Sanal paracıklar

Hayatımız sanal oldu, hatta paralarımız sanal hatta ve hatta dolandırıcılarımız bile sanal oldu.

Gündemde olan thodex’sin kurucusu Fatih ÖZE’i biliyorsunuz,

20’li yaşlarında neredeyse Türkiye’nin 3’te birinin parasını aldı kaçtı.

Kimse kusura bakmasın ama biz çok beleşçi ve kolaycı bir toplumuz, kısacası tembeliz.

Her şeyin kolayına kaçtığımız gibi para kazanmanın da kolayını istiyoruz, dolaysıyla dolandırılmamızda bir o kadar kolay oluyor.

Sanal çiftlikçiler, sanal paracılar daha bir sürü şey. Hepsi sanal….

Emek verelim, alın teri dökelim helalinden kazanalım az kazanalım, öz kazanalım mutlu olalım diyemiyoruz. Hele gençlik bu düşünce ile yoluna devam ederse vay geleceğimize.

Çünkü üretmeden, emek vermeden para kazanacaklar da bu ülke kalkınacak. Aile bireylerine ve ülkelerine katkı sağlayacaklar. İnsanın inanası bile gelmiyor.

Demem şu ki:

Kolay kazanılan para kolay yok oluyor. Nereden geldiğini ve nasıl gittiğini bilemezsiniz. Bunun için siz gençlerin üretmeye ve ürettiklerini ülke ekonomisine kazandırma gayreti içerisinde olmanız da büyük önem var.

Sen üretmez, ben üretmez isek bu ülke yiyeceği ekmeği bile dışarıdan getirir. Ekmek diyorum çünkü ekmek üretimi yapacak bir ustanın bile bulunması zorlaştı. İş arayan ve beğenmeyen kolay para kazanacağını düşünen gençlik bugün bu mesleği öğrenirse gelecekte ekmeğimizi üretecek insanlarımız olur.

Üretmek sadece madde anlamında olmamalı. Örneğin fikirlerinizi projelendirip, insanların hizmetine sunmak da bir üretim şeklidir. Proje üretip tüm toplumun hayatını kolaylaştırmak, bir maddeyi üretip satmaktan daha kolaydır.

O zaman bugünden tezi hemen üretime geçmeliyiz. Üreten toplum bireyi olmalıyız. Biz üretim şehrimiz ve ülkemiz kazansın. Kolay para kazanma hırsını bir kenara bırakın.

Sağlıcakla kalın…