SADECE UĞUR BAŞKANLA BU İŞ OLMAZ
04 Ekim 2021, Pazartesi 08:01Ekim ayının ilk pazartesi yazısı ile sizlerle birlikteyiz. Çevremize baktığımız zaman, yaşanılan ama pek gün yüzüne çıkartılamayan feryatları dinlediğimiz zaman halimize günümüze ne kadar şükretsek az olduğunu anlayabiliyoruz.
Haftanın ilk yazısına başlamadan sizlerden gelen üç yorumu yine siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum.
EFLATUN PINARI YAZIMIZ ULUSALA SIÇRADI
Hafta içerisinde yazmaya çalıştığımız okurlarımızın çektiği fotoğraflarla dününü ve bugününü göstermek istediğimiz Eflatun Pınar’ı yorumumuz son olarak ARKEONEWS sitesinde bizim fotoğraflarla yer alıyordu.
Ankara’da ki dostumuz Konya sevdalısı hekimimiz Ahmet Öztemel’de şöyle diyordu;
“Sayın Uğur abi, Eflatun Pınarı gibi miras olağanüstü esere sahipseniz ve kültür/turizm kentiyseniz güvenlik elemanı ile koruyacaksınız. Başka çareniz yok. Saygıyla. “
……..
Evet bizimde en son gördüğümüz burada hiç güvenlik görevlisi yok idi.
SİZ BİZİM HALİMİZİ BİR BİLSENİZ
Sıkı takipçimiz DOĞRU DAVUT rumuzlu okurumuz ise bize şöyle bir sitemde bulunuyordu;
“Uğur abi, yapılan yorumlarda hakaret vs olmamasına rağmen işinize gelmediği için kaldırmadığımızda daha iyi adam oluruz abi.”
………
Evet yüzde yüz haklısınız. Ama bana yapılan hakaretlere açığım. Sadece küfür olmamalı. Yalnız burada sizlerden gelen yorumlardan rahatsız olan bu şehrin öyle güçleri var ki onlara yerel basın olarak karşı durma şansımız inanın yok. Maalesef çok acı korkunç bir gerçek ile karşı karşıyayız. Ama bizi bu hale getirenler inanın hala dimdik ayakta dolaşıyorlar ve bu millette onlara itibar ediyor.
Tekrar ifade ediyorum. Yüzde yüz haklısınız ama elimiz ayağımız dilimiz gözümüz bağlı. Özür dilerim.
SOLCU SENDİKA
Şehrimizdeki büyük bir firmanın yüz küsur işçiyi birden alınlarına aslı astarı olmadığı halde hırsız….. bilmem ne gibi utanç verici damga ile kapı önüne bırakma olayına vicdanım bir yerde “YETER” dediği için iki satır yazı yazmıştık.
Bu yazıya taaa Ankara’lardan dönüşler oldu.
Bir okurumuz Mustafa Ç. İse iyi niyetle özelden şöyle bir değerlendirme yapıyordu;
“Sayın Özteke,
Yazınızda bahsi geçen firmayı ismen biliyorum, sahiplerini tanımam.
Daha önce ilimizde yaşanan benzerlerinden dolayı şunu biliyorum ki mesele sendikanın solcu mu yoksa sağcı mı olduğu değil, sendikanın bir işyerinde örgütlenmesidir. Sendikal örgütlenme anayasal bir haktır, sendikalar da yasal kuruluşlardır. Buna kimsenin diyeceği bir şey olamaz.
Gelin görün ki bizde sendikalar çoğu kere üzüm yemenin değil bağcı dövmenin peşindedirler.
Yapıcı yaklaşımla hem pastayı (işyerini) hem de çalışanın pastadan aldığı payı büyütmek yerine işçinin parasıyla, patronun mülkünde hükmetmek istemektedir.
Hal böyle olunca işveren, sendika lafını duyduğunda kontrolü kaybedeceği düşüncesi ile kontrolden çıkmaktadır.
Yaşanan örnekler de maalesef bu korkuyu beslemektedir.
İşveren işçisine iş yaptırmakta zorlanmaktadır.
Sözün kısası, sendikanın sağcısı, solcusu değil bizatihi kendisi problemdir.
Sendikaların kendilerine bu konuda ayna tutmaları, ülkemizde sendikacılığın gelişimi için son derece önemlidir.
Saygılarımla
Mustafa Ç….
Not: Amacım polemiğe girmek olmadığı için yazınıza yorum yazmak yerine buradan düşüncelerimi paylaşmayı tercih ettim.”
……………….
Mustafa Bey’e en samimi içten teşekkürlerimizi sunuyorum.
O zaman bu konu ile ilgili son bilgilerimizi de paylaşalım.
Evet Konya’da ki bu son toplu işten çıkarma olayı solcu sağcı meselesinden çıkıp şehrin en tepesindeki Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Beye kadar ulaşmış durumda.
Her şeyden önce samimi içten gönül dostu Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey bu gelişmelerden son derece rahatsız imiş. Bu işin tatlıya bağlanması içinde özel gayret gösteriyormuş. Kendisini bu konu ile ilgili olarak ziyaret edenlere ise “Bu şehirde bir işçinin işinden olmasından son derece üzülüyorum. Çünkü biz bir kişinin iş sahibi olabilmesi için çalışıyoruz. Çünkü bir işçi bir insan. Bir baba. Bir eş. Bir evlat” demiş. Allah kendisinden razı olsun.
Bu durumdan iş verende büyük sıkıntı görüyormuş. Çünkü ihracatta verdiği sözü tutamadığı için bir ceza ödemesi durumu ile karşı karşıya imiş.
Sadece bu iş için şehrimize gelen DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu yakın çevresi ile yaptığı özel sohbette Konya Valisi Vahdettin Özkan Bey ve yine Konyalı olan İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya ile birebir yaptıkları görüşmelerden son derece mutlu olduğunu ifade ederek Konya’ya olan sempatisini ifade etmiş.
Yalnız bu işin bazı pek açıklanmayan gelişmeleri de yaşanmış.
Konuya yardımcı olmak isteyen CHP ve İYİ Parti heyetlerini dahi rahatsız eden konu ise işçilerin arasında bir grup TKP linin de eylem yapması olmuş.
Oysa sizlere yine çok özel ama yüzde yüz doğru bir şey söyleyeyim mi?
DİSK yani solcu sendikaya kayıtlı işçilerin 70 küsuru da AK Partili imiş.
(Sendikal faaliyetlerde bazı özel bilgiler birebir biliniyor)
UĞUR BAŞKAN TEK BAŞINA ÇIRPINIYOR
Konya GastroFest’in başlama toplantısı yani Uğur Başkanın basınla bir araya gelerek yaptığı basın toplantısından Pazar gününe kadar şöyle geri çekilip bu festivali izlemeye çalıştım.
Bir; festival A dan Z ye muhteşem organize edilmişti. Öyle ki insanlar yani sade vatandaş bize “Bu festival üç gün yetmez 13 gün yapılsın” diyorlardı.
İki; Başkan Uğur İbrahim Altay ve ekibi festivalin tanıtımı için dört dörtlük çalışmışlar. Şahsen ben NTV ve CNN de Başkanı ve festival haberlerini canlı olarak izledim.
Üç; Festivale katılan firmalar bu işin gelecek yıl daha önceden çok daha bilinçli olarak yapılabilmesi için isteklerini sundular.
Dört, kendi evinde yumurta kırmayan Başkan Altay, işin tanıtımı adına etliekmek kesmekten tutunda kazan karıştırmaya kadar olmadık işe gövdesi ile girdi.
Sonuçta maksat Konya’nın tanıtımı ise, mesele Konya yemek kültürü ise Uğur İbrahim Altay, ekibi katılımcı şirketler işlerini dört dörtlük yaptılar.
………..
Uğur Başkan basınla bir araya geldiği basın toplantısında şöyle bir cümle kurmuştu “Bu işe Konya olarak, kurumları ile kurulmuşları ile özel ve resmi şirketleri ile girmeliyiz” demişti.
Yani işin özü buydu.
Eğer Konya Büyükşehir’in bir festival düzenlemesi ise Başkan ve ekibi size her ay iki festival düzenler şovunu yapar.
Ama işin özü Konya’nın kazanması ise buna herkes kendi cümrü kadar girmeli ve kendisini koymalıdır.
Başkan o cümlede bunu kastetmişti.
Peki bunda başarılı olundu mu?
Hayır… Hayır… Hayır.
Hedef bu ise sonuç sıfır.
Bırakın Konya mutfağının Türklerin Anadolu’ya gelinceye kadar heybelerine doldurdukları yemeklerini, bırakın Anadolu Türkleşmeden bu topraklarda yaşan Hristiyan ve Rumların yeme içme kültürleri, Selçuklu İmparatorluğunun Başkenti Konya’nın Konya mutfağı, Osmanlı sofrası, Hazreti Pir’in dergahından Ateş Baz Veli’ye dünyanın en zengin sofrası bizim. Ama bu iş sadece yemek ile olmuyor ki.
Bırakın iktidar ortağı MHP’nin vekillerini, hele hele muhalefeti tamamen bırakın. AK Partili vekiller burada idi de biz mi göremedik?
Tabii Genel Başkan yardımcısı Leyla Şahin Usta hanımı çok özel bir yere ayırarak.
Yoksa gazeteler televizyonlar gösterdi de biz mi atladık.
Ne dersiniz?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayan sürücüler sigara tuttukları kollarını camdan uzatarak yol almadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Doğru Davut
04-10-2021 13:40Abi sayın vekillerimiz gastrofest de neden yoktu gibi ilginç bir soru sormuşsun, 250 bin kişi ziyaret etmiş festivali, sen hiç sayın vekillerimizi bu kadar kalabalık bir ortamda gördün mü daha önce, ben hiç hatırlamıyorum, niye zora koşsunlar kendilerini, reis ve uğur başkan hepsinin yerine koşturuyor zaten , sayın vekiller steril ortamlarda devam etsinler vekilliklerine, Allah mübarek etsin
FİKRET COŞAR
04-10-2021 10:06Gastro Fest festivali için üç günde 250 000 kişiyi (açıklanan resmi rakam) oraya yığmanın kovit -19 /korona salgınında faydasından çok zararı olacağı kanaatindeyim. Geçerken gördüğüm giriş kuyruğu ve kalabalıklar inşaallah Konya'nın turuncuya dönen rengini tekrar kırmızıya döndürmez. Korona'yı falan umursayan kalmamış. Yetkililer ve vatandaşlar dahil. Sahi korona bitti de benim mi haberim yok.