REKTÖR HOCA BİLE DAVUTOĞLU’NUN MASASINDAN KAÇMIŞ YAAA !!!

Bugün yine şehrimizden farklı farklı yerel konularımızdan söz ederek yazımızı yazmaya çalışacağız.

Ama önce belki duyar diye Sayın bakanımız Konyalı büyüğümüz Fahrettin Koca Beyden bir konu ile ilgili olarak sizlerin adına ricacı olacağım.

SAYIN KOCA

BU RAKAMLARA

HİÇ ULAŞABİLİYOR Mİ?

Bugün bu konuya niye giriyorum biliyor musunuz?

Salı akşamı meclisten çok sevdiğim inandığım AK Partili bir dostum ile sohbet ederken gaza geldim.

Dostumuz çocuklarının hastalıktan kurtulamadığını okullarda inanılmaz grip salgını olduğunu söyleyerek

“Abi bu konuları gazetenizde bir işlesenize. Bir yazsanıza“ deyince bugün bu konuya farklı bir pencereden girmek istiyorum.

Dünya’da bir grip salgını var.

Pandemi sonrası tedbirleri hemen kaldırınca vücut ve mikrop iki yıldır çok iyi korununca adına ister grip deyin, isterseniz süper grip deyin ya da domuz gribi.

Sonuçta yeni bir mikrop ortaya çıktı ve insanlık bundan kırılıyor.

İngiltere’de bilmem ne varyantı diyorlar, Avrupa’da bilmem neyin nesi.

Çin’den bilmem neyin nesi diye resmi açıklamalar yapılıyor.

Sonuçta sadece Türkiye’de değil.

Yani bugün geldiğimiz noktada Sağlık Bakanlığının bir suçu kabahati yok.

Allah’ın koronası için bile yasaklar tedbirler kalkınca Türkiye’nin de turizmde rekorlar kırdığını düşününce uçakla bile mikropları aramıza uçaklar dolusu taşımış olabiliriz değil mi?

Ama burada şu noktada Sayın Bakanımızdan bir ricada bulunacağız.

Bakın Almanya ile de görüşüyoruz.

Almanya’da da insanlar gripten yani öksürük, ateş, akındı, halsizlik gibi şikayetlerden kırılıyorlar.

Peki durum böyle olunca ne yapıyorlarmış?

Mesela maskesiz insanları toplu ulaşımlara almıyorlarmış. 

Millet olarak da maskeye riayet ediyorlarmış.

Başka ne yapıyorlarmış.

Özellikle okul öncesi eğitimde okullarda görülen aşırı salgın nedeni ile bu okullar nerede ise kapanmış vaziyette imiş.

Bu salgın bizde de özellikle çocuklar ve yaşlıların belini bükmüş durumda.

Mikrop bir eve girdi mi iki ayda gitmiyor.

Çünkü büyük küçük ayırt etmeden aynı odanın içinde dolaşıyor bulaşıyor ve insanlar yıkılıyor.

Sayın Bakanımız sadece Konya’da özel resmi hasta ve şikayet sayısına baksa yeter.

Durum böyle olunca Bakanlık bu rakamlara bizler gibi sadece bakar mı?

Ya da bakmalı mı?

Seyirci gibi olmalı m?

………………..

Bakın insanlar hem sağlıkları hemde paraları ile rezil rüsva sürünüyorlar.

Olay bununla da bitmiyor ki.

Acilden ellerinden bir reçete ile çıkan insanımız hala kapı kapı eczane eczane ilaç arıyor.

Yapılan zamma rağmen hala doktorların yazdığı ilaçları aynı anda bir eczane de bulmak mümkün değil.

Hatta artık o ilaçların muadili bile yok.

Geçen hafta patladım.

Sordum ”Yahu niye? Niye hala ilaç yok?”

………….

Onun da sebebi varmış.

Meğer ilaç depoları ilaçları Türkiye’ye değil yurt dışına gönderiyorlarmış.

Ya da bizde depolarda da ilaç yokmuş.

Dışarıda para daha çokmuş.

Peki bizim yalandan öğrendiğimiz bilgileri Sayın Bakan Koca ve ekibi bilmiyor mu? 

Yoksa biliyorlar da güçleri yok müdahale edemiyorlar mı?

Vallahi sizin güçünüz yoksa Reis’e fısıldayıverin.

REİS BÜKSÜN ………NI.

…………..

DAVUTOĞLU

GELİNCE

O MASADAN

REKTÖR HOCA

BİLE KAÇMIŞ

İki üç gündür başta sosyal medya olmak üzere birileri sürekli olarak İnşaat Mühendisleri Odasının plaket töreninde yaşanılanları kendi penceresinden söylüyor ya da birbirinin kulağına fısıldıyor.

Haaa o akşamdan bu yana bize de bir şeyler anlatılıyor.

En sonunda dün sabah bile o gece o masa yani Davutoğlu’nun bulunduğu masa ile ilgili olarak yeni bir şeyler aktarılınca dayanamadım ve bildiklerimi düşüncelerimi sizlerle paylaşmadan önce direk İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Sayın Süleyman Kamil Akın Beyi aradım.

Sayın Başkanla oturup bir etliekmek yemek sohbet etmek şöyle dursun karşılıklı bir bardak çay içmişliğimiz bile yoktur.

Eskiden olsa İnşaat Mühendisleri Odası Başkanları ile bazı odalarla olduğu gibi çok sıkı fıkı idim.

Ama zıkkım siyaset her yere el atınca Allah var ya pek çok oda gibi bu odadan da uzak durmaya çalışıyordum.

Yani siz beni anlardınız değil mi?

Bugün namluya hedef olarak oturttuğumuz Kamil Beyin oda başkanlığı AK Parti ve MHP olmadan olması mümkün değildi.

Neyse Kamil Beyi aradım.

“Sayın Başkanım siz bu törenle ilgili davet işini nasıl yaptınız?   

Başta AK Parti olmak üzere her partiyi davet ettiniz mi?

Bildiğim kadarı ile 25. Yıl plaketini almak için Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay’da gelecek idi.

Ayrıca sizin Başkanlığınız için Uğur Başkanında destek olduğunu sanıyordum. Yanlış mıyım?

Birde siz AK Parti ile Gelecek partisini protokol masasında bilerek yan yana mı getirmek istediniz?”

……………..

Gibi bize ulaşan aleyhte pek çok soruyu direk kendilerine sordum.

Çünkü bu şehirde bir seçilmiş oda başkanını infaz etmeden yargılamadan asmadan konuyu birde kendisinden öğrenelim dedik.

Başkan çok net açık açık net üstüne basa basa gelişmeleri aktardı;

“Bizim oda olarak şu veya bu partiye angaje olmamız mümkün değildir.

Bizim odamızın bir geleneği kültürü vardır.

Şahsen ben hiçbir zaman Başkanım kelimesi kullanmadım.

Kullanmam.

Göreve gelirken söylediğimiz gibi meslektaşlarımızın hizmetkarıyız.

Meslektaşlarımızın durumlarının iyileşmesi için gayret gösteririz.

Bunu yaparken de yasal olan her siyasi partinin temsilcisi ile yetkilisi ile görüşür meslektaşlarımızın sorunlarını aktarır çözümü için taleplerde bulunuruz.

Parti ayırım yapmaksızın sorunların çözümü için el öptük.

Bu tören için tüm siyasi partileri vekillere tek tek gittik.

Her vekilin kapısı tek tek çaldık.

Davet ettik.

Sayın Davutoğlu’da Konya’da oldukları için bu plaket törenine geldiler.

Sonradan öğrendik ki Sayın Davutoğlu olduğu için bazı partiler kişiler gelmemiş.”

……………

Burada bir nefes almak istiyorum.

Aynı Davutoğlu’nun 2011 de İnşaat Mühendisleri odasında aynı şekilde bir plaket törenindeki bazı kareleri   

Ve düşünün Sayın Davutoğlu o gün Başbakan bile değil.    

Biz tekrar Başkana sorduklarımıza ve Başkanın aktardıklarına dönelim.

“Evet dediğiniz gibi meslektaşımız Başkanımızın şehrin Büyükşehir belediye Başkanı dostumuz Uğur Beyde 25. Yıl plaketini alacaktılar.

Gelmediler.

Gelemediler.

Ama sizin dediğiniz gibi size anlatılan gibi yok efendim biz o 20 kişilik protokol masasında AK Parti ile Davutoğlu bir araya getirecektik(!)

Böyle bir şey nasıl düşünülür.

Tekrar söylüyorum Sayın Davutoğlu Konya’da bulundukları için bizim programa katıldılar.”

……………..

Ben olayın muhatabı ile birebir görüştüm.

Kendisini dinledim.

O seçim öncesi ve sonrası da “Bu Kamil Akın kimdir?” diye AK Partili ve MHP li bütün dostlarıma tek tek sormuştum.

Hepsi de ağız birliği etmişçesine Kamil Beye kefil olmuşlar, yere göğe sığdıramamışlardı.

İşte o Kamil Bey bugün korkudan kaçtıkları ve maalesef bugün yine korkudan yanında dahi duramadıkları insan idi.

……………

Gelelim mi şu Davutoğlu meselesine.

Allah’a şükürler olsun Sayın Davutoğlu Başbakan iken bile bazı Konya projelerinin eksikliklerini bana göre yanlışlıklarını herif gibi yazarken bugün Davutoğlu’nu linç edenler yanında önünde utanmasalar secdeye varıyorlardı.

Yüce Rabbim sen ne büyüksün.

………….

Hiç unutmuyorum ve yine hiç görmediğim halde bugün kendisine çok büyük saygı duyduğum ve sevdiğim AK Parti İstanbul İL Başkanı Sayın Osman Nuri Kabaktepe’nin bir olayını sizlere bir kere daha hatırlatmak istiyorum.

Bu satırları o günde yazmıştım.

Hadi gelin hep birlikte hatırlayalım.

………..

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’na seçilen Osman Nuri Kabaktepe o günlerde belli bir kesimin iki tutup bir yırttığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için kendisine sorulan bir soru üzerine;

“İKİ HEMŞERİ OLARAK HER ZAMAN GÖRÜŞEBİLİRİZ"

Kabaklıtepe'ye, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun katıldığı bir yayında kendisini ziyaret edeceği söylemi hatırlatıldı.

Bundan memnuniyet duyacağını ifade eden Kabaktepe,

"İki hemşeri olarak her zaman görüşebiliriz.

Buyursun gelsin memnun olurum.

Konuşmamız İstanbul'a güç katar.

Hemşerimi ağırlamak, güzel bir kahve içmek istiyorum" dedi.

…………….

Ben size diyorum Konya’dan bir cacık olmazzzz.

Olmaz…Olmaz…

Bugüne kadar olmadı olmadı, bundan sonra hiç olmaaaaz.

Yahu AK Parti’nin dev İstanbul İl Başkanı Canan Hanım ile bütün basının önünde kahve içerim diyor bizde de düne kadar aynı kıbleye birlikte baş koyan insanlar vebalı gibi eski yol arkadaşlarından kaçıyorlar.

Ordulu okurlarımızdan özür dilerim.

Ama Allah’ın Ordulu ama siyaseten birbirine kanlı bıçaklı iki ismi karşılıklı kahve içip sohbet edecekler biz nerede ise aynı camide namaz kılmayacağız haaa.

Ve biz Müslümanlığın muhafazakarlığın örnek ili ve örnek ilinin mensuplarıyız haaa.

Kabul edin etmeyin.      

Bir yerde bu şehirde çok çok ama çok büyük bir yanlış var.

Ve sakın ola hala kendinizi “Bir Başkent her zaman başkenttir.

Başkentlerde böyle çekişmeler olur” diye kandırmayın.

…………..

Neyse lafı çok uzattım.

Meğer o 20 kişilik protokol masasında bir de rektör hocamız varmış.

Ama Sayın Davutoğlu gelip kulağına da bir şeyler fısıldanınca hoca masadan öyle bir kaçmış ki.

Görevliler dakikalar sonra gelip hocanın masada bıraktığı paltosunu alıp çıkmışlar. 

……………

Vallahi rektör hocanın hiçbir kusuru yok.

Burası KONYA… KONYA….

Yeseniz de yemeseniz de biz buyuz işte bu kadar açık ve net

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Fırın küreği tam düzeldiğinde ekmek yapacak hamur bitermiş. İnsanın işi tam düzeldiğinde de ne yazık ki ömrü bitermiş

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şu grip salgınına önleyici tedbir olarak birileri bir şey yapmak için parmağını oynattığı zaman daha iyi ADAM oluruz.