SEL VE SİYASET
26 Haziran 2019, Çarşamba 09:02HAZİRAN ayının ortasında Türkiye’nin bir çok bölgesinde sağanak yağışlar, sel oldu aktı.
Yaz aylarında sağanak yağışlar iyi karşılanmaz. Her şeyden önce hasat mevsimi olduğundan dolayı iyi karşılanmaz. Üretici ekili alanların zarar görme ihtimaline karşı doludan ve selden korkar.Nitekim ülkemizin çok sayıda bölgesinde korkulan oldu . Ani bastıran sert yağışlardan sonra ekili alanlarda hasar meydana geldi. Sel felaketinden dolayı yıkılan, zarar gören mahalleler, evler oldu. Sel işyerlerini bastı. Yollar tahrip oldu ve onlarca vatandaşımız selde hayatını kaybetti. Şimdilik hesabı yapılmayan büyük maddi zararlar meydana geldi.
Bağıra bağıra “geliyorum” diyen sel felaketi geçen hafta Konya’ya da uğradı.
İlçelerimizde, köylerimizde, mahallelerimizde sağanak yağış, sele dönüştü. Başta ekili alanlar olmak üzere, evler, yollar,insanlar, hayvanlar zarar gördü. Yaşananlar tam bir felaketti. Bazı bölgelerde yüksekliği bir metreyi bulan sel insanları evlerine, iş yerlerine hapsetti. Dolayısıyla büyük korkular yaşandı.
Konya’da “geliyorum” diye, adeta önceden haber ederek gelen sel felaketi meydana gelirken bizim yerel yöneticiler nerdeydi? Ne yapıyorlardı?
O gün ne kadarı ve kimler İstanbul’da siyaset yapıyordu. Ayrıca yaşanan sel felaketinden önce de şehrin seçilmiş yöneticilerinin tamamı belli aralıklarla İstanbul’daydı. Muhtemelen sel günü de İstanbul’daydılar. Hiç değilse geleceğini önceden haber veren sel gününde görevlerinin başında olabilselerdi. Bu şehirde olabilselerdi. Kötü gününde ve bu zor gününde vatandaşın yanında olabilselerdi. Ama olmadı. Yapmadılar. Siyaset, hizmetin önüne geçti.
Öğrenmek adına sormadan geçemeyeceğiz. Önce valilikten başlayalım sormaya..
Soru şu: Konya’yı sel götürürken bu ilin valisi nerdeydi?Bu felaket karşısında ne yaptı, nasıl bir müdahalesi oldu? Görebildiğimiz kadarıyla vali bey çok rahat bir insan. Siyasetçilerle ve bir takım ileri gelenlerle arasının iyi olmasına öncelik veriyor. Kendisi maalesef böyle bir fotoğraf koyuyor ortaya. Biz bu tahminimizde yanılmış olalım yinede. Fakat geldiği günden beri vali beyin hizmet anlamında henüz elini bir taşın altına koymamış olması ve günü kurtarmaya yönelik idare tarzı insanı ister istemez düşündürüyor. Eğer böyle değilse vali beyin sel felaketinden önce ve sonra ne yaptığını biz de bilelim. Ayrıca vali bey Konya’ya geldikten sonra ne yaptı? Özel bir çalışması, projesi oldu mu? Hangi devam eden işler takip edildi ve sonuçlandırıldı? Merak ediyoruz: Protokolde görünmenin dışında herhangi bir hizmeti, faaliyeti ve etkinliği oldu mu? Bir ilin valisinin iktidar mensuplarına iyi görünmekten ziyade, halka şirin görünmesi ve halka hizmet etmesi önemli. Günün sonunda siyasetçi unutup gidiyor ama halk unutmuyor. Hatırlatmış olalım: Konya Vilayetinde bunun sayısız örnekleri yaşandı. Neyse, konumuz esas itibariyla vali bey değil.
Sorularımıza devam edelim.. Sel felaketinin yaşandığı gün
Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbahim Altay nerdeydi?
Meram, Karatay, Selçuklu belediye başkanları nerdeydi?
Diğer ilçe belediye başkanları nerdeydi?
Türkiye’de bir çok bölgede meydana gelen sel felaketinin, Konya’ya da uğrayacağı kesin görülürken yerel yöneticiler çok önceden neden “acil durum masaları” kurmadı neden “acil eylem planları” yapmadı.?Bu nasıl bir ihmal, nasıl bir öngörüsüzlük ?
Yaşanan sel felaketi bazı bölgelerde evleri, işyerlerini, ahırları, insanları, hayvanları önüne aldı, sürükledi ve yerle bir etti.
Hayvan kayıpları oldu.
Dağda mahsur kalan insanlar oldu.
Şehrin merkezinde yolda mahsur kalan çok sayıda insan oldu.
Sel suları insanları, araçları, toprağı önüne alıp götürdü.
Kanalizasyonlar yetersiz kaldı.
Yollar su ile doldu ve taşkınlar oldu.
Miktarı hesap edilemeyecek kadar maddi hasarlar meydana geldi.
Alt geçitler doldu, taştı.
Yine soralım:Bütün bunlar bu şehirde olurken ve yaşanırken şehrin yöneticileri nerdeydi?
Bunların olduğu günün ertesi bir merkez ilçe belediye başkanı ortaya çıkmış “Cuma buluşmaları” kapsamında kendisinin yerel seçim atmosferinde ezberlemiş olduğu şekilde, cemaatla “Cami buluşmaları” ziyareti yapıyor. Yahu başkan geçti o günler. Seçim günleri gerilerde kaldı. Yakında herhangi bir seçim de yok. Hiç değilse bundan böyle hizmet düşünülsün.Ne yapılması gerektiğine ve ne yapabileceğine bakılsın. Sonra bu yaptığınız “gönül belediyeciliği” falan değil.
Sel bize şunu da hatırlattı..
Şehirde ciddi bir altyapı sorunu var. Kanalizasyon sistemi, yollar, alt geçitler yetersiz.
Belediye hizmetleri de dolayısıyla yetersiz ve ihtiyacı karşılamaktan uzak.
Artık zaman, hizmeti düşünme, planlama ve en kısa zamanda hayata geçirme zamanı olmalı.
Yerel yöneticilerin her zaman ve her yerde siyaset yapma tercihi, doğru bir tercih olmayabilir. Önemli olan halka ne kadar hizmet yaptığınız. Günün birinde unutulmamak için siyasetten ziyade, yapılan ve yapılmayan hizmetlere bakılıyor. Halk günü gelince sorguluyor anlayacağınız.Biz hatırlatmış olalım.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.