ŞAŞIRDIK MI HAYIR

Adam gündemde kalabilmek için şeytanın aklına gelmeyen düzenbazlıklarla adından söz ettirmeyi başarıyor.Peki hangi yönüyle?Başarısız olduğu halde ve her seferinde sınıfında ikmale kaldığı halde yine de pişkinliğe vurup hiçbir şey olmamış gibi hareket etmesiyle…Ve kendisini batılı ihanet şebekeleri niye bu kadar destekliyor gözüküyor?Bunu liderinden anlıya bilir siniz o dahi SSK gibi bir kurumun başında müdürlük yaparken iflas ettirmesi gibi her şey ayan beyan ortada iken, her ne hikmetse alavere dalavere ve bir olup bitti ile bir punduna getirilip chp’nin başına oturttukları gibi şimdi de kendi içlerinde hiç adam yokmuşçasına önce bunu tutup İstanbul’un adayı yaptılar el birliği ile seçimi kazandırdılar, şimdiler de ise  2023 seçimlerine bunu son bir gayretle adaylığa    hazırlamaları ve hele de bunu son beş altı ay içerisinde en az üç defa bir araya gelerek gerçekleştirmeleri gösteriyor ki;  bu iş öyle basit bir balık yemeği değildir.Hoş bizi alakadar etmez ister antrkot yerler, ister balık, isterse musakka tabi nasılsa reklamını yaptıracak adamları elan iş başında hazır tutuluyor fakaaaaat  bu sefer sanki kanına dokunmuş olacak ki niye yayınladınız diyerekten veryansın ettiğine şahit olduk?Demek ki adam kendi başına istediği an devlet benim diyerek o karda kışta kıyamette görevli olduğu makamın sorumluluğunu bir kenara iterek balık ekmek yemeğe tam üç saat ayıracak kadar önemli ve möhim bir meselenin içinde kendini bulup ve en az karla verilen mücadele kadar ihtimamlı bir hali savunuyor olmuşsa ve böyle medyatik numaralara devam ediyorsa bende kendimi sigaya çekerim ağa.Ve derim ki ey istanbul’lu işte bak.!!! Seçtiğin oy verdiğin şahıs devletten gizli ve şu ana kadar da açıklamadığı görüşme gizliliğini saklıyor ise olası senaryolarıda benim düşünmem kadar normal ne olabilir? Bizde elbet buna karşı vatandaş olarak sormamız gereken soruları devletimiz üzerinden istememiz ve bunun açığa çıkarılmasını öğrenmemiz haktır diyebilmeliyiz.

Efendim sadede gelelim. Türkiye kuşatma altında bulunuyor bunu artık hepimiz biliyoruz. Roma Katolik kilisesi ruhani lideri papa fransiskus bu işin bir kanadında, Anglikan kilisesine bağlı yani daha doğrusu ingiltereye bağlı bir diğer kanatta bir başka yönden bu ablukanın elemanları. Türkiye yalnız bırakıldığı bu meyanda yöneticilerin basireti ile aleyhine atılan her adımı hamdolsun şimdiye kadar bozdu. Peki, batı vazmı geçti hayır? Batı vazgeçse bile bir an için İngiltere asla bu planından vazgeçmez. Niye mi şöyle söyleyim. Osmanlı’yı tarih sahnesinden alan/yıkan İngiltere idi. Şu an bile hala etkileri devam eden Lozan’ı istediği gibi imzalatan İngiltere’dir. Tanzimat Fermanı-Islahat Fermanı_Balta Limanı anlaşması gümrüklerin sıfırlanması, Kıbrıs’a gelip oturma, adaların elden çıkması, Yunanın şımartılıp üzerimize gönderilmesi hep İngiltere’nin bizzat elinin dâhil olduğu işleridir. Ya bunu bizzat doğrudan yapar ya da kendi adamları vasıtasıyla yaptırır. Mesela Eko Başkan Kanal İstanbul’a niye karşı çıkıyor? Bunda kimin çıkarı var ve kimin adına söz yüklü? Ve niye bu adamı İstanbul’a başkan getirdiler? Çünkü bu Bizans kalıntısı her daim kendi ruhuna uygun davranacaktı ve tıpkı İngilizlerin hindistandan çekilmesiyle orada onarlın menfaatini sağlayacak bir kitle bırakmaları gibi şimdi de istanbulda onların menfaatini koruyabilecek tıpkı eski günlerdeki gibi devlet üzerinde planlamalar yapabilecek bir konuma tekraren gelmek istiyorlardı ve bunu da en kolay içerden halledebilirlerdi. Buldular mı adamlarını tabi buldular. Mustafa Reşit Paşa gibi getirdiler istanbulun sadrazamlığına şimdide balık musakka antrkot tiyoları ile halkla dalga geçip esas mesele odaklanıp bunu basit bir ev yemeği gibi görüyorlar. Hayııııııııır öyle basit bir yemek değil bu. Bu bambaşka bir mesele ve bu meselede çıkarlar ortak. İngiltere eğer aday gösterebilirse şimdilik destekleyip parlattığı bu adam üzerinden gerek Türkiye, gerekse Ortadoğu üzerindeki denklemlerini sürdürebilir hale getirecek, Türkiye’nin kazanımlarını kendi lehine çevirmeye ve ibreyi kendine döndürmeye çalışacak ve aslında eski dominyon ülkeleri gibi Türkiye’yi kendi çarkında kendisine bağlı yeni bir güçlü aktör olarak tutup ama kendisine hizmet eden bir oluşuma açık kapı bırakmaya doğru giden bir ivmeyi hızlıca hayata geçirecektir.

İngiltere Anadolu insanının can damarını en hassas yerinden tutup kesmeye amade bir ülkedir. İngiltere tarihin her döneminde Türkiye’nin aleyhine fırıldak çevirmiştir. Mesela Lozan’da fırıldak çeviren sözde Osmanlı hahambaşı Haim Nahum İngiltere’ye uşaklık etmiştir. Lord Kurzon Haim Nahum görüşmeleri hep aleyhimize işlemiştir. DEAŞ’ın fikir babası İngilizler olup şu andaki ABD başkanı biden tarafından kurulmuştur. DEAŞ propaganda işlerinde konstantiniyye adlı bir dergi çıkarmaktadır. Bugün Çin’den başlayıp Türkiye’ye kadar gelen ipek demiryolu hattını işte bu İngiltere karadan Avrupa-Asya köprüsü olarak ele almak istemekte ki bu büyük bir pazardır ve dünyanın en büyük pazarlarından olan Asya pazarına girmektir. Tüm strateji bunun üzerinedir. Öte yandan Rusya’da demir ipek yolunu kendine bağlı eski Türkî Cumhuriyetler ve ABD ile beraber kullanıp Türkiye’yi ekarte etmek niyetinde yani dost gibi miş miş gibi görünse de asla putin de dost değildir. İngiltere Irak’ın bombalanmasında yolcu uçağını bombardıman uçağına çevirip Bağdat’a bomba yağdırıp pişkinlikle hareket eden ülser mikrobu gibi tehlikeli bir ülke. Şimdi kalkıp tarihin bu gerçekleri karşısında kendi ülkene değil de menfaatin için İngiliz elçisiyle yediğin balığı bize hikâye olarak anlatan ve bunu da normalmiş gibi gösteren bir Bizans kalıntısına devletin hesap sorması gerekmez mi?