLE BU KADAR BOŞ DEĞİLDİ

Mübarek Konya’nın güzel insanları malum hepimizin bildiği gibi orucu genelde uykuya yatışa tuttururuz.

Haa ibadetlerimizi diğer aylara göre daha hassas ve zamanında gerçekleştiririz.

Ama bizim için genelde bu ay vücudu tüm organları ile dinlendirme ayıdır.

Cumartesi günü iftar saatimde tek korkum trafikti.

Maşallah Cumartesi günü iftar saati normal günden daha sakindi.

Pazar sabahı mı?

Vallahi de billahi de Pazar günü öğle saatlerinde ki Konya pandemi döneminde bile böyle sessiz değildi.

Pandemi de o yasak Pazar günlerinde bile sokaklarda dolaşan insan daha çok idi.

Mesela bu konuda değerli iş ve spor adamı Feyzullah Ertaş abimiz içinde benim de olduğum dostları ile şu notunu paylaşıyordu;

“GÜNAYDIN ..!

Sokaklar bom boş.

Ramazan’ın ikinci günü.

Yazık bu topluma.

Uyumanın da ibadet olduğunu mu sanıyor ki bu millet?

Cennet o kadar kolay değil. İlk önce ne mi yapmamız gerekir?

Bakın arkadaşlar, bir şeyi başarmak için onu başarmaya kesin karar vermekten başka başarıya ulaştırıcı bir yol var mı? Yok.

Ülkemiz topyekûn ekonomik savaş veriyor.

Komşularımız ülkeler desen kan ve gözyaşı içinde.

Zaten çoğuyla küsüz ama maşallah halkına kucak açarız.

Rehavet içindeyiz. Olmaz, olmaz.

Unutmayın sözel ibadet tek başına yetmez. Fiili ibadet de gerekir.

O da önce ahlak gerektirir.

Sonra ise çalışmak gerekir. Kadro gerekir. Disiplin gerekir. Para gerekir. Bayrak ve namus gerekir.

Gelir dağılımı gerektirir.

Lider gerektirir.

Böyle yatarak ibadet olmaz.

Bakın: “OTURARAK BAŞARIYA ULAŞAN TEK CANLI TAVUKTUR ..!“ derler…

………….

Cumartesi günü ben gördüm ama bir dostum anlattı.

En kalabalık yer fırınmış.

50 kişi sıra bekliyormuş yumurtalı sıcacık pide alabilmek için.

Bak bu oldu işte.

Biz buyuz.

……………..

Ve bugünlük son olarak bir de yurt dışından her gün yüreği ile bizimle olan dostumuz Bayram Aybastı’dan olsun.

Bayram abi bu ve bunlara benzer fotoğrafları bize gönderdikten sonra şöyle diyordu;

“Almanya Nisan ayını Kar ile karşıladı!

Yer yer etkili olan yoğun kar yağışı ve bir çok bölgede neden olduğu buzlanma nedeniyle şehirlerde tren ve banliyö seferleri iptal edildi.

Özellikle bazı otoyollarda araçlar mahsur kaldı.

Meteoroloji uzmanları yağışın birkaç daha süreceğini belirterek vatandaşları uyardı.”

……………..

Demek ki bizim meşhur Kanada’da ki İzmirli Almanya’ya geçmiş.

Aman bizim buralara bir daha gelmesin de nereye giderse gitsin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Olgun ve akıllı kişilerde zerre kadar kibir bulunmaz. Meyvesi çok olan ağacın dalı başını yere eğer.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hocakafıh alt geçinden aile boyu yaya olarak yürümediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz,