SAVAŞLARIN BİTTİĞİ BİR YIL OLSUN

Yeni bir yılın eşiğinde, umut dolu dilekler sıralanırken, belki de en derin ve anlamlı temenni, savaşın ve şiddetin tüm yeryüzünden silinmesidir. Tarih boyu insanlığın peşinden ayrılmayan savaşlar, milyonlarca hayatı söndürdü, aileleri parçaladı ve yıkımın en acımasız yüzünü gözler önüne serdi. Oysa bu yeni yıl, barışın Şafağı olabilir mi?

Dünyanın farklı köşelerindeki çatışmalara bakıldığında, savaşların ardında çoğu zaman çıkar, kontrol ve ideolojik ayrışlıklar olduğunu görüyoruz. Ancak savaşın kazananı olmadığını tarih bizlere defalarca öğretti. Kazanılan şey ne olursa olsun, kaybedilenlerin büyüklüğü ile kıyaslandığında, her zaferin ardından hüzün ve yıkım kalıyor. Özellikle çocukların savaşlardan etkilenmesi, bu trajedinin en derin yaralarını oluşturuyor. Evlerinden koparılan, ailelerini kaybeden, çocukluklarını yaşayamayan bu masumların geleceği, savaşların öldürücü gölgesi altında kayboluyor. Halbuki bir çocuğun en büyük derdi oyun oynamak olmalı; korku, açlık ve kaygı değil. Şimdi, dünyayı yeniden düşünme zamanı. 2024 yılı, savaşların sona erdiği bir yıl olarak tarihe geçemez mi? Barışın mümkün olduğuna dair inancımızı korumak, bu yönde adımlar atmak ve uluslararası diyaloglarla sorunları şiddetsiz yollarla çözmek elimizde. Politik liderlere düşen sorumluluk büyük; ancak bireyler olarak da barışın sesi olmak bizim görevimizdir. Her bir birey, kendi çevresinde sevgiyi, anlayışı ve hoşgörüyü yayarak barışı başlatabilir. Toplumlar arındırılmış önyargılarla, savaşların beslendiği nefretin yerini sevgiye bırakabilir. İşte o zaman, savaşların bittiği bir dünya hayali gerçeğe dönüşebilir. Gelin, bu yılı savaşların, gözyaşlarının ve kayıpların son bulduğu bir yıl yapalım. 2024, barışın kazandığı bir tarih olsun. Hep birlikte bu umudu taşıyalım ve dünyayı sevgiyle kuşatıp savaşı tarihin karanlık sayfalarında bıraktığımız bir yıl olarak anılması için el ele verelim.