SİYASİ SÜREÇTE PARTİLER VE GELECEK PARTİSİ
26 Şubat 2020, Çarşamba 08:51Gelecek Partisi ‘nin Konya Kurucu İl Yönetim Kurulu Üyeleri açıklandı.
Partinin İl Başkanı Yeminli Mali Müşavir Hasan Ekinci oldu.
Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerinin açıklandığı toplantıya katıldık. Toplantıda heyecan ve çoşkudan emare yoktu. Katılım düşük ortam sessiz ve soğuktu.
Önce bu konudaki tespitlerimizden söz edelim: Başkan çok heyecanlıydı. Konuşurken sıkıntılı anlar yaşadı. Gördüğümüz kadarıyla başkan bu konuda çok tecrübesiz.
Keşke basının karşısına çıkmadan aynanın karşısına geçerek bir kaç gün antreman yapsaydı.
Gelecek Partisi İl Başkanı konuşurken etrafında bulunan yakın çalışma arkadaşlarına baktık.
Eski Ak Parti Milletvekili Ömer Ünal,
Eski İl Başkanı Musa Arat,
Prof.Dr.Ali Akmaz dikkatimizi çeken ilk üç isim oldu.
Ömer Ünal’ı, Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu’nun milletvekili yaptığını biliyoruz.
Musa Arat’ı, Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu’nun il başkanı yaptığını da biliyoruz.
Ali Akmaz’ı, Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’nun siyasete taşıdığını da biliyoruz.
Davutoğlu, daha başka isimleri de siyasete taşıdı. Bazı insanları milletvekili yaptı. Bir çok insanı da kamuda üst düzey yönetici yaptı. Ama onlar bugün Davutoğlu’nun yanında değil.
Peki neden değiller?
Çünkü kralın ölmediğini görüyorlar da ondan.
Ya değilse “Kral öldü. Yaşasın yeni kral” karakterine geçerek , geçmişte olduğu gibi Davutoğlu’nun etrafında çoktan takla atmaya başlamış olurlardı.
Karakter dediğimiz olay nelere kadir değil.
Sahibini yükselttiği gibi, yerin yedi kat dibine de gömebiliyor.
Bugün Gelecek Partisi özelinde gördüğümüz manzara-i umumiye böyle.
Taklacılar etrafı kolladıktan ve kokladıktan sonra oynamaya ve zıplamaya başlarsa şaşmamak lazım.
SİYASİ SÜREÇTE PARTİLERE VE BAKALIM.
Türkiye’nin en eski partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi 1923 yılında kuruldu.
CHP aralıksız 27 yıl iktidarda kaldı ve ülkeyi tek başına yönetti.
yıllarda CHP’nin başında güçlü liderler vardı.
Atatürk ve onun ölümünden sonra, İsmet İnönü partinin başına geçti.
İnönü, hem Cumhurbaşkanı hem de CHP’nin genel başkanıydı.
O yıllarda CHP’de Celal Bayar ve Adnan Menderes gibi Türk siyasi tarihinin önemli isimleri siyaset yapıyordu..
Yıllardır tek başına iktidar olan CHP yorulmuş ve iktidar sarhoşluğu yaşamaya başlamıştı.Ayrıca ülkede işler de iyi gitmiyordu. Fakirlik, huzursuzluk had safhadaydı. Gerçi İnönü’nün adı ve şöhreti bazı olayların üstünü kapatıyordu. Lakin partide ciddi bir muhalefet meydana gelmiş ve bölünme kaçınılmaz bir hal almıştı.
Aralarında Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuad Köprülü’nün bulunduğu isimler İsmet İnönü’ye “Rest” çekerek, partiden ayrıldı ve yeni bir parti kurdu.
Yıl, 1946’ydı.
Demokrat Parti kuruldu.
Aynı yıl yapılan genel seçimlerde yeni kurulan Demokrat Parti azınlıkta kaldı.
14 Mayıs 1950’de yapılan genel seçimlerde ise Demokrat Parti tek başına iktidara geldi.
Seçimlerden sonra Adnan Menderes Başbakan, Celal Bayar’da Cumhurbaşkanı oldu.
İhtiyaçtan doğan Demokrat Parti’nin iktidarı tam 10 yıl sürdü.
1960 yılında Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbesi yapıldı.
Başta başbakan Adnan Menderes olmak üzere, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildi.
Darbeden sonra 27 Eylül 1960’da Demokrat Parti kapatıldı.
CHP ise hayattaydı.
1961 yılında Demokrat Partinin bakiyesi diyebileceğimiz siyasetçiler Adalet Partisi’ni kurdular. AP’nin kurucuları arasında önemli fikir adamları ve siyasetçiler vardı. Mesela, Ragıp Gümüşpala ve Ali Fuat Başgil gibi.
Adalet Partisi’nde liderlik koltuğu için çalkantılı dönemler yaşandı.
Sonunda Süleyman Demirel partinin başına geçti.
1965 genel seçimleri yapıldı ve Demirel başbakan oldu.
Bu süreçler yaşanırken CHP ana akım partisi olarak varlığını pekiştirdi.
Adalet Partisi iktidardaydı. İktidarın ilk 5 yılında Demirel Türkiye’nin kalkınmasını sağladı. Bir çok yerde ağır sanayi tesisleri ve barajlar yapıldı. Yeni yollar açıldı. Tarımsal alanlar tarihinde ilk defa az da olsa suya kavuştu.
Fakat bir yerlerden partiye el sokuldu. O bir yerler Amerika ve Rusya’ydı ve bu ülkelerin maşası olan illegal örgütlerdi. İllegal örgütler özellikle büyük şehirleri savaş alanına çevirdiler. Eş zamanda parti içinde bir grup milletvekili tarafından muhalefet hareketi başlatıldı. O dönem TBMM Başkanı olan Ferruh Bozbeyli 41 arkadaşı ile partiden iistifa ederek, Demokratik Partiyi kurdular.
Demokratik Parti 1973 yılında yapılan genel seçimlerde 45 milletvekili çıkarttı ve Süleyman Demirel’in koltuğunu salladı.
1973 yılında yapılan genel seçimlerde 45 milletvekili çıkartan Demokratik Parti, 1977 genel seçimlerinde Türkiye genelinde tek milletvekili çıkartabildi. O, milletvekili Faruk Sükan’dı. Esasen yıl 1977 olmadan, çok sayıda Demokratik Parti milletvekili pişmanlıklarını ifade ederek ve bir kısmı da Demirel’in elini öperek Adalet Partisi’ne geri dönmüştü.
Sayısız sınavlardan geçen Adalet Partisi’de Türkiye’nin ana akım partilerinden birisi olmayı başarabilmişti. 1980 darbesinden sonra Aadalet Partisi kapatıldı ve Doğru Yol Partisi kuruldu. Lakin Doğru Yol, bir ara iktidar ortağı olsa da varlığını fazla sürdüremedi.
1969 yılında Milliyetçi Hareket Partisi kuruldu.
Milliyetçi Hareket Partisi 1991 yılında yapılan genel seçimlerde Necmettin Erbakan’ın partisi ile seçim ittifakı yaparak milletvekili çıkartma başarısını gösterdi. Lakin o seçimlerde milletvekili seçilen rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bir grup arkadaşı ile MHP’den istifa ederek, Büyük Birlik Partisi’ni kurdu. BBP, siyaset arenasında Yazıcıoğlu gibi çok sevilen bir lidere rağmen tabela partisi olarak kaldı. MHP ise 50 yıllık bir ana akım partisi olarak son yıllarda yaptığı onca yanlış siyasete rağmen hayatta ve umut olmaya devam ediyor.
Başka örnekler de var. Mesela, 1970’li yılların başında CHP’nin içinden , Cumhuriyetçi Güven Partisı adı altında yeni bir parti çıkmıştı. Genel Başkanlığı’nı Turhan Feyzioğlu’nun yaptığı bu parti de, CHP karşısında tutunamadı ve tarih sahnesinden silindi.
Yine 1980 darbesinden sonra CHP’nin devamı iddiasında olan SHP, SODEP ve DSP kuruldu. Liderliğini Necdet Calp, Erdal İnönü ve Bülent Ecevit’in yaptığı bu partilerin ömrü de uzun olmadı.
1983 yılında kurulan ANAP tarihi süreçteki diğer partilerden farklı bir yol izledi.
Turgut Özal, 4 siyasi eğilimi bir araya getirmeyi başardı lakin ANAP’ın ömrü yaptığı onca olumlu icraatlara rağmen uzun sürmedi.Çünkü parti Özal’a rağmen ayrı görüşlere sahip yükleri taşıyamadı.
Bugün yeni parti kuranlar uzak geçmişe pek bakmıyor.
Söyledikleri şu:” Saadet Partisi’nin içinden nasıl Ak Parti çıktıysa ve iktidar olduysa, Ak Parti içinden de bir iktidar çıkar”
Böyle düşünenleri görünce insan bir tuhaf oluyor.
Neden mi?
Anlatayım.. İçinde bulunduğumuz dönemi, Ak Parti’nin kurulduğu dönemin şartları ile mukayese etmek bir kere son derece yanlış. Ak Parti kurulurken kendi aralarında kavgalı bir koalisyon ve muktedir olmayan bir başbakan vardı. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar da yeni bir parti ve iktidarı kaçınılmaz hale getirmişti.
Ak Parti kuruldu ve iktidar oldu. Çok da önemli işler yaptılar. Yıllar içinde Ak Parti bir ana akım partisi olarak siyaset dünyasına da kendisini kabul ettirdi.
Demem o ki: Bugün belirleyici güçler arasında yeni bir parti ve iktidar arayışı görünmüyor Seçmenin büyük bir kısmı da yeni bir partiye ihtiyaç hissetmiyor. Sonra kurulsa bile ana akımdan çıkan yeni partiler varlıklarını sürdüremiyor ve iktidar olamıyor.Yukarıdaki bölümlerde bunu örnekleriyle anlattık..
Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ve Ali Babacan’ın kuracağı partinin bu gerçekleri al aşağı etmesi çok zor.
Parti kurmaktan amaç bir takım partilerle seçim ittifakı yaparak Ak Partiye zarar vermek olabilir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.