SİZ HALA ORDA MISINIZ?
09 Nisan 2021, Cuma 09:43Tek başlıkta iki ayrı konu.
Selçuk Üniversitesi yönetimi tarafından okuyucuların hatırlayacağı üzere kampüste bulunan iki binada isim değişikliği yapıldı.
Süleyman Demirel Kültür Merkezi ile Prof.İhsan Doğraması Uygulama Anaokulu’nun isimlerinin yerine, yenileri verildi. Yenileri de değerli ve anlamlı isimler. Sadece birisini söyleyelim “Sultan Alparslan Kültür Merkezi” Alparslan, Anadolu’nun kapılarını açan ve bize yeni bir yurt kazandıran büyük komutan. Dünyanın kaderini değiştiren Alpaslan bin yıldır kalpler de yaşıyor.
Selçuk Üniversitesi yönetiminin yaptığı söz konusu isim değişikliğinin üzerinden 15-20 gün geçti.
Peki ne oldu?
İlk olarak 18 yıldır ortalıkta görünmeyen gaip bir rektör oraya buraya mektup yazmak ve mesaj atmak suretiyle yapılan isim değişikliğinden vazgeçilmesini istedi.
“Oldu bayım. Başüstüne” diyen olmadı.
Bu olmadığı gibi..
Adamcağızı dinleyen ve ipleyen de olmadı.
Velvele karşılıksız kaldı. Muhtemeldir ki attığı mesajları ciddiye alıp bakan, okuyan üniversite yönetecisi, siyasetçi ve belediye başkanı da olmadı.
Okuyan ya da bakan varsa onlar da şöyle düşünmüş olabilirler.. “Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de lafı söyleyen adama bakarım......? diye. Biliyorsunuz bu söz büyük mütefekkir Hz.Mevlana’nın sözü.
Neyse ki hoca söylediklerinin bir anlam ifade etmediğini ve karşılık görmediğini görünce sustu.
Hoca sustu ama üniversite’deki isim değişikliği üzerinden biri daha konuşmaya başladı.
Konuşan kim?
DYP eski milletvekilleri’nden Mehmet Ali Yavuz.
Yavuz’un milletvekilliği dönemini hatırlayanlar, kendisinin nasıl milletvekilliği yaptığını da hatırlayacaktır. Şu kadarını söylemiş olalım: Milletvekilliği şansını hiç ama hiç iyi kullanamadı. Hizmetleri oldu mu? Evet, oldu.. Ama özelindeki yanlışlar ve hatalar zinciri yaptığı hizmetlerin çok önüne geçti. Aradan yıllar geçse de bu yönüyle konuşuluyor ve anılıyor.
Neyse bugünler de Mehmet Ali Yavuz bizim siyasetçilere özel bir durum olan “Siyaset mezara kadar” anlayışı ile Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcılarından birisi olmuş. Keşke olmasaydı. Götürüsü, getirisinden fazla olacaktır muhtemelen. Hafıza-i beşer eskiden olduğu gibi değil artık. Hafıza not düşüyor ve düştüğü notu, unutulur endişesiyle kayıt altına alıyor.
Bizim Mehmet Ali Yavuz’un Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcıları’ndan birisi olduğundan haberimiz yoktu.
Bir haber sitesine Selçuk Üniversitesi’ndeki isim değişikliği üzerine yaptığı açıklamasından sonra öğrenmiş olduk.
Oysa 1991 yılında ilk milletvekili adayı olduğunda bizim Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptığımız gazeteye her gün bir kaç saat gelip gidiyordu. DYP’den milletvekili adayı olduğu halde o sıralar partisi ona bir türlü sıcak bakmıyordu. Seçildikten sonra ise durum değişti. Biz de kendisiyle 3-4 yıl sonra yollarımızı ayırmıştık. Bu anekdotu Mehmet Ali Yavuz’u bütün yönleriyle çok iyi ve yakından tanıdığımızı belirtmek için açıklama gereği duydum. Bu arada Yavuz üç dönem milletvekilliği yaptı.
2002’de yapılan milletvekilliği genel seçimlerinde DYP baraj altında kaldı.
DYP ile birlikte milletvekili adayları da barajın altında kaldı ve seçilemediler.
Sonraki dönemde Mehmet Ali bey Recep Konuk’un yerine göz dikerek onu yıkma ve devirme sevdasına düştü. Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanlığı’na aday olmayı falan aklından geçirdi. Fakat milletvekilliği dönemindeki özel durumları nedeniyle beklediği desteği bulamadı. Sonunda da İçeri Çumralı Mehmet Ali Yavuz, kaza Çumralı Recep Konuk’a karşı aday olma cesaretini gösteremedi.Aday olsa da kazanması mümkün değildi zaten.
Eski DYP milletvekili ve mevcut durumda Demokrat Partili Mehmet Ali Yavuz’un, Selçuk Üniversitesi’ndeki isim değişikliği üzerinden rektöre hitaben yaptığı açıklamayı haber sitelerinden birisinde okudum.
O açıklamadan önemli bulduğumuz satırları paylaşmak istiyorum.
Selçuk Üniversitesi’ndeki iki mekanda isim değişikliğini eleştiren Mehmet Ali Yavuz şöyle diyor.
-Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nin adının değiştirilmesi Demokrat Partiyi üzmüştür.
-Demirel isminin silinmesi esef vericidir.
-Daha vahim olanı ise Sultan Alparslan isminini verilmesidir.
-Oysa bu isim bir üniversiteye verilecek isimdir.
-Yapılan Demirel’e vefasızlık değil midir?
-Bu kararın ivedilikle düzeltilmesi.
Yavuz’un açıklamasındaki bu satırlar ne kadar banal. Ne kadar bayat.. Bu tarz ifadelerle iş yapmak ve o işten sonuç almak 20-25 yıl önceydi. Bugün, dün değil. Dün de bugün değil. Dolayasıyla bir meseleye müdahil olmak için yeni sözler ve yeni yaklaşımlar gerekiyor. Bunu yapamıyorsanız susacak ve konuşmayacaksınız.
Bir de adama sorarlar: “Siz hala orda mısınız, yapacak işiniz yok mu?diye.
Ülkenin sağlık, ekonomi,sosyal hayat üçgeni başta olmak üzere bir yığın sorunu olmaya başladı. Bu konularda ne düşünüyorsunuz, önerileriniz var mı, varsa ne? Yahu bunlardan söz edin insanlara belki faydanız olabilir.
Bazıları eski kafayla, eski anlayışlarla siyaset yaparak sonuç alacaklarını düşünüyorlarla yanılıyorlar. Bilesiniz ki geçti o devirler geçti.. Eskidendi o çok eskidendi. Hadi Hz.Mevlana’dan bir söz daha söyleyelim de iyi anlasın bu arkadaşlar.. “Düne dair ne varsa dün de kaldı cancağımız.. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
İKİNCİ KONU
Sadece metal değil, zihin yorgunluğu da yaşadığını düşündüğümüz bir birlik yöneticisi 2020 yılında çok çalıştıklarını, 2021 yılında ise daha çok çalışacaklarını söylemiş. Bahse konu birliğin başkanı sedyeye uzanmış kan veriyor.. Kan verilir de reklam yapılmaz olur mu hiç.. “İhtiyaç sahipleri naçar kalmasın diye, kan bağışına koştuk.”
Birlik olarak hem çalışıyorlar hem de kan veriyorlarmış.
Bunlar çok önceki yıllarda da çalışanlar üzerinden “Organ Bağışı Kampanyası” başlatmışlardı.Şimdi de çalışanlar üzerinden kan bağışı yapıyorlar. Geçmişte kendileri de organ bağışında bulundu mu bilmem ama hiç değilse bu sefer kan veriyorlar.
Reklam, reklamdır. Bakarsınız bir piyango daha çıkıverir, 2015 yılında olduğu gibi. Zaten esas maksat da bu değil mi?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.