ŞEHİR MİLLİYETÇİLİĞİ
09 Ocak 2019, Çarşamba 09:17Farklı gruplar var.
Grupların sayısı az da değil.
Mesela Ticaret Odası çevresinde kümelenen bir grup var. Şehrin ticari hayatında, siyasi ve sosyal hayatında etkili olan bir grup. Kendi aralarında oturup ticareti,siyaseti,şehrin ve ülkenin sorunlarını konuşuyorlar. Oda seçimlerinde belirleyici oluyorlar. Çeşitli sorunlar karşısında bir birlerine yardımcı oluyorlar. Bu grubun elinde yıldızı günden güne parlayan bir de KTO Karatay Üniversitesi bulunuyor. Buraya kadar iyi mi, iyi. Güzel mi, güzel. Ha.. Bir de üretmeyi ve çalışmayı seven bir başkanları var.
Devam edelim..
Sanayi Odası ve Konya Organize Sanayi Bölgesi çevresinde kümelenen bir grup var. Onlar da şehrin ticari ve siyasi hayatında etkili olmaya çalışan bir grup. Onlar da kendi aralarında oturup konuşuyor. Lakin daha çok mesleki ihtiyaç ve sorunlarını konuşuyorlar. Birbirlerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Başkanları daha çok kendi halinde bir insan. Başını kaldırıp etrafına pek bakmıyor. Kendisinin iyi bir insan olduğu söyleniyor.
Sonra bu şehirde MÜSİAD var. Bu kurumun çatısı altında kümelenen grup kendi mensuplarının sorunlarını çözüme ulaştırma ve yolunu açma noktasında bir hayli becerikli. Ayrıca haftalık toplantılar yaparak, raporlar hazırlayarak üyelerini bir anlamda eğitiyor ve bilgilendiriyor. Olaya bu açıdan bakıldığında faydalı bir kurum. Önemli bir husus daha: MÜSİAD, Ticaret Odası’nın,Sanayi Odası’nın çok ötesinde ve fevkinde iktidara çok yakın bir kurum. Nerdeyse iktidarın vaz geçilmez bir parçası. Bugüne kadar çok sayıda başkan,yönetici ve üyesi Ak Parti çatısı altında siyaset yaptı ve milletvekili oldu. Kim ne diyebilir ki, siyasete ve ticarete üst düzey katkıları var.
Ziraat Odalarımız var.
Eskiden çiftçinin sorunları karşısında bir hayli etkiliydiler. Türk tarımının içinde bulunduğu sorunlar karşısında da yol gösterici çıkışları oluyorduu. Siyaset kurumu tarafından ciddiye alınıyorlardı. Görüş ve önerileri dikkate alınıyordu. Velhasıl etkiliydiler. Ancak ne var ki son yıllarda Ziraat Odaları belli ücret karşılığında ÇKS belgesi veren kurum haline geldi. Al parayı ver ÇKS belgesini.Gerisi önemli değil. Ziraat Odası çatısı altında kümelenen grup kendilerine bile sahip çıkamıyor artık. Ama var mı, var.
Sonra gene bu şehirde çok sayıda Sivil Toplum Örgütümüz var. Bu örgütlerin çatısı altında kümelenen başkanlar ve yöneticiler var. Peki ne yapıyor bunca başkan ve yönetici? Şehirde ve ülkede meydana gelen belli gelişmeler karşısında görüş bildiriyorlar. Açıklama yapıyorlar. STK’lardan kimileri iktidara çok yakın kimileri ise muhalif. Sanki onlara böyle olmak, bu kadar olmak yetiyor.
Üniversitelerimiz var. Tam beş tane. Rektörler, dekanlar,akademisyenler,çalışanlar,öğrenciler. Topladığınız zaman 140 bin öğrenci, binlerce yönetici ve binlerce akademisyen. Üniversitelerin çatısı altında kümelenen grup idari ve akademik çalışmaların haricinde ne yapıyor acaba? Son yıllarda şehrin ve ülkenin hangi ihtiyaç ve sorunları için yol gösterebildiler?
Sözünü ettiğimiz kurumlar,kuruluşlar,başkanlar,yöneticiler kendi dar alanlarından ve kümelendikleri gruplardan dışarı çıkarak bir şekilde de olsa bir araya gelebildiler mi? Birlikte olabildiler mi? Mesela, seçim dönemlerinde bir araya gelerek adayların nasıl olmasıyla ilgili bir öneride bulunabildiler mi? Şehrin ticari ve sanayi hayatında bir araya gelerek,komisyonlar kurarak, yol gösterici olabildiler mi? Yatırımlar noktasında tek vücut olabildiler mi? Şehrin ve kurumların sorun ve ihtiyaçları karşısında yine tek vücut olabildiler mi?
Şehirde bir hayli farklı grup var. Her grup kendi çinde kümelendiği dar bir alanda hareket ediyor. Arada bencillik yapanlar da oluyor. Yani birbirini ve karşısındakini iteleyen,kötüleyen ve çekemeyenler de oluyor.
Demek istediğimiz o ki, şehir milliyetçiliği gerekiyor.
Şehir milliyetçiliği bizde yok. Akil adamlarımız da, büyük ağabey de yok. Oysa, bunlar olmalıydı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.