SAM AMCAYA DÜŞMAN LÂZIM (2)
04 Eylül 2016, Pazar 11:55
Afganistan’a yapılan saldırıların arkasında yatan gerçekleri sayacak olursak:
1-ABD en çok korktuğu bu iki büyük düşmanına yakın olup, onların nefeslerini dinleyebilmek. Ciddi bir durum da öyle uçaklarla, uçak gemileriyle falan olacak iş değil bu. Bu büyük düşmanların yakınında olmak gerek. Bunu de av tüfeğinden başka direnecek gücü olmayan, ve bunların tepesine vurulduğu takdirde Rusya’nın da kuyruk acısını hatırlatıp, Müslüman Çeçenleri de yem olarak atıp, karşı çıkmalarına mani olmak.
2-Tamamen bakir durumda olan Afgan madenlerine el koymak. En büyük petrol ve tabii gaz rezervlerinin o havalide olması. Özellikle başka yerde şimdiye kadar bulunmamış ve Özelliklerini de ABD den başka kimsenin bilmediği nükleer yakıtların (Palladyum madeni gibi) sadece o bölgede mevcut olması.([1]) Menfaatinden başka hiçbir kutsal mefhum tanımayan, parayı mabut, bankayı da ibadethane telâkki eden Batılı’nın gerçek yüzü sonradan ortaya çıkıyor. Hürriyet, demokrasi, insan hakları gibi kandırmaca sözlerin arkasına sığınıp her şeyde kendi menfaatini gözettiği artık herkesin malumu.
Kuveyt’e hemen karar alıp Conileri sevk eden ABD, sıra Bosna’ya gelince aylarca oyalama taktiği yapıp on binlerce Müslüman’ın ölümüne göz yummuştur. Sebebini soranlara, o günkü Dışişleri Bakanı Cristofer dünya medyası önünde şöyle demiştir: “Bosna’da menfaatimiz yok. Niye asker çıkarıp kan akıtalım”([2])
Hayatta en çok sevdiği kişilerin hunharca öldürülüşüne şahit olan ve hiçbir şey yapamayan ve üstelik bu zalimleri de dünyanın alkışladığını gören bîçare bazı insanların inanç sistemlerinde olmamasına rağmen, icra ettikleri bazı münferit olayları bütün Müslümanlara ve İslâm'a teşmil ederek dünya insanları gözünde İslâm'ın imajını zedelemek.
Çünkü her şeye rağmen İslâm, ABD ve Avrupa'da en hızlı yayılan din’dir. İkiz Kule olaylarından sonra ABD ve Avrupa'da İslâm’la ilgili kitaplarda patlama olduğunu gazeteler yazmaktadır.([3]) Eski başkan Clınton bunun bilincinde olduğu için Müslümanlara sempati ile yaklaşıyordu.
Katı bir Müslüman düşmanı olan eski başkan ise tercihini terörden yana kullanıyor ve tam bir terör estiriyor. İkiz kulelerde 3234 kişinin öldüğü resmen açıklandı. ABD Afganistan bombardımanında 22.12.2001 tarihi itibarıyla 3767 masumun öldüğü kaydediliyor ve bombardıman hâlâ devam ediyor. Üstelik Batı bu Operasyonun adına “Sonsuz Adâlet Operasyonu!” diyor.([4]) Afganistan’da kurulan hükümet üyelerinin ondan fazlasının da ABD vatandaşı oluşu da düşünülecek bir mesele.
Usame b. Ladin’i CIA’in yetiştirmesi, Afgan savaşında Ruslara karşı kullanması, yanında görünen Suudlu sakallı mollanın yine CIA ajanı olması, ikiz kulelere saldırı olduğu gün orada çalışan 4 bin Yahudi’nin hiçbirinin işe gelmemesi, O gün yapacağı ABD seyahatini İsrail Başbakanı Şaron’un iptal etmesi, saldırılar başlamadan kısa bir müddet önce bazı Yahudilerin Kuleleri görebilecek balkonlara çıkıp kameralarını kurup hazır beklemeleri ve saldırıyı görüntülemeleri, silah sanayisine hakim olan Yahudi şirketlerinin milyarlarca dolarlık silah satmaları, mali pislikler kanalizasyonunda yüzerek iktidara gelen bir aileye mensup olan Bush’un, saldırıdan bir müddet sonra patlak veren, dünyanın yedinci büyük kuruluşu ENRON şirketiyle ilgili, rüşvet ve iflâs skandallarının baş aktörü oluşu… gibi birçok sebep gösteriyor ki bu hareketler İslâmı ve Müslümanları ezmek için yazılmış senaryolar. ABD çok ince hesaplar yapıyor ve Müslümanları da çok iyi kullanıyor. Allah bizlere şuur ve basiret versin.
Dipnotlar:
[1]- Tarih ve Düşünce Dergisi, Kasım-Aralık 2001, s. 18.
2- Hürriyet Gazetesi, 05. 12. 1994.
3- Sur Dergisi, Ağustos 2001 s. 305 s. 50.
4- Amerikalı Marc Harold’naklen Melih Aşık, Milliyet Gazetesi, 22. 12. 2001.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.