SIHHAT
23 Nisan 2017, Pazar 10:07Kırk katır tepse yıkılmazdı bu sağlam bedenim
Kapladı her yanımı sancı, elem, ağrı, bere
Bir mezar oldu cihân, sanki tabibler haşere. ([1])
N. Tevfik
Melekü’l-mevt ile doktor arasında
Var mı fark bugün bir bakınız dikkatle
Yalnız onları tefrik edecek nokta budur
Biri ücretsiz alır canı biri ücretle
Kerküklü Rasih
Nimetin büyüğü-küçüğü, önemlisi-önemsizi olmaz, hepsinin yerine göre kıymet ve ehemmiyeti büyüktür ama, biz yine de en önemli nimetlerden biri de sıhhattir diyelim. İnsan bunu kaybetmeden kadrini, kıymetini hakkıyla takdir edemiyor.
Kanuni’nin hiç unutulmayan, elmas gibi kıymetinden hiçbir şey kaybetmeyen, hatta zaman geçtikçe daha değerlenen, sıhhatini koruma hususunda hiç dikkat etmeyen günümüz insanları arasında bile dillere destan olan sözü de bu konunun şah beyitlerindendir:
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
Cenâb-ı Allah; “kıyamet yaklaştığında insanlar kendi elleriyle arzı ifsad edecek (bozacak) ler”([2]) buyurur. Gerçekten günümüzde para ve nefsanî arzular uğruna her şeyi bozduk, yediğimizi-içtiğimizi zehir haline getirdik, ortamı kirlettik, hayatı berbat ettik.
Efendimiz s.a.v. de;
“ahir zamanda ümmetim boş vakitlerini değerlendirme ve sıhhatlerini koruma hususunda hata edecekler”([3]) buyurarak konuya dikkat çekmiştir.
Selman-ı Farisî İran asıllı, tıp eğitimi yapmış ve genç yaşta Müslüman olmuş bir sahabidir. Bir gün peygamberimize şöyle demiştir: “Ya Resülallah! Ben Müslüman olurken mesleğimle ilgili de mümin kardeşlerime yararlı olurum diye düşünmüştüm, ama kimse bana tedavi olmak maksadıyla gelmiyor” deyince Peygamberimizin cevabı şöyle olmuştur: “Ya Selman! Benim ümmetim az yer, öz yer, çok çalışır, zararlı oldukları için Allah’ın men ettikleri ile iştigal etmezler ve kolay kolay hasta olmazlar.”
Neyzen Tevfik’de girişteki şiirde, kendi hata ve kusurlarını görmüyor, gece gündüz içki, kumar ve tütünle bedenini harap ettiğini kabul etmiyor, bütün suç ve kabahati tabiplere yükleyiveriyor.
Dedelerimizin ekserisi içki, kumar, fuhuş, uyuşturucu, katkılı gıda gibi şeyler bilmedikleri için, sıhhatli, kudretli ve şecaatli imişler. Bir tokatla düşmanlarını öldürdükleri için “Osmanlı tokadı” sözünü tarihe kazandırmışlar.
Mimar Sinan 96 sene yaşamış, son günlerine kadar çalışmaya, eser vermeye devam etmiş ve bu kadar nasıl zinde ve sıhhatli kaldınız diye soranlara ben eserlerimi yaptıkça Sultanlar bana muammer ol “ömürlü ol” diye dua ettiler bu sebepten demiştir.([4])
Dipnotlar:
1- Ahmet Kabaklı, “Türk Edebiyatı”, İst. 1994, T.E.V. Yay. c. 1, s.173.
2 - Rûm Sûresi, 41.
3 - Buhârî Rikak 1, Tirmizî Zühd 1, (2305).
4- İbrahim Refik, “Tarih Şuuruna Doğru-4”, Albatros Yay. İst. 2004, s.171.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.