Salih Amel İmanı Besler
21 Eylül 2020, Pazartesi 08:45İnsan, beden ve ruhun birleşmesinden meydana gelen bir varlıktır. Ruhun en önemli gıdası sağlam bir iman ve ihlâsla yapılan Salih ameldir. İman ve salih amel bizi ahirette Rahmân’ın rahmetine ulaştıracak en kıymetli sermayemizdir.
Salih amel işleyenler dünya saadetini elde ettikleri gibi ahiret mutluluğu olan cenneti de elde edeceklerdir. Çünkü Yaratıcımız böyle buyurmaktadır. Cenâb-ı Hakk’ın istemiş olduğu, Sevgili Peygamberimizin de hayatına aktarmış olduğu güzel işleri yapmamız bize ahiret saadetini getirecektir. Yüce Mevlâmız Kur’an-ı Kerim’in değişik birçok ayetinde bu hususu şöyle vurgulamaktadır.
“Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir ‘çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar bile haksızlığa uğramayacaklardır.”(Nisa, 4/124.)
İbadet; bizi yoktan var eden, bize sayısız nimetler bahşeden Rabbimizi tazim amacıyla yapılan kulluk görevidir. İbadet, ölene kadar sürmesi gereken bir olgudur. Zira Yüce Allah, peygamberine ve onun şahsında hepimize şu emri vermiştir: "Sana yakîn/ölüm gelene kadar Rabbine ibadet/kulluk et."(Hicr, 99.)
Cenâb-ı Hak, kullarına karşı çok lütufkârdır. İbadette bizler için maddi ve manevi pek çok faydalar olduğu bir gerçektir. Allah Teâlâ bizim ibadetimize muhtaç değildir, fakat bizim ibadete ihtiyacımız vardır. İbadette sabırlı olmak ve az da olsa devamlı yapmak esastır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; öyleyse O’na ibadet et ve bu ibadette sabırlı ol. Hiç O’na benzeyen bir şey bilir misin? İnsan, ‘Ben öldüğümde mi diriltileceğim?’ der. Bir insan kendisi önceden bir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu hatırlamaz mı?” (Meryem Sûresi, 66-67)
Bir başka âyette; “Doğrusu Rabbinin huzurunda olanlar, O’na ibadet etmekten kibirlenmezler. O’nu tenzih ve tesbih ederler. Ve sadece O’na secde ederler.” (Araf, 206) buyurulur.
İbadet; Allah (c.c.)’a karşı gösterilen saygı ve hürmetin, en yüksek derecesini ifade eder. Salih amel, samimi imanın bir göstergesi olup, imanımızın güçlenmesini ve ahlâken olgunlaşmamızı sağlar. Aslında tüm ibadetler bizi istikamet çizgisinde tutarak, hayatımızın bütünüyle ibadete dönüşmesini sağlar.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) her konuda olduğu gibi, bu konuda da bizler için en güzel örnektir. Enes (r.a.) şöyle anlatır: "Peygamber (s.a.v.) 'in eşlerinin evine üç kimse gelip, Peygamberimizin ibadetini sordular. Kendilerine durum anlatılınca, kendi ibadetlerini azımsadılar ve: “Peygamberin yanında biz neyiz? Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır”, dediler. Bunlardan birisi:
-“Ben, yaşadığım müddetçe, bütün gece namaz kılacağım” dedi. Diğeri:
-“Ömrüm boyunca oruç tutacağım” dedi. Üçüncüsü de:
-“Kadınlardan uzak kalacağım ve hiçbir zaman evlenmeyeceğim” dedi. Sonra Peygamber (s.a.v.) bunların yanına geldi. Onlara:
-"Şöyle şöyle diyenler siz misiniz? Dikkat ediniz! Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en ziyade korkanınız ve O'na karşı gelmekten en ziyade sakınanınız benim. Böyle iken ben bazen oruç tutuyorum, bazen de tutmuyorum. Namaz kılıyorum, uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Benim sünnetim işte budur. Kim, benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimse benden değildir"dedi.(Buharî, Nikâh 1; Müslim Nikâh:5;Riyazu’s-Salihîn; C..l, 5h.l7 Sh.143)
Yaratılışımızın gayesi, Yüce Allah’ı tanımak ve O’na kulluk etmektir. Yüce Rabbimiz, "Kulluk ve ibadetiniz olmasa, Rabbim neylesin sizi."(Furkan, 77.), "Ben insan ve cinleri ancak Bana ibadet/kulluk etsinler diye yarattım."(Zariyat, 56.) buyurarak bizi Allah katında değerli kılan şeyin, kulluk ve ibadet olduğunu vurgular.
Bedenimizin yemeye, içmeye ihtiyacı olduğu gibi, ruhumuzun da gıdaya ihtiyacı vardır. Ömür sermayesinin kıymetini bilen kimse, zamanını israf etmemeli ve her dakikasını hayırlı amellerle değerlendirmelidir. Konu ile ilgili bir hadisi şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Beş şey gelmezden önce beş şeyi; ölümünden önce hayatının, hastalığından önce sağlığının, meşguliyetinden önce el boşluğunun, fakirliğinden önce zenginliğinin, ihtiyarlığından önce gençliğinin kıymetini ganimet bil.”
Sâlih amel işleyenler Kur’anın ifadesiyle yaratılmışların en hayırlısıdır. Şüphesiz, iman edip, sâlih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar. Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.”(Beyyine, 98/7-8.)
Bu müjde ise bir insan için en ulvi noktadır. Allah’ın sevgisini kazanmak dünya ve ahirette elde edilebilecek her şeyden üstündür.
Mevlâm, iman ile coşan, amelleriyle cennete koşan iyi kulların şevk ve gayretini bizlere de ihsan eylesin. Gönülden Muhabbetlerimle…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.