Ramazân-ı Şerîf?e Hazırlık (2)

Ramazan ayı ayların efendisidir. On bir ayın Sultanıdır. Kur’an’ın inişi bu ayda başlamıştır. Allah’ü Tealâ Kur’an’ı Kerimde, Kadir gecesinin ismini zikrettiği gibi, Ramazan ayının ismini de zikretmiş ve Onu methetmiştir.

Ramazan-ı şerif ayı, Allah-u Tealâ’nın bu ümmete rahmet ettiği, günahlarını mağfiret buyurduğu ve cehennemden kurtardığı bir aydır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz: “Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennemden kurtuluştur.” buyurdu.

 Ramazan ayı bu ümmetin ayıdır. Fazileti büyük, kazancı çoktur. Bu aya hürmet etmeli tazim etmelidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki: “Eğer kullar Ramazan ayında neler olduğunu bilseydiler, elbette ümmetim bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi.” Allah dostları altı ay önceden “Ya Rabbi bizi Ramazan ayına ulaştır” diye dua ederlermiş.

Çünkü bu aydaki manevi kazancın büyüklüğünü bildikleri için, bu ayı kaçırmak istemiyorlar. Ramazan ayı gerçekten de büyük bir manevi ticaret mevsimidir.    İbrahim Nehâî rahimehüllah buyurdu ki: “Ramazanı şerifteki bir oruç bin oruçtan, bir  tesbih ramazanı şerif dışındaki bin tesbihten, bir rekat diğer aylardaki bin rekattan üstündür.”Efendimiz (s.a.v.): Ramazan ayının gelmesiyle çok sevinir ve Ashabına da bunu müjdelerdi.

 Selman-ı Farisi radıyallahü anh der ki: “Resülüllah (s.a.v.) Şaban ayının sonunda bize hitap edip şöyle buyurdu:“Ey insanlar! Çok büyük ve mübarek bir ay sizi gölgeledi.(çok yaklaştı) o kendisinde bin aydan hayırlı bir gece bulunan bir aydır.

Allah-u Tealâ onun gündüzlerinde orucu farz,  gecesinin kıyamını (teravih namazını) da nafile kıldı. Her kim onda bir hayırla Allah’a yaklaşırsa, diğer aylarda, bir farz eda etmiş gibi olur. Onda bir farz eda eden Ramazan ayının dışında yetmiş farz eda etmiş gibi olur. Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevab ve karşılığı ise cennettir.

O iyilik ayıdır. O kendisinde müminin rızkı artan bir aydır. Her kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, günahları mağfiret olunur ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Ve oruçlunun sevabından hiç bir şey eksilmeden, iftar ettirene de onun bir misli verilir” Efendimiz böyle buyurunca oradakiler:“Ya Resulullah! Bizim hepimizin oruçluya iftar verecek kadar imkânımız yok” dediler.

Bunun üzerine Efendimiz “Allah bu sevabı bir hurma, bir yudum su veya süt ikram edene de verir.” buyurdu. Bir başka Hadisi şerifte ise Efendimiz: “Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek oruç tutar ve teravih kılarsa, anasından doğduğu gün gibi günahlarından çıkar.” buyurmuştur.

Bu ay rahmet ayıdır, mağfiret ayıdır. Allah’ü Tealâ’nın Rahman ve Rahim sıfatlarının tecellisi, tüm alemi ve gönülleri doldurur. Bu ay için hazırlık yapmak gerekiyor. Hazırlıkları iki kısımda toplamak gerekecektir.

Birincisi maddi hazırlık, ikincisi manevi hazırlıktır.

Maddi hazırlık; hasta olanlar doktorlarıyla iyi bir plân yapmalıdırlar, orucu kaç gün tutabilirler, kaç gün tutmamaları gerekir. Yahut günaşırı tutmak mümkün mü?

Ne tür yemekler yemeliyiz, iftarda ve sahurda yeme içmeye nasıl dikkat etmeliyiz.

Sahura kalkmak ve yemek yemek asla ihmâl edilmemesi gereken hem bedeni bir ihtiyaç hem de sevaptır.

Teravih kılmanın -hasta ve yorucu işte çalışanlar için-zararı var mıdır?

Başkasının yanında çalışanlar mümkünse yıllık izinlerini Ramazan ayına denk getirsinler, tüm Ramazan boyu olmazsa bile en azından bir bölümünü bu ayda kullansınlar.

İş sahibi olanlar bu ayı imkânları dâhilinde kendilerine ayırmalıdırlar. İşlerin biraz aksamasını büyütmesinler.

            Bu ay, herkes için ayrı bir heyecan ve ayrı bir sevinç verir. Ramazan ay’ı, her yaş grubu için ayrı bir heyecan ayı’dır. Ramazân-ı Şerîf’iniz mübârek olsun.