REİS TORKU’YA DOKUNDU

Sadece TORKU çalışanları değil Konya ekonomisi artık rahat bir nefes alabilir.

Bizde Konya’ya büyük geçmiş olsun diyebiliriz.

Güzel haber Perşembe sabah saatlerinde geldi.

Başkan Ramazan Erkoyuncu Cumhurbaşkanı ile görüşecekti.

Evet TORKU’da Şeker’de kim başkan olursa olsun son kur artışı ile TORKU gibi bir dünya markasının tek kurtuluşu Reisin iki dudağının arasına kalmıştı.

Çünkü Pancar Ekicilerinin büyük çoğunluğunun oyunu alarak Başkanlığa seçilen Ramazan Erkoyuncu hemen kolları sıvamış ve çalışmalara başlamıştı.

Ancak Reisin kesin bir omuz desteği gerekiyordu.

Hakkını yemeyelim.

Yerel siyasette Başkan Uğur İbrahim Altay’ın çabaları, Ankara’da Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta Hanımefendi’nin, Ziya Altunyaldız beyin ve Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mustafa Akış’ın şahsi gayretleri konuyu belli bir yerlere getirmişti.

Ancak TORKU konusu artık Konya sınırlarını aştığı için özellikle de ekonomik olarak geleceği için buranın tek bir çıkış noktası vardı o da Sayın Cumhurbaşkanının konuya bizzat müdahil olması. 

Perşembe sabah saatlerinde aldığımız güzel haberin ardından akşam saatlerine doğru Sayın Erkoyuncu ile Cumhurbaşkanımızın görüşme fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı.

Bu kare ile artık Sayın Cumhurbaşkanımız gerek Konya’nın gerek Konya çiftçisinin gerekse de Konya’nın markasının ve onun yeni başkanının arkasında olduğunu ilan ediyordu.

Samimiyetle çaldığı her kapıyı açan yeni Başkan Erkoyuncu’ya bu yolda başarılar diliyoruz.

Göreve gelmesiyle önce şirket içi disiplini tekrar tahsis eden Erkoyuncu finans çevreleriyle de yaptığı bire bir toplantı ve yakından takip etmesi neticesinde finansal sorunların üstünden gelecek yol planı ve Cumhurbaşkanımızın dolayısıyla hükümetin desteğiyle güzel günlerin müjdesini almış olduk.

Bu beklenen fotoğraf karesi ülkemizin içinden geçtiği şu günlerde, doğal ürünlere alışmış TORKU ürünlerini tüketen biz tüketicilerden hammadde üreten üreticilere kadar herkese bir müjde ve moral oldu.

Haydi hayırlısı olsun diyelim ve geleceğe ümitle bakmaya devam edelim.

ANTEP’TEKİ OKURUMUZUN ENDİŞESİ

Dün sabah dahası Perşembe ikindi namazının ardından almaya başladığımız Cuma mesajları arasında farklı mesajlarda vardı.

Birisi Antep’de güzel bir görevde bulunan genç Konyalı kardeşim Oğuz’dan idi.

Genç dostum şöyle yazmış;

“Abi günaydın.

Bu sabah ki yazın sanırım biraz sinirli bir zamanına denk geldi.

Ama o kadar haklısın ki.

Sadece senin böyle sinirli iken görmek beni üzdü.

Umarım iyisindir.

Hem bugün cuma günü vesilesi ile halini hatırını sorayım hem de neden sinirlisin öğrenmek istedim.

Seni hiç böyle görmedim ve çok şaşırdım o yüzden yazmazsam içimde kalacaktı

İyi Çalışmalar.”

…………….

Sabah sabah kardeşimle yazıştık.

Durumu izah etmeye çalıştım. İnsanın böyle karşılıksız birbirini seven gözeten yeri geldiği zaman üzülen dostlarının olması kadar mutluluk veren başka bir şey olabilir mi ki?

EVET BU İŞ DİYANET VE KÜLTÜR BAKANLIĞININ

Hep söylüyorum.

Dahası iddia ediyorum.

Bizim okurlarımız inanılmaz bir şekilde bilinçli kaliteli ve çok geniş ufukludur.

İşte güzel yürekli kardeşimin ufuklu bürokrat dostumun bizim bile hiç aklımıza gelmeyen ama hayati önem taşıyan bir konuya çektiği dikkat.

Gelin hep birlikte okuyalım;

“Selamünaleyküm Uğur abi Hayırlı günler. Allah kolaylık versin.

Bir konu dikkatimi çekti sizinle paylaşmak istedim.

Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde kutlanan, İsa'nın doğumunun hatırlatıldığı Hristiyan bayramıdır.

Christmas da denilen Noel, Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu olarak da bilinir.

Kutlandığı ülkelerde bayram olarak bilinen Noel, nüfusunun çoğunluğunu Hristiyanların oluşturduğu birçok ülkede resmi tatildir.

2021 yılında Christmas ile ilgili çekilen filmleri sizinle paylaşıyorum.

Yaklaşık 70 film çekilmiş.

İnsan sormadan edemiyor.

Müslümanlar olarak bizim niçin dini bayramlarımız ile ilgili bir tane bile filmimiz yok.

Özelde olmasa bile en azından Diyanet İşleri Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına büyük görevler düşüyor.

Çünkü sinema, bugün, televizyon ve internetten sonra kitle iletişim araçları içerisinde en etkin olanlarından birisidir.

Kitle iletişim araçları içerisinde film, en yaygın olan, okuma yazması olmayan kimselere bile kolayca hitap edebilen, kolay anlaşılabilen hareketli resim, söz veya yazı ve müzikle oluşmuş bir anlatım olanağına sahiptir.

Özellikle halk eğitimi açısından sinema, genel kültürü arttırıcı bir araçtır.

Halkın bilgi, görgü ve davranışlarını değiştirici etkisi büyüktür. Konuşmak, yurdu tanımak, yeme içme, giyinme gibi çeşitli durumlarda davranış değişikliğini olumlu yönde etkileyebilecek bir araçtır.

Diğer yandan film yayını, seyircilerden, okuma veya dinlemeye nazaran mukayese edilmez derecede daha az bir çaba istediği için kitlelerin eğitiminde etkili olmaktadır. Fikir ve kanaatlerin yayılma ve açıklanmasında önemli rolü dolayısıyla kitleleri etkilemektedir.

Bugünün seyircisi, piyasaya çıkmış romanları okumaktansa onların filme alınmasını bekleyip filmini görmeyi bu nitelikleri dolayısıyla tercih etmektedir.

Yine halk eğitiminde, sinema, belli bir kültürün norm, tutum ve değer yargılarını eleştirip övmek ya da yermek suretiyle haber verici bir görev yapmaktadır. Bu da kitlelerin bilgisini arttırıcı bir rol oynamaktadır.

Değerlendirmek isterseniz bilgilerinize sunulur.”

…………

Buyurun hadi bir de buradan bakın.

Bu işte vebal var beyler vebal.

Sonra da hepimiz tek bir ağızdan bu adamlara sövüyoruz değil mi?

………….

İyi tatiller.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Korkaklar cesaretini güçsüzler karşısında gösterirler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ağzımızdan çıkan iddiayı iddia ettiğimiz insanın karşısında da söyleme cesaretini kendimizde bulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.