ŞEHRİ YÖNETENLERDEN BİR RİCAMIZ OLACAK

İki haftadır dünya ve ülke gündeminden yani savaştan, zulümden, yangından, selden, felaketlerden, can kayıplarından, gözyaşlarından sizi biraz uzaklaştırıp, dikkatimizi dağıtmak ve dağıttırmak için farklı bir gayret içerisindeyiz.

Bugünde bunu başarabilmek için aynı yolda ilerlemeye çalışacağız.

……………..

Rüyamda filan görmedim.

Ama yılardır Konya’da bizi yöneten değerli büyüklerimizin anlayamadığım bir zihinsel tarzlarını, düşünce farklılıklarına bugün farklı bir sayfa açmak istiyorum.

Tahir Bey zamanında defalarca yazmıştım.

Bakın Konya’da ki sokak, cadde isimlerine hiç dikkat ediyor musunuz?

Ya da okul, sağlık ocağı, falanca konak için verilen isimlere…

Örnek mi?

Mesela Denizlili bir şampiyon güreşçinin ismi Konya’da verilir.

(Aynı başarılı sporcunun ismi memleketinde verilmiş midir?)

Bunu hep merak etmişimdir.

Peki sizce Konyalı milli güreşçilerin, bisikletçilerin, boksörlerin, atletlerimizin….. isimleri yaşadıkları sokaklara caddelere verilmiş midir?

Ya da ovada değil şehir merkezinin dağlık yokuşlu bölgelerinde suyun kıt kanaat aktığı bölgelerde sokaklara PENDİK, BEYKOZ, SAHİL isimlerinin verildiğini biliyor musunuz?

Sayın Valimiz Özkan Bey’den, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur Başkandan, Milli Eğitim Müdürümüzden, Sağlık Müdürümüzden, ne bileyim bu işlere kim başkanlık ediyorsa, kim yetkili kimler imza atıyorlarsa kendi bölgelerindeki yetişmiş, şehre emek vermiş, şehrin yakın tarihine geçmiş insanların isimlerini hiç değil ise TABELALARDA YAŞATSAK NE KAYBEDERİZ?

………..

Dedik ya rüyamda görmedim ama aklıma geldi işte.

Bu şehirde 50 yıl eğitime damga vuran, yılın “öğretmeni seçilen”, okuma yazma bilmeyen çocuk kalmasın diye kendini öğrencilerine adayıp evlenmeyen, öğretmenlikten 50 yılda kazandığı ve biriktirdiği para ile okul yaptıran ve bir bayram öncesi arife günü vefat eden merhum örnek eğitimci ŞEKİBE AKSOY’un adını yeni yapılan bir yerlere verseniz ne kaybedersiniz?

………….

Belki bazı okurlarımız ŞEKİBE AKSOY kimmiş diyebilirler.

Öncelikle şunu ifade edeyim, Şekibe Hanım değil birinci kuşaktan on bininci kuşaktan bile akrabam yakınım değil.

Öğretmenim bile değildi.

Merhum Hayırsever eğitimci Şekibe Aksoy Hanım 1926 yılında Karaman doğumlu idi.  

Emekli ikramiyesinin tamamını okul yapımı için Milli Eğitim Bakanlığına bağışlayan Şekibe Aksoy, kendi adını taşıyan Karatay Şekibe Aksoy İlkokulu'nun inşa edilmesine büyük katkı sağlamıştı.

Dönemin Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli, Hayırsever Öğretmen Şekibe Aksoy'un vefatından sonra bir açıklama yapmış büyük üzüntü duyduklarını ifade ederek, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilemişti.

……………….

Öğretmen Şekibe Aksoy, ilk tahsilini Karaman Gazi ilkokulun da, ortaokulu Karaman ortaokulunda, lise tahsilini ise 1945 yılında Konya Kız İlk öğretmen okulunda tamamlamış, yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik görevlerini bulundurmuş, 1976 yılında Konya Kız Meslek lisesi okul müdürlüğüne atanmış ve bu görevinden 1991 yılında emekliye ayrılmıştı.

Birçok çeşitli ödülleri bulunan Şekibe AKSOY 1981 yılında da Konya’da “YILIN ÖĞRETMENİ” seçilmişti

………………….

Ben Merhum Şekibe Hanım gibi oturduğum yerden sizlere 100 tane isim yazarım.

Eğitimci, sporcu, hayırsever,……

Konya’da SAHİL sokağı diyeceğimize, PENDİK, BEYKOZ, ÜSKÜDAR sokağı diyeceğimize hatta bizim oralarda bir sokakta PETEKTE sokak (Ne demek istendi ise. PETEK deseniz anlayacağım da) diyeceğimize kendi insanlarımızın ismini versek, hatta hatta bu insanlar vefat etmeden yaşarken isimlerini versek ne kaybedersiniz diye bir kez daha yazmak istiyorum.

Büyüklerimize hatırlatmak istiyorum

MUSTAFA AKIŞI İŞTE BUNUN İÇİN SEVİYORUM İŞTE

Bu yıl Kırkpınar tarihi güreşlerine finale bir Konyalı dahası Beyşehirli ismini yazdırmıştı.

O koca yürekli pehlivan İsmail Koç idi.

Final sonrası sosyal medyada sallandı.

Konya insanına sahip çık denildi.

Bu topa hiç girmedim.

Çünkü biz kime iyi desek o insana veremli gibi yaklaşırlar yaaa.

Ama bir yerlere not etmiştim.

İşte taaa o final gününden düne kadar bu pehlivanınıza ilk elini uzatan Cumhurbaşkanımızın koca yürekli baş danışmanı Sayın Mustafa Akış Bey olmuş.

Mustafa Bey pehlivan ile birde ustaca peşrev tutmuş.

Sayın Akış pehlivanı Külliyede kabul etti ise kendisini dinledi ise, gönlünüz rahat olsun bundan sonra bizim pehlivanın sırtı yere gelmez gayri.

Başpehlivanımız ile ilgili küçük bir detay paylaşalım mı?

………………..

İsmail çok garip bir ailenin çocuğudur.

Ama spor yapmayı çok seviyor.

Arkadaşlarının ayak numarası 40-41 iken bizimki 44-45 numara giyiyor.

Serde gariplik var ya.

Sorar “ayakkabı giyinmeden yapılacak spor var mı?”

“Güreş” derler.

İsmail’de ayakkabısızlıktan kurtulmak için güreş yapmaya başlar.

Ve kader onu başpehlivan yapar

……………….

Bugünkü iyi niyetli, güzel düşüncelerle dolu havamı, şehir ile ilgili endişelerime ve duyumlara getirmek istemiyorum.

Bu yüzden de bugünlük bu kadar diyerek yarın Allah izin verirse yine bu sütunlarda birlikte olalım diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sonradan bilinen kıymetin… Kaybettikten sonra farkına varılan değerin… Bir de kaçırılan heveslerin, Telafisi olmaz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Erkek motorlu sürücülerden sonra, bayan motor sürücülerimizde tek yönlü yollarda karşı yönden araçların üzerine üzerine gelmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.