SIRA DIŞI BİR DAVA ADAMI
28 Haziran 2019, Cuma 08:32KONYA Sanayi Odası’nda yıllar önce sade ama iddialı işler yapan bir danışmandı.
İlk olarak o dönem iş ve siyaset çevreleri adını duydu. İstanbul’da gazeteci- yazar olarak çalıştığı yıllarda kendisini iyi yetiştirmişti. Çok okuyan, çok araştıran ve sıradışı fikirleri olan bir insandı. Bir çok konuda farklı düşünüyor ve ve düşündüklerini doğup, büyüdüğü şehirde hayata geçirmek istiyordu.Bu şehre bağlıydı ve bu şehri seviyordu. Bu nedenle İstanbul’dan kalkıp Konya’ya gelmişti. Sanayi Odası’nda danışmanlık yaparken şehir standartlarının üstünde özgün bir dergiyi yayın hayatına kazandırdı .
AK Parti kurulurken, Konya’da kuruluş sürecini yöneten etkili isimlerden birisi oldu.
Partinin kuruluş yıllarında bir çok insan “Ne olur, ne olmaz” endişesiyle kenarda dururken, o bilginin ve gençliğin verdiği cesaretle “bir avuç kadar” denilebilecek insanla ortaya çıktı. Dönemin her türlü olumsuz şartlarına karşı mücadele etti. Bilinen güç odaklarının tehditlerinden korkmadı. Engelleme çalışmaları karşısında dik durdu. Çünkü, Ak Parti davasına inanıyordu ve bu davaya gönül vermişti. Bu dava mutlaka hayata geçirilmeli ve ülkede hakim fikir olmalıydı. Yani bu dava iktidar olmalıydı. O, bu anlayışla partinin Konya’da kuruluşu sırasında kendisi gibi inanan insanlarla birlikte hareket etti.
2004 yılında 37 yaşında Ak Parti’den Meram Belediye Başkanı seçildiğinde kamuoyu onu artık çok iyi tanıyordu. İstanbul’un, Konya’ya göre daha geniş imkanlarını bir kenara iterek doğduğu şehre dönen bu genç adam artık bir belediye başkanıydı. İstanbul’da ülke çapında tanınan siyasi büyükleri ve muazzam bir entelektüel çevresi vardı. Lakin ait olduğu şehre hizmet etme sevdası düşmüştü gönlüne. Orda kalsa günün birinde kaymakam , diplomat ve büyük bir şehirde vali olabilirdi. Fakat o doğduğu şehirde yaşamayı ve hizmeti tercih etti.
Bir dönem belediye başkanlığı yaptı. Fakat beş yıl gibi kısa süren belediye başkanlığı sırasında, büyük işler yaptı. 10-15 yılda yapılabilecek işleri yaptı, beş yılda. Ak Parti dönemlerinin Meram’da en başarılı belediye başkanı oldu. Sayısız mülk kazandırdı belediyeye. Belediyeyi varlıklı ve güç sahibi bir belediye yaptı. Meram belediyesi’ nin onun belediyeye kazandırdığı varlıklar sayesinde, ayakta durmaya devam ettiği söylenebilir.
Meram Belediye Başkanlığı görevi sona erince, Kayseri’nin “nitelikli adam” dan iyi anlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki Konya’ya geldi ve onu alıp Kayseri’ye götürdü.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan danışmanlığı,
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörlüğü,
KASKİ Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile görevlendirildi.
Başkan Mehmet Özhaseki ona, o da başkan Özhaseki’ye çok güvendi. Mesai arkadaşlığının ötesinde iki yakın dost ve sırdaş olmuşlardı. O dönem Özhaseki başkan her yükün altından rahatlıkla kalktığını bildiği için, çok sayıda hayati projeyi ona havale etti. Kısa sürede Kayseri Büyükşehir belediyesinin proje üreten, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile dikkat çeken bürokratı oldu. Bu kadarla kalmadı. Kayseri’de Ak Partiye ve belediyeye muhalif unsurlarla ciddi tartışmalara girdi. Sakin, değerlendirme ve müzakere yeteneği yüksek bir insan olarak girdiği her tartışmadan ve mücadeleden galip ayrılan taraf oldu. Algı oyunlarını bozan ve mücadeleyi canlı tutan bu adam Kayseri’de sevilen ve zor günlerde aranan adam oldu.Muhalif gazete, muhalif gazeteci, muhalif televizyon ve muhalif siyasetçi karşısına kim çıktıysa belediye ve Kayseri adına onu etkisiz hale getirmesini bildi. Bunları yaparken bilgi ve cesareti en büyük sermayesi oldu.
Özhaseki, Çevre ve Şehircilik Bakanı olunca o da aynı bakanlıkta müsteşar yardımcısı oldu. Bakan bey Kayseri’de olduğu gibi, bakanlıkta da en zor ve tartışmalı konuları ona havale etti. Öte yandan İLBANK Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğine getirildi. Ankara’daki güç sahipleride fark etmişti kendisini. Bilgiliydi, donanımlıydı, bir çok konuda tam teçhizatlıydı ve geniş bir tecrübeye sahipti. Ayrıca kendisine verilen görev ne olursa olsun, altından kolaylıkla kalkıyor, karşısındaki insanları kırmıyor, küsmüyor, küstürmüyor ve kendisine verilen işleri başarıyla sonuçlandırıyordu..
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yaptığı çalışmalardan sonra, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da dikkatini çekti. Cumhurbaşktanı onu Külliyede Yerel Politikalar Kurulu Üyesi yaptı. Daha sonra Cumhurbaşkanı tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterlik görevine getirildi. Parti genel merkezinde önemli görevlere getirildi.Partide önemli projelerin içinde yer aldı. Seçim ve strateji konularında önemli raporları hazırlayan heyetlerin içinde yer aldı.
Yıllardır bir çok siyasetçiyi şüphe ile yakından takip etmeye çalışan bir gazeteciyiz. Bu süreçte davasına ihanet edenleri gördük. Akçeli işleri “kapalı kapılar arkasında” meslek haline getiren siyasetçileri gördük.Yasal olmayan, ahlaki ve etik olmayan işlere tevessül eden siyasetçileri gördük. Fakat yazının konusu olan bu adam hani derler ya “başka bir dünyanın adamı” diye, bu gerçekten böyle bir adam. Mesela, geriden idare ettiği ticari bir faaliyeti yok. Yardım ettiği ve yanında yer aldığı, destek verdiği uyanık iş adamları yok. Kendisine sağladığı herhangi bir maddi menfaat yok.Maddi ilişkilerle hiç alakası olmayan bir adam.Onun en büyük derdi , en büyük sevdası bu millete ve bu ülkeye hizmet.
Mütevazı, tutarlı ve samimi.
Gönül adamı, dava adamı, mücadele adamı.
Şahsına, partisine ve davasına karşı yapılan her türlü saldırı ve hücumlar karşısında yılmayan ve dik duran , benzerine az rastlanan bir adam.
Epeydir yazmayı düşünüyorduk bu konuyu. Kısmet bugüneymiş.
Refik Tuzcuoğlu’ndan söz ettik size.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.