RAMAZAN EN BÜYÜK NİMETTİR

Ramazan ayı en mübarek aydır. İnsanın kendini yeniden gözden geçirmesi nefsine bakması ve uhut savaşını ve Yüce peygamberin ashabına söylediği o mübarek sözleri yeniden ve bir kez daha unutmamak kaydıyla hatırlayıp kendini güncellemesidir.

Bu mübarek ayda arınma vardır. Temizlik vardır. Nefsin olur olmaz isteklerinden uzaklaşma ve frene basma vardır. Kendini hizaya çekmedir ramazan ayı. Azgınlaşan istekleri dizginleyebilmek için bu mübarek ayda ölüm gelmeden, kendine gelmeyi, yeniden çekidüzen vermeye çalışmayı ve nefis terbiyesini sağlama almayı isteme vardır. Heva ve hevesinden uzaklaşan insanın ulvi ve ruhani havanın estetiğinde, yeni bir şuur ve kimlik edinme yarışı ve iman kalesi olma sevdası ağır basmalıdır. İnsan kendi nefsinin isteklerini dizginleyebildiği, emel ve isteklerine gem vurduğu, duyguların tavan yaptığı ve hislerin derinleştiği, insanlığın hatırlandığı, paylaşım ve dostluğun pekiştirildiği, ılık ılık insan yüreğine tertemiz İslam rüzgârlarının iman tohumlarını serpeleyip yeşertmeye koyulduğu bu dönemde Rabbimizin Yüce emirlerine sımsıkı sarılmak ve kardeşlik hakkaniyetini hatırlayıp bunun sadece bizim sınırlarımızla saklı tutulmaması gerektiğini bilmek gerek.

Ramazan ayı bakara 183’de Rabbimizin:” “ Ey Mü’minler, sizden öncekilere olduğu gibi, size de günahlardan korunasınız diye, oruç tutmak size farz kılınmıştır.” (Bakara, 183) emri ilahisi gereği Rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu ayda yaşayacağımız manevi iklimin ömrümüzün geri kalan tamamını kuşatmasını bile isteyerek/ ve dileyerek ve bu yönde kendimizi bu iklimin sancağı altında tutarak istifade etmemiz gerektiğini ve en mübarek ay olduğunu asla akıldan çıkarmamak gerekir.

Ramazan ayının en mübarek gecesi Kadir gecesidir. Yüce Kitabımız Kadir gecesinde nazil olmuş ve  “Doğrusu Biz, onu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin sen? Kadir gecesi; bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Rûh, o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selâmettir.”emri ilahisi Kadir suresinde biz müminlere Rabbimizin armağanıdır.

Bu ay nefsin arınması kendisi tok yatanların aç olanların hallerinden anlaması paylaşım kardeşlik ve dostluğun pekiştirilmesi insanın manevi yönden daha bir hassas terazi gibi olması demektir.     Ramazanda yapılan ibadetlerin tutulan oruçların yapılan hayır ve hasenatların sevap ve ecrini biz mümin kullarına Rabbim inşallah kat be kat verecektir. Şükür kanaat ecir dünyevi isteklerden uzaklaşma nefis terbiyesi ve ulvi saadete kavuşabilmek Rabbin rızasına erişebilmek emelimiz olmalı, edindiğimiz bu hasletler sadece ramazanla sınırlı değil bunu ömrümüzün her demine yayabilmek daha da önemlidir.

Sabır ve kanaate erme önemli bir meselesidir. Etrafımızda yaşayan ve bu imtihan dünyasında çeşitli vesilelerle birbirimizden farklı imtihan hallerimizde uğradığımız hastalık ve bela durumlarında asla isyan etmeyerek hepsinin Rabbin bir imtihanı olduğunu kabullenerek derin bir teslimiyetle hoş karşılamak gerekir. Ameller niyetlere göre olduğundan niyet halis olursa, inşallah akıbette hayrlı olur. Ruhani maneviyatın havası tüm benliğimizi kaplasın, dünyaya gelişin ve yaşamanın temel gayesi akıl ve şuur ekseninde içselleştirilsin ve hidayet nuru kalbimize aksetsin inşallah. İman ve idrak ve şuur nispetimizce bu manevi hazlardan bol bol bereketlenelim. Hayr ve hasenat, sadaka fitre ve en önemlisi de zekâtımızı verelim. Kardeşlerimize karşı yapmamız gereken bu toplumsal vazifelerimizi Allah rızası için yerine getirelim. Her şeyin bire beş bire on bire yüz ve hatta daha fazlasını Rabbimizin verdiği bu mübarek ve şerefli aya ulaşmanın gönül hoşluğu içerisinde oruçlarımızı aç kalmak şeklinde değil, bunun mükâfatını Rabbimizden umarak dünyevi tatlardan uzaklaşalım. Gelip geçici ve bize yar olmayan bu dünyada ahreti kazanmak için ebedi saadet ve huzura kavuşmak için halis din olan islama teslim olalım. Bilelim ki bu dünyada ne kadar şan şöhret ün sahibi olursak olalım, zengin yahut fakir olursak olalım hepsi de imtihandır ve bu dünyada kalacaktır her şey. Ahirete götüreceğin yaptığın kulluk vazifelerine karşı gösterdiğin irade ve dirayettir. Sabır ve kanattır. İnsani erdemlerden uzaklaşmamadır. Güzel ahlakla donanımlı olmadır. islama sımsıkı sarılmadır. Heva ve hevesinden uzaklaşmadır. Arzuların şeytani ve nefsanî olanlarını bırakmadır.”Emri bil maruf ve nehyi anil münker” üzere hayatı idame ettirmedir.

Bu ayda yapılan iyilik ve ibadetleri gösterişten uzak, sağ elin verdiğini sol el görmeden ikram ve izzette bulunmak gerekir. Desinler söylesinler yaptım verdim ettim eyledim çağırdım gibi ben merkezli söylemleri ve tanış tanıdıkları kollayıp gözeterek diğer kesim insanları unutmadan bu mübarek ortamı hakkıyla değerlendirip yaptığımız her şeyi Allah rızası için gözeterek yapmalıyız.

Ve ayrıca toplumun gözüne batacak şaşaalı israfları asla göz ardı etmeyelim. Yapmayalım böyle şeyler. Al gülüm ver gülüm al takke ver külah sen beni ben seni çağırıyım bunlar da hoş değil. Ayrım ve ikircikli davranmadan yapılan bir takdimi gereğiyle ve layıkıyla yerine getirelim ki Rabbimiz razı olsun inşallah.

Rabbimiz bizlere tefekkür ve basiret aydınlığı versin. Yaptıklarımızı huşu ve takva ile özenerek yapmayı nasip ve müyesser eylesin. Ve her ibadetimizi O’nun aşkıyla yapmayı ihsan eylesin. Ramazanı şerifimiz hayırlara vesile olsun. Dünya ve ahretimiz mamur ve bereketli olsun inşallah. Hayırlı ramazanlar kardeşlerim. Ramazan şuur ayıdır. Dirilişimize vesile olur inşallah.