REKTÖRLÜK KÖRDÜĞÜM OLMADAN
08 Haziran 2020, Pazartesi 08:34Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Şahin’in 1. Dönem görev süresi 2020’nin Ocak ayında sona erdi.
Mustafa Hoca 2. Dönem için de yeniden aday oldu.
Mustafa Hoca ile birlikte rektörlük için aday olan başka isimler de var.
Aklına gelen ve aklına getirilenlerin aday olduğunu söylersek mübalağa etmiş olmayız.
“Bende adayım.” Ve.. ”Hadi sende aday ol”derken, yıl başında 25-30 kadar aday çıktı ortaya.
Son günlerde bu sayının epeyce aşağıya düştüğünü biliyoruz.
Şimdi soru şu: Selçuk Üniversitesi rektörlüğü için neden bu kadar fazla sayıda akademisyen aday oldu?
Sorunun cevabı gayet basit..Hadi niyet okuyuculuğu yapalım.
1. CV’sinde gelecek günler için rektör adayı ibaresi olacak.
2. Rektör olamasa bile yeni atanan rektörünün yanında adı ve ağırlığı olacak.
3.Belki de atanan rektör, rektör adayını rektör yardımcısı ya da dekan yapacak.
4.Üniversite çevrelerinde adı “Rektör adayıydı” diye geçecek.
Bir de hiç aklında olmadığı halde rektör adayı olması için zorlananlar oldu.
Bunlar da dört farklı görüşe sahip kesimin itelemesi ve teşviki ile aday oldu ya da aday gösterildi.
1. Mevcut rektör Mustafa Şahin’den idari ve akademik anlamda faydalanamayanlar.
2. Mevcut rektör Mustafa Şahin’in ayağına bastığı eski yöneticiler ve marjinal gruplar.
3. Dışardan sahaya inerek kendilerine göre rektör atanmasını isteyen ve şartları zorlayan rantiyeciler.
4.Manipülatörler, spekülatörler. Yani üniversite sırtından kazanmak isteyen sivil inisiyatif sahibi olanlar.
Mevcut rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin pandemi öncesinde en güçlü rektör adayıydı.
Bugün de bu kanaatin hakim olduğunu düşünüyoruz.
Peki neden?
Hoca üniversite yönetme konusunda her türlü tecrübeyi kazandı.
İdari ve akademik anlamda bilmesi ve öğrenmesi gereken ne varsa öğrendi.
15 Temmuz sürecini büyük bir cesaret ve başarıyla yönetti.
Devlet ne derse onu yaptı.
Üniversitenin mal ve mülküne sahip olma noktasında azami hassasiyet gösterdi.
Onun bu konudaki hassasiyeti bazı çıkar çevrelerini rahatsız etti ve etmeye de devam ediyor.
“Devlet malına deniz” gözüyle bakanlara rektörlük kapılarını kapattı.
Rektörlük yaparken ısraftan, lüks ve şatafattan kaçtı.
Ve.. Onun bu konudaki hassasiyeti bazı çevreleri rahatsız ederken, bazı çevrelere de “Canım bu kadarına ne gerek vardı? Ver kurtul. Sen de rektörlüğünü yap” dedirtti.
Burdaki zorluğu anlamak lazım.
Versen bir türlü vermesen bir başka türlü.
Versen “verdi” diyecekler.
Vermesen“Vermedi” diyecekler. Nitekim diyorlar.
Hadi antipati yapalım.
Böyle bir durum yani tercihe zorlanma karşısında siz olsaydınız ne yapardınız?
Mesela bu soru bu kula sorulsa açık söyleyim: Ben icraata bakardım. Adamın ne yaptığına bakardım. Kimin ne kazanacağına hiç bakmazdım. Kimin ne kazanacağı umurumda bile olmazdı. İşte tam da bu konuda duyarlılık sahibi çevrelerin devreye girmesi ve “Suyu bulandırmaya” çalışanlara” durun artık” denilmesi gerekiyor.
Kimden beklenir bu reaksiyon?
En başta konuyu yakından takip eden yerel yönetecilerden.
Gene konuyu yakından takip eden yerel dinamikler ve STK’lardan.
Sonra Ak Parti İl Teşkilatından.
Ve.. Tabi en önemlisi YÖK ve sayın Cumhurbaşkanı’na Selçuk Üniversitesine kimin rektör olarak atanması gerektiği noktasında bilgi servis edecek olan sayın milletvekillerinden.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta,
AK Parti camiasında yüksek hatır ve değere sahip olan Tahir Akyürek,
AK Parti camiasında adı ve hatırı olan Ahmet Sorgun,
Gene her biri ayrı bir değer olan diğer milletvekilleri Orhan Erdem, Hacı Ahmet Özdemir, Ziya Altunyaldız, Selman Özboyacı, Halil Etyemez, Gülay Samancı ve Abdullah Ağralı.
Bu isimlerin ve kurumların rektörle aralarında dargınlıklar, kırgınlıklar şayet varsa bir kenara bırakılmalı.
Selçuk Üniversitesi 5 aydır yeni rektörünün atanmasını bekliyor.
Atamanın yapılmadığı her gün birileri hakkında yeni bir iddia ortaya atılıyor.
Herkes ve özellikle de siyasetçiler bizim asla inanmadığımız bir zan altında bırakılıyor.”Şu sebepten, bu sebepten dolayı” gibi.
Hayır..! Söylenenleri kimse hak etmiyor.
AK Parti’de herhangi bir siyasetçinin bu şehirde rantiyeci gruplar adına hareket ederek, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof.Dr.Mustafa Şahin’in atanması için “takoz” olduğuna kimse inanmamalı.Böyle bir şey olmaz.
Bu iş bitsin artık. Fazla ve lüzumsuz bir gerilim ve dedikodu ortamı yarattı.
Herkes şunu bilmeli: Rektörlük ataması kördüğüm haline gelmek üzere ve hatta geldi.
İşi bilen ve öğrenene, tecrübe sahibibi olana işi vermenin uygun olacağını düşünüyoruz haddimiz olmadan.
Selçuk Üniversitesi rektörlüğü, üniversitenin gündemi olmaktan bir an önce çıkmalı.
Zira, haksız bir yıpratılma süreci başlatıldı.
Mevcut rektöre özel sebeplerden dolayı karşı olanlar, önemli şahsiyetlerin adını “Görüştüm. Konuştum.Bizim yanımızda” gibilerinden kullanmaya başladı.
Hülasa bu kördüğümü hemen çözmek gerekiyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.