PİYASALAR NEYE BAKIYOR
15 Kasım 2021, Pazartesi 08:00Merkez Bankasının faiz kararları en önemli belirleyici muhakkak.
Faizler düşünce döviz fiyatları yükselişe geçiyor.
Dövize olan talep artarken Türk lirası değer kaybediyor.
Değer kaybeden Türk lirası insanların alım gücünü geriletiyor.
Herkes ezberleri bu gerçekleri artık.
Bazı mal ve hizmet grupları dışında her gün güncellenen mal ve hizmetler oluyor, buna bağlı.
Sonuç..
Yüksek fiyat,
Pahalılık,
Enflasyon,
Geçim sıkıntısı.
Gene buna bağlı olarak toplumda da her gün bir yenisi ile karşılaşılan ya da öncekilerin benzeri olan sorunlar meydana geliyor.
Artan işsizlik,
Ailede şiddet,
Toplumda şiddet,
İflaslar, vs.
Merkez Bankasının faiz aksiyonları ülkede meydana gelen ekonomik ve sosyal olumsuzluklarda pay sahibi olmaya başladı..
Oraya bakıyor piyasalar.
Oraya bakıyor insanlar.
Merkez Bankası tarafından önceden ilan edilen toplantı gününe, günler öncesinden odaklanıyor toplum.
Banka ne yapacak?
Faizi indirecek mi, indirmeyecek mi?
Buna göre pozisyon alıyor piyasalar ve insanlar.
Sanayiciler, yatırımcılar, büyük/küçük müteahhitler, üreticiler, emlak piyasası buna göre pozisyon alıyor.
Esnaf, çalışan, emekli , tezgahtar, kalfa, çırak, usta, ev kadınları, yaşı bir noktaya gelen çocuklar bile Merkez Bankasının alacağı kararlara bakıyor.
Faiz düşünce, döviz fiyatları artıyor çünkü.
Türk lirası değer kaybederken, alım gücü de geriliyor.
Sonuç.
Yüksek fiyat,
Pahalılık,
Enflasyon,
Geçim sıkıntısı.
Bu sebeplerden dolayı türlü olumsuzluklar yaşanıyor ülkede.
Mevcut önlemler yeterli olmuyor, sorunun çözümü için çoğu zaman.
Alınan ilave önlemlerde yeterli olmayabiliyor.
Faiz kararı piyasaların yeni pozisyon almalarında ne kadar önemliyse, psikolojik faktörlerde o kadar önemli çünkü.
Hatta psikolojik faktörlerin piyasalarda daha tesirli dalgalanmalar yarattığını söylemek mümkün.
Psikolojik faktörler..
Siyasi, ekonomik ve sosyal hareketlilik en önemli psikolojik faktörlerin başında geliyor.
Diğerleri de şüphesiz ki önemli lakin siyasi faktörler en tehlikeli olanı bunların içinde.
Muhalefet, eyvallah.
Muhalefet olmanın gereğini yapacaklar elbette.
Fakat muhalefet gene de tükenmişlik/çaresizlik argümanlarını kullanarak siyaset yapmamalı. Toplum iyi ya da kötü her şeyin farkında ayrıca. Görüyor, biliyor, yaşıyor ve dolayısıyla değerlendirecektir bir şekilde vakti saati geldiğinde.
Ne gerek var piyasalarda ve toplumda olumsuz psikolojik faktörlerin en başında olmak için yarışmaya?
Ayriyeten ne gerek var bu kadar germeye?
İçerde sırf muhalefet partileri mi yapıyor bunu?
Değil tabi.
Sağdan, soldan, ortadan, yandan, içerden ataklar yapılıyor.
İçerden ataklar en düşündürücü ve hazin olanı.
İçerden ataklar: Ülkeyi yöneten partinin çatısı altında geçmişte bulunan bazı siyasetçiler.
Milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık ve meclis başkanlığı yapanlar son günlerde sık aralıklarla, siyasi ataklar yapmaya başladı. Piyasalar etkileniyor ve yeni pozisyonlar kalıyor bu tür davranışlardan.
İktidar partisinden ayrılarak yeni parti kuranlar yapabilir bunu. Fakat halihazırda parti üyesi kimliğine sahip olanlardan da yapanlar var bunu.
Velhasıl sırf Merkez Bankasının faiz kararları değil piyasaları belirleyen ve hareketlendiren olay.
Son oyuncular çok daha önemli.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.