SAYIN VALİMİZ  VAHDETTİN ÖZKAN İLE İL MÜDÜRÜ ŞAHİN’İ UNUTMAMALIYIZ

Dün bizim için çok şükür mesleğimize göre çok bereketli bir gün idi.

Dostlarımız uzun uzadıya birlikte olduk.

Çoktandır görmediğimiz güzel insanlarla sohbetler ettik.

Mesela en son İran’da birlikte olduğumuz şehrin örnek temiz mütevazi turizmcilerinden Mustafa Büyükerkek ile görüştük.

Dertleştik sohbet ettik.

Dün ülkede resmi tatil vardı ama biz gazeteye saat 16 sularında girebildik.

Dün Türkiye için, Türkiye Cumhuriyeti için millet için hepimiz için tarihi bir gün idi. 

Bize 100 yıl önce bu şerefli gururu veren onurlu tarihi yazdıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Bir kez daha rahmetle şükranla minnetle andık.

Ruhları şad olsun.

Şehir resmi olarak izinli idi.

Ama havanında sıcak olması münasebeti ile yollar caddeler alışveriş merkezlerdi dükkanlar cıvıl cıvıl idi.

Hazreti Mevlana’nın türbesi için dışı çevresi insan kaynıyordu,

Kaldırımlar yerli yabancı turistler ile cıvıl cıvıl dolu dolu idi.

Bizim dolaştığımız konukladığımız bölgelerde Valilik meydanında Zaferde Alaaddin Tepesi çevresinde Şems bölgesinde, Şato Form Meram Yeni Yol ve Meram’da farklı bir yoğunluk vardı.

Bu arada döviz bürolarında yine eski kalabalıklar dikkatimi çekiyordu.

Tanıdık bir döviz bürosuna girdim.

Muammer abimiz ile kahvemizi yudumlarken sordum

“Hayırdır abi bu neyin kalabalığı böyle?

Yoksa yine dövizde inişler çıkışlar mı var?” dedim.

Yoğunluk gurbetçi yoğunluğu imiş.

Artık gurbetçilerimiz dönüşe geçmişler.

Onun için Türk liralarını bozduruyorlarmış.

YAYALARI DA ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİ

Hani sık sık yok dolmuş sürücüsüne yok direksiyonda ki falanca kişileri eleştiririz yaaaa.

Vallahi dün öğle saatlerinde Alaaddin’de İş Bankası önünde ki trafik ışıklarında görerek şahit olduğum bir olaya aklım ermedi.

Trafik ışıklarına yaklaşıyoruz.

Ben sol şeritteyim sağımda da bir trafik polis aracı.

Bize yeşil yanıyor.

Dolayısıyla da yayalara kırmızı.

Paaaat diye iki genç kızımız gülüşerek karşıdan karşıya geçmeye başladılar.

Polisler pat diye durdu.

Bende polisten korkumdan durdum.

Polis olmasa onları ezecek halimiz yoktu ama yine de korna yapar uyarırdım. 

Ama yanı başımızdaki polisler bu durumu normal karşılayıp duruyorlarsa bizim haydi haydi durmamız gerekir değil mi?  

Peki ama neden?

Şehrin göbeğinde ki trafik ışıklarının yeşil kırmızı yanmasının hiç mi bir anlamı yoktu?

Hele bu iki genç bayanın gülüşerek özür dilerim ama fingirdeşerek yürümeleri vallahi ağırıma gitti.

Sanki bizimle dalga geçiyorlardı.

Biz yeşil ışıkta durunca arkadan bir araç gelip de bize vursa ne olacaktı peki?

…………

Vallahi bu şehirde yaşayan insanların mantalitesini anlayabilmiş değilim.

Kadını erkeği fark etmiyor.

Okumuşu cahili hep aynı.

Genç yaşlı tek tip.

Trafikte ki sıkıntı bu kafa ile asla bir adım iyiye gitmez vesselam.

BAZI BAŞKANLARININ

DURUMUNA ÜZÜLÜYORUM  

Ben ne siyasetten anlarım ne ekonomiden.

Tek bildiği şey basın halkla ilişkiler iletişim.

Mütevazi olmanın da bir anlamı yok.

Bu konuda da oldukça iddialıyımdır.

Başkanların siyasilerin makam sahiplerinin en önemli danışmanları deyin başkanları deyin basın konusunda ki ekiplerinde ki isimlerdir.

Tarihi 30 Ağustos kutlamaları ile açıklama yapan başkanlardan öyle fotoğraflar geliyordu ki hem söz konusu Başkanlar adına utanıyor.

Hem de bu alanda ki meslektaşlarım (!) diyeceğim isimler adına kafamı duvarlara vuruyordum.

Yahu gönderdiğiniz başkanların elleri ceplerinde Bayram kutlaması mı olur?

Hiç mi şehitlere saygımız kalmadı.

Yahu anladım tamam Atatürk düşmanısınız da bir tane Türk Bayrağı olmayan bayram kutlaması fotoğrafı olur mu?

Üzülüyorum.

Çaresizim daha fazla yazamıyorum.   

Yerel basın olarak elimiz kolumuz ağzımız gözümüz bağlı.

Bizi bu hale getirenler utansın.

SAYIN VALİMİZE VE

SPOR İL MÜDÜRÜMÜZE

TEŞEKKÜRLER

İslami Dayanışma Oyunlarını geride bıraktık.

Bırakmaya bıraktık ama şehrin genetik yapısında olan dedikodusu ise tam gaz devam ediyor.

Dünde yoğun koşturmaca temposu içerisinde iki ayrı yerde İslami Dayanışma oyunlarının dedikodusu vardı.

Orada söylediklerimi şöyle söyleyeyim.

Bir; Konya’nın 50 küsur ülkede tanıtımı yapıldı.

İki; şehrimize gelen binlerce kişi aldıkları binlerce sakız sigaradan tutunda, Mevlâna şekerinden ayakkabıya, giyim eşyasından hediyeliklere ekonomimize can suyu oldular.

Üç; yeterli olmasa da önceden açıklananlar yapılmasa da sonuçta bir çırpıda birkaç yeni spor tesisi kazanmış olduk.

……………….

İslami Oyunların şehrimizde yapılması nedeni ile kendi adımıza bu sütunlarda KONYA POSTASI Yayın grubunun organlarında sosyal medya hesaplarımızda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Başkan Uğur İbrahim Altay’a, Spor Bakanımız Kasapoğlu’na defalarca teşekkürler ettik.

Övgüler dizdik.

İşin Devlet ayağında hiç görünmeyen ama çilenin en çilesini çeken Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey ile Spor İl Müdürümüz Abdurrahman Şahin Bey ve çalışma arkadaşlarını hiç anmadık.

Bu bizim için büyük bir ayıptı.

Büyük eksiklik idi.

İki değerli insanımızdan ve çalışma arkadaşlarından geç kaldığımız için özür dileyerek kendilerine Konya adına sevgi saygı ve şükranlarımızı iletiyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Haramda mutluluk ararsan mutluluk sana haram olur

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?    

Yanık Cami bölgesinde hava karardıktan sonra farsız ışıksız motor ve motorlu araçlar ters yönden gelmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.