SİYONİZM (1)
30 Ekim 2019, Çarşamba 08:57Kudüs’teki Sion dağından ismini alan ve bütün dünyaya yayılan, yersiz-yurtsuz Yahudileri toplayıp Filistin’de bağımsız bir devlet kurmak, bu devlet kurulduktan sonra, Tanrı Yahova’nın Yahudi milletine vaat ettiği Arz-ı Mev’ud’u bu devletin topraklarına katmak, bilahare Dünyada bir Yahudi İmparatorluğu kurmak için tarihin derinliklerinde kurulan fikri ve fiili akımın adıdır.
Yahudiler iki bin küsur yıldır dini törenlerinden sonra “gelecek baharda Kudüs'te buluşacağız” diye sayıklamışlardır. Nihayet bu hayalleri gerçek oldu ama bunların hayal ve idealleri, diğer milletler için özellikle Müslümanlar için çok tehlikelidir.
İsrail meclisinde de şöyle bir yazı vardır:
"Ey İsrailoğlu! Ne hayal ediyorsan gerçekleşecek! Ve bütün milletler senin kölen olacak!"
Dolayısıyla Siyonizm; tarihin derinliklerinde mevcut olan itikâdî ve siyasî bir fikir cereyanıdır. Fakat bunun adının konması, resmileşmesi, tabir caizse çocuğun doğuşunun dünyaya duyurulması 19.yy sonlarında Avusturyalı gazeteci Theodor Herzl(1860-1904) sayesinde olmuştur. Herzl'in 1896 yılında yazdığı kitabı Der Judenstaat (Yahudi Devleti), Siyonist fikirlerle yanıp tutuşan insanların marşına basmış, 1881 yılındaki Rus Çarı’na yapılan suikastı organize ettikleri için vuku bulan, Yahudi kırımı, katliamı ve sürgünü de bu fikri cereyanın dinamiti olmuş, süreci hızlandırmıştır. Bu sebeple Herzl, Siyonizm’in ebesi, yani onun doğmasına sebep olan kişidir.
Siyonizm: Temeli ırkçılık ve sadistliğe dayanan, Yahudi milletinin seçilmiş ve üstün ırk olduğunu kabul edip savunan, bunu dünyaya lanse edip tasdikletmeye gayret eden sapık bir fikir akımıdır. Esaret ve tahakküm altında oldukları, ezildikleri dönemlerde oluşmuş ve Muharref kitapları Tevrat’a da girmiş korkunç fikirlerdir.
"Siz Tanrınız Rab için, kutsal bir halksınız. Tanrınız Rab, öz halkı olmanız için, yeryüzündeki bütün halkların arasından sizi seçti."(1)
BM’in Siyonizm’i ırkçılık olarak kabul eden kararı onaylamasının ardından İsrail Başbakanı İzak Şamir şöyle demiştir:
“Ağaçlardan inen insanlardan meydana gelen ulusların dünyanın liderliğini üstlenmeleri kabul edilebilecek bir şey değildir. İlkeller nasıl kendilerine ait fikirlere sahip olabilirler? Birleşmiş Milletler'in kararı bir kez daha bize göstermiştir ki, biz diğer uluslar gibi değiliz.”(2)
Yani başka insanları özellikle Filistinli insanları ilkel yaratıklar, maymunlar kabul ediyorlar, insan olarak görmüyorlar.
Üstelik Siyonistlerin kendilerine rehber edindikleri bu açıklamalar, yine Muharref Tevrat'ta yer alan diğer açıklamalarla da çelişmektedir. Muharref Tevrat'ta daha önce arz edildiği şekliyle, ırkçı, şovenist, ilâhî ve evrensel dinlere yakışmayan fikirler ve cümleler olduğu gibi, tam bunların zıddı, bunlarla tenakuz teşkil eden ilâhî emirler de vardır. Şiddetin, zulmün soykırımın kınandığına, takbih edildiğine dair açıklamalar da vardır. Ancak ırkçı bir ideoloji olan Siyonizm bunların hepsini göz ardı ederek, iyi ve ilâhî hükümleri karartarak kin ve öfkeye dayalı bir inanış oluşturmuştur. Özellikle genç nesillere devamlı yapılan telkinlerle, verilen eğitim sistemi ile, beyinleri yıkayacak şekilde yapılan propagandalarla, “Tevrat’taki iyilik ve merhamet hükümleri Yahudilere mahsustur, başkaları için geçerli değildir” gibi fanatik söylemlerle İsrail halkının nerdeyse tamamına yakınını Siyonist hale getirmişlerdir.
Tevrat’taki İlâhi Emir örneklerinden, Hak dinlere mahsus iyiliği, adaleti, eşitliği, hümanizmi… emreden bölümlerden bazı örnekler:
“Hükümde haksızlık etmeyeceksiniz; fakirin hatırını sayacaksın, ve kudretlinin hatırına itibar etmeyeceksin; ve komşuna adaletle hükmedeceksin. Kavminin arasında çekiştiricilik edip gezmeyeceksin; komşunun kanına karşı ayağa kalkmayacaksın; ben Rab’ım... Öç almayacaksın, ve kavminin oğullarına kin tutmayacaksın; ve komşunu kendin gibi seveceksin; Ben Rab’ım.”(3)
“Ey adam, iyi olanı sana bildirdi; ve hak olanı yapmak, ve merhameti sevmek, ve Allah'la alçak gönüllü olarak yürümekten başka Rab senden ne ister?(4)
“Katletmeyeceksin. Zina etmeyeceksin. Çalmayacaksın. Komşuna karşı yalan şahadet etmeyeceksin. Komşunun evine tamah etmeyeceksin”(5)
“Ülkenizde sizinle birlikte yaşayan bir yabancıya kötü davranmayın. Ona sizden biriymiş gibi davranacak ve onu kendiniz kadar seveceksiniz. Çünkü sizde Mısır’da yabancıydınız. Tanrınız Rab benim”(6)
Dipnotlar:
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.