SİGORTA ŞİRKETLERİNDE İMDAT FRENİ !! TRAFİK SİGORTALARIMI ?

Otuz yıldır sigorta sektöründen ekmek yemekteyiz. Satın alınan arabaya ruhsat çıkarmak için gerekli bir belge olarak algılanan trafik sigortası, bir süredir yollarda trafik memuruna gösterilmesi gereken bir evrak olarak devam etti. Toplumda sigortaya güven arttıkça sonraki dönemde  gerçek anlamını buldu derken, komik rakamlara yapılan poliçelerle şapka düştü,kel göründü misali bunun sorumlusu olan koca koca şirketler poliçe kesmemek için adeta yarışa girdi.Sadece acentelerin ekranlarını engelleyerek tabiki kedi ,köpek ,keçi ,koyun acenteye kestirmedikleri poliçeyi keserken şirketler acentesine üç maymunu oynadılar .Oynamayada devam ediyorlar.

Araçların çoğalması ve kazaların artmasıyla işlevi daha fazla idrak edilen trafik poliçesi, hukuk sisteminin bu konuda liyakatsiz ve iş bilmez uygulamaları sonucunda, sigorta şirketlerinin hasar servislerinde eksik ve  mağdur edici hesaplamalarıyla karşı karşıya kaldı. Devamı da geldi tabii, ödenmek istenmeyen dosyaların avukat takiplerine girmesi, destekten yoksun kalma tazminatıyla ilgili yanlış mahkeme kararları. Kaportacı ve boya servislerinin denetlenecek durumda olmamaları, bazı ekspertizler için ayyuka çıkmış dedikodular Elbette çok daha önemli konulardan biri de bazı şirketlerin kasalarına nakit para ihtiyacı olduğunda, trafik branşını cankurtaran olarak görmelerinin sonucu sistemin iflas etmesi üzerine poliçe kesmemeye kadar varan çarpık uygulamaları.

Tüm bunlar denetim altına alınmadan ne yazık ki şirketlerin tamamı, zararın önüne geçmek için çözümü bu konuda en büyük sıkıntıyı çeken acentelere uyguladıkları baskılar. Acenteler bilir konuyu .Hasar durumunda tamirciler, hasarı olan müşteri ile iletişime geçerek, '' cebinden mi yaptıracaksın yoksa sigortadan mı alacağız demeden edemediyorlar .

İşin ehli olmayan kurumlar , destekten yoksun kalma tazminatı için yanlış kararlara imza attı. Bu işin simsarı avukatlar, eksik ve hatalı ödenen hasarları faiziyle birlikte alarak müşterileri mağdur etti. Trafik sigortası kesen acenteler maalesef cezalandırıldı. Dosya kapatan hasar servis çalışanları ise işine devam etti...

En vahimi de poliçe de 50 bin tl maddi teminat yazarken, 380 ₺400  ₺ poliçe kesen şirketler bugünlerde maddi teminat 100 bin lira olmasına rağmen 4. kademe 4.500 liraya trafik sigortası kesmemek için direniyor. Sebebi de bu rakamlarla işin içinden çıkamamak... muallak hasardan gelecek kurşunu hesaplayamamak  şirketler Pandemi sürecinde Gıpır gıpırdı şimdi ne olduda meeee ?Sonuç ise acentenin müşteri ile baş başa bırakılması. Debelen dur acentem, debelen dur!

Fiyat veriliyor, kesiyor(muş) gibi yapılarak Devlet kandırılıyor. Şikayetlerin haddi hesabı yok fakat göstermelik cezalar üstünü kapatıyor. İş ciddiye binince de ''sistemlerimiz sıkıntılı'' mailleri atılmaktan geri durulmuyor. Rakamlar hiç değişmiyor, sektör her sene 100 lira prime, 214 lira hasar ödemeye devam ediyor. Hiç hasar almayan müşteri cezalandırılıyor, öte yandan 100 bin lira tazminat ödenilen poliçeye göstermelik sürprimler uygulanıyor. Ödül varsa ceza da çok caydırıcı olmalı.

Acenteler  için sigorta Acenteleri odası kurulamıyor veya kurdurulmuyor. Kendi haline denize bırakılmış sandal gibi, bir o yana bir bu yana savrulan bu sektör, doğal olarak bir araya gelemiyor. Bu işleri kendine meslek edinen biz acenteler de , üç kişiyi bir araya getiremiyoruz.Tek derdi evine ekmek götürmek olan biz acenteler kedi ve köpeğe boğdurulmaktayız. Bu sektörü bu duruma düşürenleri önce acenteler, sonra Allah affetmeyecek. Biraz arabesk oldu fakat durum bundan ibaret..saygı ve sevgilerimle.