SELÇUK ÜNİVERSİTES İ’NDE İSİM DEĞİŞİKLİĞİ

Kampüste bulunan “Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nin adı, üniversite yönetimi tarafından “Sultan Alparslan Kültür Merkezi” olarak değiştirildi.

Kampüste bulunan “Prof.Dr.İhsan Doğramacı Uygulama Anaokulu’nun adı da üniversite yönetimi tarafından “Nasreddin Hoca Uygulama Anaokulu” olarak değiştirildi.

Bizden..

İki soru, iki cevap..

Buna gerek var mıydı?

Bize kalırsa gerek yoktu.

Ayrıca bu bir ihtiyaç mıydı?

Bize göre ihtiyaç da değildi.

Hem neden ihtiyaç olsun ki? Ortada bir mal- mülk olur da onu satar ve başka faydalı  işler için kullanırsın. Ama bir takım kamu kurum ve kuruluşlarının isimleri ve gene  bunların içinde yer alan ve çoğunluğun saygı gösterilmesini beklediği  isimlerinin değiştirilmesi ihtiyaçtan kaynaklı olamaz. Aynı şekilde o kuruma büyük ve anlamlı hizmetleri olan özellikli devlet-siyaset-üniversite kurucularının önceki dönemlerde verilen adlarının değiştirilmesi de ihtiyaçtan kaynaklı olamaz.

Pazartesi günü yazdığımız yazıda esasen bu konudaki fikrimizi belirtmiş ve “Keşke olmasaydı”  demiştik . Aynı yazıda bu  değişikliklerin, üniversite yönetiminin siyasi tercihi olarak değerlendirileceğini sonunda da rektör beyin yıpranacağını ve üniversitenin de yıpratılacağını söylemiştik. Nitekim bu kapı aralandı ve üniversite yönetimi siyasi tavır ve duruş olarak damgalandı. Aslında rektör  bey işleri çok iyi götürüyordu, icraatlarına üniversite dışı çevreler tarafından yaptıgı son tercihe kadar herhangi bir itiraz sesi de yükselmemişti.

İsim değişikliği kararının revize edilmesi mümkün olmadığına göre..

“Oldu bir kere” diyerek..

Gelinen nokta itibarıyla görüşümüzü söyleyelim..

Olaya üniversitenin ve şehrin geleceği bakımından, sürpriz bir yol kazası gözüyle bakmaya çalışmakta fayda  olmalı.. Toplum olarak içinde bulunduğumuz stresli günlerde sükunet ve barış iklimi fazla değişikliğe zorlanmamalı.  

ESAS HAYRET EDİLMESİ GEREKEN DURUM

Selçuk Üniversitesi’nde söz konusu iki isim değişikliğinden sonra kıyamet değil ama ufak çaplı bir yaygara koptu.

“Kıymeti kendinden menkul”  gaip eski bir rektör, ses verdi ve isim değişiklerinin hangi ihtiyaçtan doğduğunu rektör beye sordu.

Bu bize eski rektörün söz konusu olayı kullanarak kamuoyunda ve akademik çevrelerde iade-i itibar arayışı gibi geldi. Zira, adı da kendisi de yorgundu. Birçok insanla da rektörlüğü döneminde bazı icraatları nedeniyle dostluklarını bozduğu için çevresi büyük ölçüde boşalmıştı. Dolayasıyla kendisinin Selçuk Üniversitesi’ndeki iki isim değişikliği üzerine “balıklama atlaması” bize manidar geldi.

Sorular..

Neden şimdi?

Geride kalan 18 yıl da Selçuk Üniversitesi’nde büyük olaylar meydana geldi.

Bu süreçte üniversite yönetimleri tarafından bilerek ya da bilmeyerek çok büyük yanlışlar yapılırken, üniversitenin kurumsal kimliği yara alırken nerdeydi bu muhterem?  Bu konuda somut bir örnek verecek olursak... Fetullahçı birisi rektör seçilirken eski bir rektör olarak neden sessizliğe gömüldü? Neden konuşmadı?

Ortaya çıkıp da eski rektör olarak bir kelime de olsa mesela neden “Yanlış” demedi ya da diyemedi.? O sıralar ağzını kapatanlar mı vardı? Geçti bayım, ucuz ve kolay kahramanlıklar dönemi geçti haberiniz olsun.

Sonra daha başka uç olaylar oldu şehir hayatında ve şehirde bulunan kamu üniversitelerinde.

Mesela, dünyaya gözlerini yeni açan Konya Teknik Üniversitesi’ne iki yıl önce rektör ataması oldu.

Bu atama yapılırken, bugün Selçuk Üniversitesi’ndeki isim değişikliği üzerinden açıklama yapanlar, itiraz kaydı düşenler neredeydi?

Yakın geçmişte kurulan Konya Üniversitesi’nin adı, 2010 yılında ani bir kararla “Prof.Dr.Necmettin Erbakan Üniversitesi” olarak değiştirilirken nerdeydiniz?

Selçuk Üniversitesi Konya’da da, bu iki üniversiteyi Tekolanya’ da falan mı sanıyorsunuz yoksa?

Dağın tepesine Erbakan Üniversitesi’nin erişimi çok güç üniversite kampüsü yapılırken neredeydiniz?

Neden son olay da bülbül kesilen eski rektör, eski milletvekili, eski bürokrat 5-10 kişi cesaret göstererek ortaya çıkıp da “Dağın tam da tepe noktasında üniversite kampüsü olmaz, İyi düşünülmeli” dahi diyemediniz?

Vallahi Selçuk Üniversitesi’ndeki isim değişikliği üzerinden yaygara koparmaya çalışanları anlamakta şahsen zorlanıyorum...

Neden Selçuk Üniversitesi ’de, diğerleri değil. Yani yukarıda bahsettiğimiz olaylar değil...

Bu arkadaşlar yeni mi uyandı?

Ya da bu şehirde yürek satan dükkanlar açıldı da bizim mi haberimiz yok?

Ne olursa olsun gene de sorarlar adama:

” Bugüne kadar neredeydiniz?” diye.

Beyhude yere kafa karıştırmaya çalışmayın komik oluyor.