Sigaraya Niçin Başlanır (1)
14 Şubat 2019, Perşembe 09:09İnce kıyılmış tütün yapraklarından elde edilen sigara, uzun zamandır dünyada yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Mükeyyifat denen keyif verici maddelerdendir. Bağımlılık yapar ve başlayan kolay kolay boşlayamaz. İnsan vücuduna en büyük zararları veren çok kötü bir alışkanlıktır. Hal böyle olduğu, tıbbî ve teknolojik ilerlemeler sayesinde son zamanlarda zararları ayan-beyan ortaya çıktığı ve insanlar üzerinde yaptığı tahribat aynelyakîn (gözle görüldüğü) halde; sigaraya neye başlanır? Bu ahtapotun tuzağına neye düşülür? Kişiler kendi kendilerini neye tehlikeye atarlar? Bu soruların cevaplarından bazıları:
Büyükleri taklit: Taklit yeteneği sadece insanlara mahsus değil, bütün canlılara aittir. Her canlı kendinden büyükleri, önceki nesilleri, onların tavır ve davranışlarını taklit eder. Örf adet ve gelenekler böyle oluşur. “Su girdiği kaba göre şekil alır” derler. İnsanlarda bulundukları çevreye göre yetişir ve gelişir. Dolayısıyla büyükler nelerle fazlaca meşgul ise, o çevrede yetişen çocuklar da onları aynen benimserler. Böylece iyi veya kötü davranışlar sonraki nesillere sirayet eder, miras kalır. İstisnalar çıkabilir ama tiryaki ailelerin çocukları tiryaki, içkicilerinki sarhoş, hırsızlarınki de genelde hırsız olmaktadır.
Ön alışkanlık: Buna pasif içicilikte denir. Her gün yanında içilen yüzlerce sigara dumanını soluyan çocuk ve gençlerde belli bir oranda bu bağımlılık başlar, alt yapı oluşur, buluğ çağının coşkunlukları da gelince, al sana yeni bir tiryaki. Avrupa sanayi devrimini yapabilmek için kadınlı erkekli çalışmıştır. Eskiden kreşler ve bakıcılık mesleği de şimdiki kadar yaygın değildi.
Çocuk doğuran ve çalışmak mecburiyetinde olan anneler, sabah işe giderken çocuklarının beşiklerine afyon (haşhaş) takarlar, çocuk akşama kadar onu solur ve sessiz sedasız uyurmuş. İlim adamları diyor ki; Avrupalıların içki ve uyuşturucuya bu kadar müptela olmalarında bu ve benzeri davranışların da büyük tesiri vardır, daha çocuk kundakta iken bağımlı hale gelmektedir. Yanında sigara içilen çocukta da böyle bir ön alışkanlık başlar.
Arkadaşlar arasında kendini kanıtlamak: Gençlikte psikolojik dürtüler çok farklı olur. Hiçbir genç emsallerinden geri kalmak istemez, hatta onları fersah fersah geçmek, özellikle de karşı cinsin gözünde büyümek, onları kendine hayran bırakmak ister. Bunu da çok değişik tavırlarla sergileyebilir. Sigara ve içki kullanmak bunlardan bazılarıdır. Bu çağdaki gençlere “delikanlı” denir. Yani kanının deli gibi olduğu, istikrar ve itminana kavuşmadığı, yorulup durulmadığı, coşkun sular gibi akıp cevelan ettiği dönem demektir. Bu çağda gençlere sahip çıkılması, bu dönemi kazasız-belasız atlatmalarının sağlanması gerekir.
Yeterince büyüdüğünü ve olgunlaştığını gösterme iddiası: Çocuklar bir an önce büyümek ve büyüklerin kategorisine dâhil olmak isterler. Bunun için büyüklerden gördüklerini taklit ederler ve büyüdüklerini ispata çalışırlar. Bazıları sigara içmeye, hatta içkiye kumara el atmaya, bazıları babasının jileti ile tıraş olmaya, bazıları babasının arabasını aşırıp kullanmaya kalkar. Bu davranışlar etrafa yeterince büyüdüğünü ilân etmenin tezahürleridir.
Özellikle ergenlik döneminde gruptan kopmamak, gurup içinde kendini ispata çalışmak veya üstünlük sağlamak: Bu dönemde çocuklar veya gençler için birinci öncelik arkadaş gurubudur. Ekmekten sudan fazla arkadaşa muhtaçtırlar. Bunu bizzat şahsımda yaşamışımdır. Köyümde oyun arkadaşlarımın ailelerinin çiftleri, hayvanları, ekin ve harmanları var, bizim yoktu. Dolayısıyla onlar dağa taşa dağılıp gidince köyde yalnız başıma kalır, arkadaş için yanar kavrulurdum. İşte bu yalnızlığa düşmemek için gruba adapte olmak, onların adet ve alışkanlıklarını benimseyip, dışlanmamak için de bazı kötülüklere düşülebilir. Atalarımız; “kişi akranından azar” demişler. Peygamberimiz de; “kişi arkadaşının dini üzerinedir”(1) buyurur.
Gamlı, kasavetli olduğu zamanlarda kendine bir arkadaş bulma duygusu, üzüntü ve yalnızlığını giderme psikolojisi: Yapılan inceleme ve araştırmalar şunu göstermiştir ki; arkadaş grubu olmayan, yalnızlığa mahkûm olan gençler hatta ergenler daha fazla suç işlemekte, stres ve sıkıntıya girmekte, zararlı alışkanlıklara müptela olmaktadırlar. Çünkü “yalnızlık Allah’a mahsus” derler. Günümüzdeki sosyal hayat da, insanları özellikle gençleri masa başına, ekran karşısına, apartman odasına mahkûm etmektedir. Dolayısıyla insanlar sigara ve türevlerini bir arkadaş telâkki edebilmektedirler.
Dipnot:
1- EbûDâvud, edep 19 (4833).
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.