SİYASET İLE BÜROKRASİYE SIKIŞAN BÖLGE MÜDÜRÜ

Haftanın ilk yazısını oldukça ümitli ve heyecanlı başlıyoruz.

Hayırdır, ümit neyin nesi? Heyecan neyin nesi? Diyebilirsiniz.

O zaman bu soruların cevaplarına şuradan başlayalım.

1 HAZİRAN günün ne kadar mübarek (!) bir gün olduğunu gördüm.

Aman Allah’ın 1 Haziran yeni normalleşme dahası kademeli normalleşme nasıl bir günmüş.

Nasıl da mübarek günmüş Allah’ım.

7 den 77 ye insanımız nasıl da boşalıverdi böyle.

Tamam biz görevimiz icabı hep dışarlarda olduğumuz için evde kapalı kalmanın nasıl bir sıkıntı olduğunu anlayamayız.

Ancak anamızdan babamızdan evdekilerin sıkıntılarından ruh hallerinin nasıl bozulduğunu, psikolojilerinin bitme noktasında olduğunu görebiliyorduk.

Normal evdeki insanlar böyleydi de para pul ekmek aş derdinde ki insanlarımızın hali nasıldı?

Vallahi onların bir de para derdi, borç derdi, taksit dertleri olduğu için onlar kafayı ya kırıyorlardı ya da kırma aşamasına gelmişlerdi.

Çok şükür 1 Haziran’ı gördük.

Millet de gördü.

Sonuç çok şükür iyi güzel günlerin başlangıcı idi.

Bu günleri yeniden gördük ya.

Arkasının geleceğine inanıyorum.

Hele hele bir de şu 50 defa açıklanmasına rağmen bir türlü beceremediğimiz aşıda ritmi yüksek tempoyu bulduk mu kim tutar bizi (!)

LOKANTALAR, RESTORANLAR FUL ÇEKİYORDU

Pazar gününe kadar gerek Konya dışından gelen misafirlerimiz ile gerekse eş dost vasıtası ile biz de yeme içme mekanlarına girdik.

Dahası girmek istedik.

“İçerisi dolu, yetiştiremeyiz” diye misafirlerimiz ile bizleri içeriye dahi almayan mekanlar ile karşılaştık.

Aman Allah daha çok versin. Ne diyelim?

AVRUPA DA BİZDEN FARKLI DEĞİLMİŞ

Biz zincirlerimizi kırdık, bu sadece bize mahsus mu ki? Diye düşünürken hafta sonu Almanya’dan gelen fotoğraflardan birine bakar mısınız?

Avrupalılar da aynen bizim gibiymiş. Hafta sonu kafeler, sokaklar ana baba günü imiş.

Yani sadece biz insanlık kafayı karmak üzere iken şükürler olsun yine kıl payı normalleşmeye başlıyoruz.

KONYASPOR’DA ESKİ YÖNETİME TEŞEKKÜR EDERKEN

Konyamız’da etliekmek ile eş değerdeki KONYASPOR’umuz içinde hafta sonu yeni bayrak nöbeti oldu.

Bu konuda bir iki şey yazmak istiyorum.

Mesela Genel Müdür Sayın Mehmet Baykan’ın tarihi cümlelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ama yazmamız gereken bazı notlarımız var, onları yok etmeyelim.

Ama kısaca kulübü bugüne getiren kulübün markalaşmasında hele hele bana göre kurumsallaşmasında Avrupa standartlarını yakalayan eski Başkan Hilmi Bey’e, sportif anlamda ise yine sezon başı aksiliklerine rağmen belli bir kesimin korkulu rüya görme endişesini bile yaşatmayan Ekrem Coşkun ve tüm yönetim kurulu üyelerine şehir adına teşekkür ederim.

Yeni Başkan Fatih Özgökçen ve ekibine de bu dikenli yolda üstün başarılar dilerim.

Yönetim içinde önümüzdeki günlerde küçük küçük paragraflar açmak niyetimdeyim.

Ama bu yönetimin sihirli değneği Bakan Sayın Murat Kurum, A’dan Z’ye herşeyi de Başkan Uğur İbrahim Altay’dır.

Bu yüzden 100. yıla rahat rahat sırt üstü yatarak bakacağız inşallah.

BAŞKAN KAVUŞ’UN DEDİKLERİNE İNANAMADIM

Hafta sonu hem erkek tarafı hem de kız tarafı olduğum bir nikahta nikah şahitliği yaptım. Nikah öncesi ve sonrası Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş ile ayak üstü lafın belini kırma fırsatı bulduk. Başkan özellikle cuma ikindi saatlerinden cumartesi günü geç saatlere kadar hatırını kıramadığı dostlarının, nikah için kendisini davet eden hemşerilerinin her nikahına yetişebilmek için adeta oradan oraya koşuyordu.

Ve bu arada Sayın Kavuş’tan öğreniyorduk ki mübarek 1 Haziran tarihi itibarı ile Konya’da nikahlarda ve nikah başvurularında patlama yaşanıyormuş.

Hatta başkan artık nikahlara yetişmek için nerede ise nöbetçi nikah memuru arıyormuş(!)

Nikah kıymak için sıraya giren çiftler içinde belediyedeki büroya takviye yapılmış.

Allah Başkanlara ve yeni hayaller için bir yastıkta kocamak isteyen çiftlerimizin gönlüne göre versin.

HASAN ANGI HEP AYNI…

AK Parti’nin kuruluşundan önce tanıdığım ama AK Parti ile birlikte benim “Baş vekilim” olan Sayın Hasan Angı ile de hafta sonu yine bir vesile ile görüşme fırsatımız oldu. Hasan abim, “Baş vekilim” 20 yıl öncesine göre biraz yaşlansa da (!) biraz siyaset kendisini yormuş olsa da ilk günkü gibi aynı duruşunu sergiliyordu.

Eeeee siyaset bu işte.

Bu iğrenç bataklıkta 20 yıldır ayakta kalmak da her babayiğidin harcı değildir.

Onun için benim “baş vekilim” dediğim günde bırakın başka partileri AK Parti içinden aldığım tepkiler aklıma geldi de Allah’ıma bir kez daha şükrettim.

Niye?

“Beni mahcup etmediği için”

MHP’Lİ GÜZİDE HANIMI DA ÇOK NEŞELi GÜRDÜM

Biz koştururken bir ara MYK Üyesi Konya’da siyasetin ve MHP’nin dişli ismi Güzide Çıpan Hanımefendi ile de kısa bir görüşmemiz oldu.

Vallahi ne diyeyim Güzide Hanımı Selçuklu’dan bu yana tanıdığım her yerde hanımefendinin bitip tükenmeyen bir enerjisi var. Duruşu ile ağırlığı ile hep partililerine örnek isim oldu.

Allah nazırlardan korusun diyoruz.

VE GELELİM YAZIMIZIN BAŞLIĞINA

DSİ 4. Bölge Müdürü Sayın Ali Fuat Eker Bey emekliliğini isteyerek dilekçisini vermiş.

Ali Fuat Eker kim?

Bilir miyim?

Bilmem.

Tanır mıyım?

Tanımam.

Bir defa olsun makamına mı gittin?

Hayır.

Hiç yolda tesadüfen karılaşıp selamlaştık mı? Tokalaştık mı?

HAYIR…HAYIR… HAYIR…

……………..

Ama hani çiftçilerimizin su yüzünden … Pardon susuzluk yüzünden canları öyle yanmış, öyle yanmış da beş saat devlet yolunu kapatmışlardı ya…

Orada sıkıntı sadece o bölgenin ya da oradaki sorumlu Su işinin başındaki Beyefendiden kaynaklanmıyordu.

SU işi yada SUSUZLUK meselesi bugünün, o günün meselesi değildi ki.

Hatta yarın da hiç kimse ama hiç kimse kısa vadede bu susuzluk işini çözemez.

Reis direkt talimat verse…

Kiiii bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın ovanın tam anlamı ile layığı ile, istenildiği ölçüde neyi nasıl istediğini biliyoruz, amma velakin bu son olarak AK Parti iktidarlarında istenilen düzeye geldi mi?

Maalesef ki kocaman bir HAYIR…

Bu iş sadece Konya ovasının, sadece İç Anadolu ve orta Anadolu topraklarının sulanması olayı değil ki.

Ne var ki AK Parti’de hani bırakın muhalefeti içerideki kavgada bile “LİYAKAT, LİYAKAT” denilen konu öyle bir hale geldi ki hep “BİZİM ADAMIMIZ, KENDİ ADAMIMIZ” mantığı ile duvara toslanıldı.

Tamam ben de “BİZİM ADAMIMIZ”, “KENDİ ADAMIMIZ”, “BİZDEN BİRİ OLMALI” dan yanayım.

Ne var ki Allah rızası için SU işinin başına (söz konusu bölge müdürünü kast etmiyorum) başına siz inşaat mühendisini bizden biri (!) diye getirseniz, küçük küçük hatalar en sonunda kocaman bir sorun oluverir.

Oluveriyor da zaten. 

Bu işe girmek istemem.

Başta da AK Parti’nin taaa Ankara’daki yetkililerinden Konya vekillerine en sonunda da Sayın Baş vekilimi üzmek istemem.             

………….

İşte o eylemdeki yol kapatma eylemindeki olayın ardından DSİ Bölge Müdürü Sayın Eker önce izne ayrılmış. Ardından da emekliliğini istemiş.

Ankara’dan cumartesi gelen bu izin ve emeklilik isteği de Bakanlık tarafından kabul edilmiş.

SONUÇ: SİYASET ve BÜROKRASİDE sıkışan Bölge Müdürü son yılların tarihi onurlu bir işine imza atmış.

Sayın Bölge Müdürüne sivil hayatında emekliliğinde mutluluklar dilerken bu olaydan da siyasilerin hiç değil ise de 2023 e doğru giderken ülkeyi biraz daha fazla sevmeleridir diyorum.      

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bilir misin? Gönül derin küser, yarasana yara açana

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Geçmişimiz ile gurur duyabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.