SORUN/ İKİ MİLAD
19 Ekim 2022, Çarşamba 05:56Yazı hayatımız 1970’li yılların ilk yarısı dolmadan başladı.
O yıllar tüm ülkede olduğu gibi bu şehirde de yokluk/eksiklik yıllarıydı.
Şehirde üniversite yoktu.
Televizyon yayınları yoktu.
Uçak seferleri yoktu.
Nitelikli yol yoktu. Stabilize yol, iyi yol sayılırdı.
Kanalizasyon yoktu.
Evlerde su yoktu.
İnsanlar yüzlerce metre uzaklıktaki çeşmelerden evlerine temizlik/içme suyu taşırdı ellerine çoluk çocuk aldıkları güğüm ve bidonlarla.
Et/süt eksikliği söz konusuydu.
Akaryakıt darlığı vardı.
Akaryakıt darlığı nedeniyle şehir içinde toplu ulaşımda aksamalar olur ve bazen belediye otobüsleri çalışamazdı.
Akaryakıt darlığı nedeniyle şehirler arası ulaşımda da aksamalar olurdu.
Ortaokul öğrencisi iken büyük bir heyecan ve gururla elimize aldığımız kalemle toplumsal sorunları yazmaya başladık. O dönemin ünlü yerel gazete sahipleri bize yazmamız için köşe verdiler. Teşvikçi oldular.
Yazılarımızın başlığı şehirde olmayan ya da eksik olan neyse onunla başlar ve sonu da “sorun” sözcüğü ile biterdi.
Mesela; Üniversite sorunu.
Televizyon yayınları sorunu.
Uçak seferleri sorunu.
Su sorunu.
Yol sorunu.
Kanalizasyon sorunu.
Et sorunu.
Süt sorunu gibi.
Bizim için sorumluluktu, sorunları yazmak.
O sorunlar, toplumun sorunlarıydı. Yaşadığımız şehrin sorunlarıydı.
Yazdıklarımızın siyasetçi/yönetici/halk ekseninde önemli karşılık buluyordu.
Meslek büyüğü abilerimizde vardı, yazısının sonu “sorun” sözcüğü olan. Rahmetli Suat Abanazır, Rıdvan Bülbül, Ziya Tanrıkulu, İbrahim Sur gibi. Bunlar hatırladıklarım. Daha başka isimlerde mutlaka vardır.
SORUNLAR
Bu şehirde sonraki yıllarda da, 70’li yıllardaki kadar olmasa da gene arada bir yerel gazetelerde sonu “sorun” sözcüğü ile biten yazılar, yazıldı.
Peki ne oldu?
Bakın ne oldu.
Bu ülkede, bu şehirde yokluğu ve eksikliği hissedilen sorunların çözümünde iki milad yaşandı. 1. Milad 1983’ün Kasım’ında başladı. O yılla birlikte şehirde ihtiyaçların karşılanması adına müthiş ataklar yapıldı. Toplu ulaşım ve kanalizasyon hizmetlerinde yeni devirler açılırken, kronik sorunların büyük kısmı, sorun olmaktan çıktı. Bu süreç 1991 yılına kadar sürdü.
2. Milad, 2002’in gene bir Kasım ayı.
“Sorun” ya da yokluk/eksiklik her neyse milad yıllarında büyük oranda çözüme kavuştu bu şehirde. Üstelik zamanla ihtiyaç haline gelen yeni hizmetlerle. Mesela, YHT gibi. Üniversite sayısının 1 iken, 5’e çıkması gibi.
Yapılan onca hizmete rağmen sorunlar bitmiyor.
Bitmiyor çünkü hayat yeni ihtiyaçlar gerektiriyor.
Kimi sorunlarda abartılıyor. En başta da tarım sektöründe olduğu gibi. Sektörün batma noktasına geldiği ve üreticilerin kazanamadığı gibi.
Peki bu doğru mu?
Doğrusu çok az.
İki milad arasında 50 yıllık sorunlar aşıldı çünkü.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.